English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я не думаю

Я не думаю translate Turkish

21,415 parallel translation
Я не думаю, что убийство было связано с грабежами.
Burada olanın diğerleriyle bağlantılı olduğunu düşünmüyorum.
Я не думаю, что кто-нибудь назовет Кэролайн Форбс "той с кем легко"
Daha önce kimsenin Caroline Forbes'a hakim olması kolay dediğini sanmıyorum.
Я не думаю, что это нужно.
Bence yapmamalıyız.
Ты можешь быть кем захочешь, но... я не думаю, что ты можешь выбирать.
Kim olmak istiyorsan o olabilirsin ama seçebileceğini sanmıyorum.
И я не думаю, что нам нужно продолжать подобные беседы.
Artık bu buluşmalara ihtiyacımızın olmadığını düşünüyorum.
Я не думаю, что он блефует.
" Bölf yaptığını sanmam.
Я не думаю, что мы сможем скрыть наше преступление!
Bu hiç iyi olmaz!
Я не думаю, что это такая уж плохая идея, начать заводить новые знакомства.
Biraz yedekleme yapmaya başlasan hiç fena olmaz bence.
Я не думаю, что ты настолько сумасшедшая.
Yeteri kadar delirdiğini bile düşünmüyorum şu an.
А то я не думаю, что эта тушь водостойкая, а я точно буду плакать от счастья и немного из зависти.
Çünkü bu rimelin su geçirmez olduğunu sanmıyorum ve kesinlikle ağlayacağım mutluluktan ve biraz da kıskançlıktan.
Может быть, но я не думаю, что кто-то был настолько зол, чтобы совершить убийство.
Belki ama ben hiçbirini cinayet işleyecek kadar sinirli görmedim.
Но я не думаю, что выкарабкаюсь в этот раз. Я на краю финансового краха.
Satıcıya cüzdanımı evde unuttuğumu söyleyip tuvalette ağlamaktansa.
Да-а-а, я не... Я не думаю...
Fırsat olduğunda menü ve iki su lütfen.
Вилсон и Прайс сказали, что сдерживают протесты на электростанциях, но я не думаю, что они сильно стараются
Wilson ve Price, güç santralinde bir isyan bastırdıklarını söyledi ama durdurmaya çalışırlardı diye bile emin değilim.
Думаю, это монтировка из багажника моей машины. Которая, по чистой случайности, сделана из того же стали-графитового сплава, что мы нашли на передней части машины жертвы. Хорошо, признаюсь, это была я, но его я не трогала.
sanırım bu bagajımda duran bijon anahtarı tuhaftır ama kurbanın araba farlarında ve ön tarafında bulunan çelik alaşımla aynı maddeden tamam kabul ediyorum onun arabasına vurdum fakat ona elimi sürmedim bence sen onu tersledin sen emil bradfordun senin tıbbı uygulamanı mahvetmesine katlanamıyordun
Если только она не наш убийца. Я так не думаю, но что-то тут не чисто. Я поговорил с боссом Карен из "RGT – Домашние охранные системы".
hislerim hayır diyor fakat bir şeyler de ortaya çıkacak karen'in ev güvenlik sistemleri şirkentindeki patronuyla konuştum patron kadının cinayetin olduğu gece 9 dan ertesi sabah 6 yla kadar iş yerinden çıkmadığını söylüyor onun iş bilgisayarı işin arama izni çıkarttırırım
Я думаю, мистер Грант, что вы, не понимаете о чём мы договорились.
Bence, Bay Grant ilişkimizin doğasını yanlış anladınız.
Но я давно так не думаю.
Ama epeydir o düşünceden uzağım.
Не думаю, что я ее вообще понимал.
Ben öncelikle Güç'ü anlayabileceğimi hiç düşünmüyorum.
Нет. Я не... Не думаю.
Hayır yok, sanmıyorum.
Ладно. Джуд, я думаю, бог так не поступает... Но...
Pekala Jude, Tanrının bu şekilde çalıştığını sanmıyorum ama Jack eşcinsel değildi.
Я не ветеринар, но думаю, это осознание убило ее скорее, чем паразиты.
Ben veteriner değilim ama bence bunun farkına varması onu parazitlerden önce öldürmüştü.
Я по-правде об этом не думаю.
Pek düşünmüyorum açıkçası.
И думаю, встретив тебя, он не был бы так уверен, что это я.
Ve bence seninle tanışsaydı o kişinin ben olmadığımdan emin olurdu.
Я так не думаю.
Hiç sanmıyorum.
