English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Не мой сын

Не мой сын translate Turkish

964 parallel translation
Значит, этотточно не мой сын.
Bu benim oğlum olamaz.
Ты не мой сын. Я не нашел тебя в море. Я солгал.
Sen benim oğlum değilsin ve seni denizde bulmadım, hepsi yalandı.
Тебя огорчило, что ты не мой сын? Что я тебе не отец и не мать?
Oğlum olmadığını, başka bir deyişle... annen ya da baban olmadığımı öğrenmek seni üzdü mü?
Ну, кто скажет, что ты не мой сын.
Sende bir iz bırakmadığımı şimdi kim söyleyebilir ha?
Она сказала, " Ты - не мой сын.
"Sen bana ait değilsin."
Он до сих пор твой отец! Это не мой сын.
O benim oğlum değil!
Ты король тем более, что ты не мой сын а я не твой отец.
Sen kralsın... dahası benim oğlum değilsin... ben de senin baban değilim.
Сын мой, никогда не думал, что доживу до такого прекрасного дня.
Bu güzel günü göreceğimi hayal edemezdim.
Чтобы мой сын Йестин имел разрешение с разрешения твоей дочери обвенчаться с ней.
Evet. Oğlum Iestyn'ın, kızının da izniyle kızını görmesine izin istemek için geldim.
Ёто не люди, сын мой.
İnsanlar değil, evlat.
я думал, что ты справишьс €, сын мой, но если ты не можешь... я не буду долго ждать.
Kendi kararını vermeni tercih ederim, evlat ama veremiyorsan, fazla bekleyemem.
Его рука чужая вырвет, сын мой Не унаследует.
Ben kral babası olamayacağıma göre tacı da asayı da alacaklar elimden.
Нет, мой сын не такой.
Sen de kendininkilerle gurur duyabilirsin.
Мой сын сильно изменился, а я ничего не могу с этим сделать.
Anlıyorum. Sen de memnun değilsin demek. Oğlum çok değişti ama elimden bir şey gelmiyor.
Мой сын не может быть преступником, которого разыскивают власти.
- Benim polislerden kaçan... -... eşkiya bir oğlum yok.
И ты, мой сын не смеешь говорить мне, что я не справедлив.
Bak Jordy...
Мой отец не может полностью признать, что я его сын,..
Babam oğlu olduğumu tam olarak anlayamıyor.
Я Вам уже говорила, мой сын ни с кем не хочет общаться
Daha öncede söylediğim gibi oğlum kimseyle konuşmak istemiyor.
Я понимаю твой гнев, сын мой. Но не ожесточай свое сердце.
Kederini anlıyorum oğlum, ama kalbinin nefretle dolmasına izin verme.
- Я никогда не думал, что мой сын будет настроен против меня.
Evlatlarımdan birinin bana karşı geleceğini düşünmemiştim.
Не ходи туда, сын мой.
Ona gitmemelisin, sevgili oğlum.
Чем твоей дочери не понравится мой сын?
Kızın neden oğlumu sevmesin ki? - Dur, dur- -
Женщину, да. Вы сами сможете увидеть и убедиться, что мой сын не импотент!
Bakabileceksiniz ve oğlumun iktidarsız olmadığını göreceksiniz, anlaşıldı mı?
Это моя комната и никто не вытащит меня отсюда. Даже мой взрослый сын.
Burası benim odam ve kimse beni buradan çıkaramaz,... benim küstah oğlum bile.
Сын Антеи, я не уверен, что он мой.
Anthea'nın oğlu. Benim olduğuna dair bir kanıt yok.
Повесьте меня и мой сын не остановится, пока будет жив хоть один христианин.
Hemen şimdi! Bu insanların geri kalan hayatlarını korku içinde geçirmelerini mi istiyorsun?
- Ты не передумал, сын мой?
Şimdi nereye gidiyoruz, evlat?
Это глаза, сын мой, глотай. Глотай, не глядя.
Rahibe, "Bunlar ne, Rahip?" diye sordum.
Я боялась, думала буду заперта здесь как в ловушке в этой жалкой клетке, пока мой сын не вернется во вторник.
Oğlum salı günü dönene kadar bu korkunç kafeste hapis kalacağımı sandım.
А тебе не жаль, что мой сын мертв?
Oğlumun öldüğüne üzülmedin mi sen?
Это не сын. Это мой муж.
O benim oğlum değil, kocam.
Не бойся, сын мой.
Korkma! Konuş!
Не как мой сын, но как Спок.
Oğlum olarak değil ama Spock olarak.
- Смелее, не бойся, сын мой. - Во имя Господа... Ты будешь услышан.
Baba, oğul ve kutsal ruh adına..... seni vaftiz ediyorum.
Не брейся, сын мой.
Tıraş olma, oğlum.
Извините, вы случайно не знаете, почему мой сын не хочет, чтобы я приходила?
Pardon ama oğlumun neden gelmemi istemediğini biliyor musun?
Мой сын поручил мне управлять делами в замке Хэктон пока он не оправится от печали и не вернётся к мирским делам
Oğlum, acısını unutup dünyevi meselelere dönecek duruma gelene dek... Hackton Şatosunun işlerini yürütmek için beni görevlendirdi.
не подталкивайте их! сын мой!
Lütfen Peder, yapmayın. Alsace-Lorraine diye bir yer duydun mu? Söyledim mi bilmem, ben Alsace'lıyım.
Мой сын не понимает в искусстве.
Ağabeyim sanattan anlamaz. - İşte buyurun.
Мохаммед, сын мой, есть вещи, которые лучше не знать.
Muhammed, oğlum, bazı şeyler vardır bilmemek daha iyidir.
У меня в машине мой молодой сын и я не желаю слышать подобных выражений.
Bu benim genç oğlum ve bu tarz lafları duymasını istemiyorum. - Bak!
Боюсь, мой сын не поймет меня таким, каким я пытался быть.
Yapmaya çalıştığım şeyi oğlumun anlayamayacağından dolayı üzülüyorum.
Ты мой единственный сын, но я терпеть тебя не могу.
Benim öz oğlumsun ama sana katlanamıyorum.
При виде смерти, мой сын не сдастся.
Ölümün kıyısında da olsa benim oğlum asla pes etmez.
Мой сын не в городе.
- Oğlum evde değil.
Не бойся, сын мой. Твое тело может быть разорвано в клочья, но твоя душа будет жить вечно.
Bedenin tanınmayacak şekilde sakat bırakılmış olabilir, ama ruhun ilelebet yaşayacak!
Мой сын не сможет принять подобное предложение, каким бы щедрым оно не было пока не узнает, кто стоит за этим.
Oğlum hiç bir biçimde cömert de olsa, bunu kabul edemez arkasında kim olduğunu bilmezse.
Мой сын не имеет ничего общего с этим бандитом.
Ve o da oglunuzu görmeye geldigine göre, oglumun o kendini bilmezle hiçbir alakasi yok.
Не сказал : "Мой сын взял машину без разрешения", а просто - "угнали".
Oğlunun arabayı izinsiz aldığını değil de, arabasının çalındığını söylemiş.
Марти - твой сын, а не мой.
Marty senin oğlun, benim değil.
И тут я узнаю, что она не может ждать, и вот, мой сын родился в приёмном отделении этой проклятой больницы.
Ama bebek beklemek istemedi. Oğlum, o hastanenin resepsiyon odasında yerde dünyaya geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]