Я не вижу разницы translate Turkish

Даже я не вижу разницы.

Ayrıca, hangisinin hangisi olduğunu ben bile ayırt edemiyorum.

В таком случае, я не вижу разницы, кто это сделает - мы или они.

Ha biz ha onlar yapmış bir fark görmüyorum.

А если мне предлагают "Рибок" за полцены, и я не вижу разницы?

Reebok ayakkabıyı yarı fiyatına bulursam, umurumda olmaz benim.

Я не вижу разницы.

Hiçbir fark yok.

Что-то я не вижу разницы.

Fark göremiyorum.

Я не вижу разницы между узлами и мышцами.

Düğüm yerleriyle kaslar arasındaki farkı söyleyemem.

Я не вижу разницы, между нелепым и великолепным, пока ты мне не скажешь.

Başyapıt mı, boş çaput mu? Sen söyleyene kadar aradaki farkı göremiyorum.

Вообще, я его давно не видел, так что я не вижу разницы.

Onu çok sık görmüyordum, bu yüzden farkı anlamam çok zor.

Пятая глава : "Ангелы и чудовища". И почему я не вижу разницы?

- MELEKLER VE CANAVARLAR Çeviri :

Думаешь, я не вижу разницы?

Fark edebiliyorum.

Что бы я не делала, я не вижу разницы.

Ne yapsam işe yaramıyor.

Я не вижу разницы.

Bence bir farkları yok.

Я не вижу разницы.

Ben bir fark görmüyorum.

Я не вижу разницы.

Farklı hissetmiyorum.

Я не вижу разницы между всесильным и амбициями человека.

Ben tanımlayamıyor her şeye gücü yeten arasında ve insanın emelleri.

- Я не вижу разницы.

- Bir fark göremiyorum.

Но я не вижу разницы.

Arasında pek fark göremiyorum.

Я не вижу разницы между системой Рота и обычной пенсионной.

Roth ve geleneksel IRA hesaplarının farkını anlamıyorum gerçekten.

Но если я не вижу разницы, то обычно это хороший знак.

Ama eğer aradakı farkı anlayabiliyorsam, genellikle iyiye işarettir.

Я не вижу разницы.

Bir fark göremiyorum.

Но я не вижу разницы между народом и врагом.

Ama halkla düşman arasındaki farkı anlayamıyorum.

что вижу своими глазами как и поверила в тебя 8 лет назад в этом есть разница... никакой разницы нет я не верила им

Ben gördüğüme inanırım. Sekiz yıl önce sana inandığım gibi. - O mevzu ayrı bu mevzu ayrı.

- Я даже разницы не вижу.

- Fark göremedim.

Я живу, как перекати-поле, при этом не вижу никакой разницы.

"... bir başka yere ya da bir başka insana giderim. " " Ve işin doğrusu, aslında fazla bir şey de değişmez. "

Я уже не вижу разницы.

Aradaki farkı artık anlamıyorum.

Господи, мистер Сол, я не вижу никакой разницы.

Harika, Bay Sol, fark göremiyorum.

Что-то осталось, но... Грусть и депрессия - я чувствую, что я просто не вижу разницы между ними.

Hüzün ve bunalım arasındaki farkı bilmiyorum sanırım.

Знаете, не вижу большой разницы между тем, как вы играете в свою игру днём по воскресеньям, и тем, как я играю в свою игру вечером по субботам.

Aslında senin Pazar öğleden sonralarında oynadığın oyunla, benim Cumartesi geceleri oynadığım oyun arasında pek fark göremiyorum.

Мам, я просто не вижу большой разницы между мандочистом и куском говна.

Anne, ben sadece bok ile tampon arasında bir fark olmadığını düşünüyorum.

Возможно я не уже не вижу разницы.

Belki de artık farkı göremiyorum.

Сейчас я уже не вижу разницы.

Artık farkı pek bilmiyorum.

Ну, я и сказала, что не вижу разницы между двумя абсолютно одинаковыми поясами. Она на меня так посмотрела!

Tıpa tıp aynı iki kemer arasında fark göremediğimi söyledim bana attığı bakışı görecektin.

Лично я не вижу между ними большой разницы.

Şahsen aradaki farkı tam anlayamıyorum.

Борьба между моим сознанием и правдой... И искаженная реальность, которую я вижу в глазах других людей. У них нет сердца, они в любом случае не увидят разницы.

Kafamdaki gerçeklerle, kalpsiz ve farklılıktan zerre kadar anlamayan insanların gözündeki sahte samimiyet arasında sıkışıp kaldım.

Более чем в 50 его записях я была бэквокалом, поэтому не вижу особой разницы.

Ben de 50 albüm ona yardım ettim, yine müzikle ilgilendim yani.

Я думала, это будет проще, потому что мы долгое время знали, что она больна, но я не вижу разницы. Спасибо.

Teşekkürler.

Я не вижу разницы.

- Ayırt edemem.

Ну, я разницы не вижу.

Ben bir fark göremiyorum.

Я не вижу никакой разницы.

Ben hiç farklı hissetmiyorum.

Но я, правда, не вижу большой разницы.

Ama ben pek bir fark görmüyorum.

Я не вижу особой разницы, до тех пор, пока не перестану приземляться на задницу.

Rezil olmadan iniş yaptığım sürece arada ne fark var anlamadım.

Я не вижу больше разницы между живыми и мертвыми.

Ölülerle diriler arasındaki farkı göremiyorum.

Я не вижу большой разницы.

Önceki haliyle neredeyse aynı.

Я думала, я знаю, что делаю, но теперь я уже не вижу разницы.

Kimin yalanlarını söylediğimi bildiğimi sanıyordum ama sanırım artık farkı anlayamıyorum.

Я часто не вижу разницы между большой и малой толстоголовкой.

Sürekli, Küçük ve Büyük Zıpzıplar arasındaki farkı ayrıt edemiyorum.

Я живу уже пять столетий и до сих пор не вижу разницы.

500 yıldır yaşıyorum ve hala ikisi arasındaki farkı anlamadım.

Я честно не вижу разницы.

- Gerçekten fark göremiyorum.

Я разницы не вижу.

Ben bir fark göremiyorum.

Я особой разницы не вижу.

Bana o kadar da farklı gelmediler.

- Да я уже никакой разницы между ними не вижу. И по-моему, ты преувеличиваешь мою привязанность к этой конторе.

Bak ne diyeceğim, farkı artık ayıramıyorum ve bu şirkete olan bağlılığımı büyütüyorsun bence.

Я не вижу разницы.

Farkı anlamıyorum.