Не думаю, что я помню его.
Şifreyi hiç hatırlayabileceğimi sanmıyorum.
Я... и не думаю.
Hiçbir şey düşünmüyorum.
Рэй, думаю, я совершила ошибку, не ложась на операцию.
Ameliyat olmamakla hata ettim sanırım Ray.
Она не хочет быть подружкой для утешения, что вполне понятно, и ей кажется, что я думаю не о том.
Eski sevgiliyi unutma olayına dahil olmak istemedi ki, bu anlaşılır bir şey... Kafamın karışık olduğunu söyledi.
И хотя, возможно, у меня не достает опыта, думаю, я компенсирую это за счет интенсивного и быстрого обучения.
Tecrübem olmasa da bunu telafi etmek için elimden geleni yapacağımı biliyorsundur. Azim ve hızlı öğrenmeyle.
Не думаю, что я смогу это сделать.
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
Я думаю, все надеются, что Лесли собьёт автобус, но, если вдруг это не произойдёт, какой идеальный подарок ты приготовил?
Eminim hepimiz Leslie'ye otobüs çarpmasını umuyoruzdur ama eğer Leslie bunu istemiyorsa o mükemmel hediye ne olacak?
Думаю, это уже тебе решать верить или не верить, что я - твой друг.
Arkadaşın olduğuma inanıp inanmamak sana kalıyor.
Потому что после того, что ты сделал, я думаю, что не смогу подобрать нужных слов.
Çünkü yaptığını gördükten sonra doğru kelimeleri bulabileceğimi sanmıyorum.
Но думаю, что тогда я жил не совсем в реальном мире, понимаете?
Ama geriye dönüp baktığımda, sanırım gerçeklerle pek yüzleşmemişim.
И это не дает мне покоя... Думаю, как они отнеслись к тому, что я обыкновенная аферистка.
Devamlı düşünüyorum benim bir dolandırıcıdan başka bir şey olmadığımı öğrendiklerinde ne tepki verdiler diye.
Нет, вообще-то, я так не думаю.
Hiç de bile.
Я просто думаю что реальный кризис заключается в том, что ты 24-летняя мама - а не бабушка.
Ben asıl krizin 24 yaşında bir anne olduğunu unutup, büyükanne gibi davranman olduğunu düşünüyorum.
Я знаю, что наговорил столько всего про то, чтобы не становиться старыми, но... я думаю, я хотел поехать только потому, что скучаю по тебе.
Yaşlanmak istemediğim konusunda onca laf ettiğimin farkındayım ama aslında seni özlediğim için gitmek istedim.
Ладно, я думаю, это не страшнее, чем когда та светящаяся палочка сломалась у меня во рту.
Tamam. Ağzımda kırılan fosforlu çubuktan daha korkutucu olamaz bu.
Я думаю, распылитель в баллончика был не в порядке.
Sprey ağzı bozuktu herhâlde.
Слушай, раз уж ты позвонила, я тут думаю, не стоит ли обновить систему нашей Интернет-безопасности.
Madem aradın, internet güvenliğimizi arttırmanın vaktinin geldiğini düşünüyorum.
Я так не думаю.
- Hayır.
у нас никогда этого не будет. но я думаю что ты можеш и лучше.
Hayır, ona asla sahip olmayacağız. Tabii ki bu barın ne kâr ne de zarar etmesinden gurur duyuyorum, ama bence daha iyisini yapabilirsin.
Иногда я о чем-нибудь забываю, но я была бы в ужасе, если б кто-нибудь это заметил. Не волнуйся, я не думаю, что кто-то заметил.
Dinle Penelope, duydukların sadece ikimizin arasında kalırsa cidden memnun olurum.
Думаю, мои щиты были на мне так долго, что иногда... я забываю, что с тобой они мне не нужны.
Sanırım zırhımı o kadar uzun süredir giyiyorum ki bazen seninleyken zırhıma ihtiyacım olmadığını unutuyorum.
Думаю, вам лучше повременить с отчётом, пока я не осмотрю место.
Ben olay yerine göz atana kadar raporunu ertelesen iyi olur.
Нет, я так не думаю.
- Hayır, hiç sanmıyorum.
Я думаю, все надеются, что у вас есть с ней прямая связь.
Galiba herkes sizin ona ulaşabileceğinizi umuyor.
Я думаю, с ней всё будет хорошо.
Bence ona bir şey olmaz.
Я думаю иначе. Это было не подготовкой к её убийству.
Kadını öldürmeye hazırlanmakla ilgili değildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]