Да уж translate Turkish

Да уж, это точно без нас.

Anladık da biz cidden yokuz.

Да уж.

Evet.

Да уж, не сегодня.

Lütfen bu akşam değil.

Да уж поздновато было.

İş işten geçmişti.

- Да уж, это не моя идея, а моего адвоката.

Evet, Benim fikrim değildi. Bu benim avukat aitti.

Да уж, я взял эти рукава в магазине маскарадных костюмов внизу квартала.

Blok aşağı kostüm dükkanında Evet, ben bu kolları aldı.

Молодой красавчик приходит ко мне в дом, плюется радугой, предлагает прокатиться на "мерседесе"... да уж не с самим ли дьяволом я разговариваю.

Yakışıklı genç bir adam evime gelip, gülücükler saçarak Mercedes'ini kullanmamı önerince şeytanın ta kendisiyle hoşbeş ediyormuşum gibi geldi.

- Да уж.

Evet.

Да уж вижу.

- Orası belli.

- Да уж.

- Aynen öyle.

Да уж, заметил.

- Evet, fark ettim.

Да уж, увидишь такое - во все поверишь.

Öyle bir şey görünce, her şeye inanır insan.

Да уж, не завидую.

Hiç imrenmiyorum.

Да уж, нелегкая была работенка.

Zordu, onu inkar etmeyeceğim.

- Да уж.

- Aynen.

Да уж. Следует отдать должное этому типу, Клостену.

Bunu Clausten denen adama vermek zorundaydım.

Да уж.

Evet, bence de.

- Да уж, привет из прошлого.

Kullanıcı deneyimi SSBC gibi aynı.

- Да уж.

- Anlaşıldı.

Да уж, конечно.

- Evet, öyledir.

- Лучше перебдеть. - Да уж.

- Üzülmektense tedbirli olmak daha iyidir.

Да уж, идеально.

Evet, harbiden süper.

- Да уж. - Милая, давай обнимемся.

Hayatım, gel bir sarılayım sana.

Да... да уж, и вот так со мной всегда.

Hayatıma hoş geldin.

Теперь вот это. — Да уж.

- Biliyorum.

Да уж.

Tamam.

Да уж, будем надеяться.

- Aldırırsın umarım.

Да уж.

Buna eminim. Peki ne yapacağız?

Да уж представляю.

Tahmin edebilirim.

Да уж. Чуть-чуть.

Evet, biraz.

Да уж. Я до сих пор не могу поверить, что это один из наших.

- Evet, hala bizden biri olduğuna inanamıyorum.

- Да уж. Стреляй в воздух, подожги себя.

Silah sık ve kendini ateşe ver.

- Да уж. - Что случилось у вас со Спенсом?

- Spence'le size ne oldu?

- Да уж, ты будешь судить об отношениях.

Evet, ilişki değerlendirme konusunda çok başarılısın.

– Да, это уж точно.

- Evet, kesinlikle öyle.

Да уж, скажи ему.

- Söyle.

Да уж.

Oh, evet.

- Да уж.

- Hadi be.

Она уж слишком защищает его, да?

Adam karşı koyamıyor çünkü bizimki fazla güzel.

Да уж.

Doğru. Bakın, bir sorum daha var.

Да уж...

Evet.

Всё не так уж страшно, мы видали и похуже, да?

Çok kötü değilmiş. Daha kötülerini görmüştük öyle değil mi?

Да уж.

Eminim ben giderdim.

- Да уж.

- Vaay.

- Да, это уж точно.

- Kesinlikle çıkardık.

— Да уж.

- Öyle.

— Да чё уж теперь, чувак.

- Olan oldu dostum.

Не так уж и здорово быть по другую сторону издевательств, да?

Siber zorbaligin diger tarafında olmak iyi hissettirmiyor, degilmi

Да, но... тебе не кажется, что место Тринити слишком уж подходящее, нет?

Evet ama... Trinity deneyinin yapıldığı noktaya düşmesi sana da biraz garip gelmiyor mu?

- Да уж, как все остальные.

Diğer herkes öyle yapıyor.

Да, уж ты-то особо не переживаешь.

İçinin parçalandığını görebiliyorum.