English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Так долго

Так долго translate Turkish

5,170 parallel translation
Не верится, что я так долго тебя терпел.
Bunca zaman sana dayandığıma inanamıyorum.
- Или оставались чистыми так долго?
- Ve bu kadar uzun temiz kalan.
Я так долго ждала кого-то... ‒ И ты так умен.
O kadar uzun süre bekledim ki, birinin beni... - Ve öyle zeki birisin ki.
Что так долго?
Çocuklar, Neden bu kadar uzun sürdü?
Почему так долго?
Beyler, neden bu kadar uzun sürüyor?
- Папа, почему так долго?
- Baba, neden geç açtın?
Мы не так долго отсутствовали.
Kısa bir süreliğine gittik.
Так долго записывали, что я пропустила депиляцию.
O kadar yavaştı ki, ağda randevumu kaçırdım.
Понимаешь? Получается так долго, потому что мы очень хотим, чтобы вышло хорошо, и...
Düzgün bir şey yapmak istediğimiz için çok uzun sürebilir.
Прежде чем мы это посмотрим Извини, что я так долго его делал.
Bunu izlemeden önce bu kadar uzun sürdüğü için kusura bakma.
Я так долго его ненавидел.
Uzun zaman ondan nefret ettim.
Поэтому смогла так долго оставаться в живых.
Bu yüzden bu kadar uzun süre sağ kalabildin.
Поэтому я так долго и не звонила тебе.
Seni aramam bu yüzden çok zaman aldı.
Почему ты так долго тянул?
Niye bu kadar bekledin?
Где пропадал так долго?
Ne iş çeviriyordun?
И где вас носило так долго?
Bu kadar uzun sürecek ne vardı?
Почему вы так долго?
Bu kadar uzun süren ne?
Когда умер твой отец, я так долго злилась.
Baban öldüğünde uzun süre öfkeliydim.
Но ситуация весьма не ловкая и я думаю его семья должна чувствовать, эту неловкость потому что, они так долго это скрывали.
Bence bu utanç verici bir durum ve aile bu durumu onca zamandır sakladığı için utanç duymalıdır.
Над которым я, так долго работала.
Hem de girmek için çok çalıştığım şovda.
Большинство экспертов не предполагали, что Крид продержится так долго.
Çoğu eleştirmen Creed'in bu noktaya kadar gelebileceğini bile düşünmüyordu.
Я встречаюсь с ним так долго.
Doksan yıldır birileriyle çıkıyor gibiyim.
Каковы шансы, что ты знал двух человек, которые жили так долго?
Bu kadar uzun yaşayan tanıdığın iki adamın sıradışı özellikleri nelerdir?
Я так долго ждала, когда же ты проснёшься, что снова уснула.
Uyanmanı beklerken tekrar uyuyakalmışım.
- Почему ты так долго не открывал?
Neden beni kapıda beklettin?
Почему он так долго ждал?
- Eğlenmek için neden bu kadar bekledi?
Я так долго врала, а потом... Наговорила гадостей и разозлила тебя.
Uzunca bir süre yalan söyledim ve bir de berbat şeyler söyleyip seni sinirlendirdim.
Так долго, что даже влипла в переплёт с двумя юношами.
Hatta bir keresinde kendimi iki çocukla aynı yatakta bulmuştum.
* Верила так долго. *
# Uzun süre inanmakla #
- Кто-кто ты? Блядь, я так долго пыталась тебе это сказать...
- Ne zamandır söylemenin yolunu arıyordum.
Он полицейский, мы можем задерживать его так долго, как этого потребует ход дела.
O bir polis, ne kadar gerekirse o kadar tutarız.
- Почему так долго?
- Neden bu kadar uzun sürüyor?
Ты работаешь на меня не так долго, так что может ты не понял!
Bana kısa süredir çalışıyorsun. Anlayamayabilirsin!
Аврил, нам нужно то, что ты искала так долго и, наконец-то, нашла.
İstediğim şey April, bunca zamandır araştırıp sonunda keşfettiğin bileşik.
Что же вы так долго?
Niye bu kadar uzun sürdü?
Я никогда не думал, что мы протянем так долго.
Bu kadar yaşayacağımızı bile tahmin etmiyordum.
Прости, что так долго не мог приехать повидать тебя.
Seni görmeye gelmem bu kadar uzun sürdüğü için özür dilerim.
Почему так долго?
Neden bu kadar uzun sürdü?
Вы знаете о разуме, или, мне следует сказать... что сознательный разум это то, что мы делаем, сканируя предметы слева направо, воспринимая сложную информацию длинными, непрерывными последовательностями, поэтому так долго происходит усвоение изученного.
Beyinle ilgili bir şey veya şöyle söylemeliyim bilinçli beyin baştan aşağıya her şeyi tarayabilirsin sürekli diziler halinde bilgileri alabilirsin ki bu da eğitimin ne kadar uzun sürdüğünü açıklar.
Большинство парней, которые пялятся на мой зад так долго, хотя бы покупают мне выпить.
Popoma bu kadar uzun süre bakan erkeklerin çoğu en azından bana bir içki ısmarlar.
Я не видела Тессу так долго.
Tessa'yı uzun zamandır görmüyorum.
Почему так долго, милая?
Bu kadar uzun süren neydi, tatlım?
Почему так долго?
Bu kadar uzun süren neydi?
Не то, что ты так долго ищешь?
- Ne arıyordun?
Прости, что так долго.
Uzun sürdüğü için özür dilerim.
Почему так долго?
Anlaman neden bu kadar uzun sürdü?
Меня и так слишком долго не было.
Zaten çok uzak kaldım bile.
Когда будешь женат так же долго, как я, ты поймешь.
Benimki kadar uzun bir evliliğin olduğu zaman anlayacaksın.
Так как долго ты планируешь наказывать Эвана?
Ne kadar süre Evan'ı cezalandırmayı planlıyorsun?
Мы можем говорить здесь, но мы не можем оставаться долго потому что они узнают, что-то не так.
Burada konuşabiliriz ama fazla değil. Çünkü o zaman bir şeylerin yolunda olmadığını anlarlar.
Почему ты так долго?
Seni kim ağlatacak bakayım?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]