English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я пойду

Я пойду translate Turkish

16,601 parallel translation
Я пойду с тобой.
Seninle geliyorum.
Иди. Я пойду.
Giderim bak.
Нет, сейчас я пойду разводиться, потому что скачу из одних отношений в другие без передышки, и поэтому моя жизнь — такой бардак.
Şimdi boşanmaya gidiyorum çünkü bir soluklanmadan ilişkiden ilişkiye atlıyorum. Bu yüzden hayatım perişan hâlde!
Только так я пойду.
Benim gitmemin tek yolu bu.
Я пойду проверю Начо.
Nacho'yu kontrol edeceğim.
Отлично. Я пойду с вами.
Güzel, beraber gidelim.
Я пойду на воздух.
Biraz temiz hava almam gerek.
Я пойду с ней.
Ben onu götürürüm.
Я пойду по этой тропинке, а ты давай по той.
Ben bu taraftaki patikayı izleyeceğim. Sen de yolu takip et.
Уже поздно. Я пойду ложиться, ладно?
Geç oldu, ben yatmaya gidiyorum.
А потом я пойду искать наряд, который можно будет вернуть.
Sonra da gidip kendime iade edebileceğim bir kıyafet bakacağım.
Я пойду взгляну.
Sadece bakıp geleceğim.
А я пойду проветрюсь.
Biraz hava alacağım.
Я пойду туда один.
- Yalnız gidiyorum.
Я пойду один, она этого не ждет.
Yalnız gidiyorum, bunu beklemiyordur.
Я пойду.
Ben giderim.
Я пойду с тобой.
- Seninle geliyorum.
Ладно. Я пойду с тобой.
Tamam, ben geliyorum.
Я пойду туда. Хорошо.
- Bu taraftan gidiyorum.
Я пойду наверх туда, обойду с той стороны, и мы постараемся его окружить.
Ben bu taraftan gidiyorum, sen de diğer taraftan git, adamı sıkıştırmayı deneyelim.
Я пойду наверх туда, обойду с той стороны, и мы постараемся окружить его.
Ben bu taraftan gidiyorum, sen de diğer taraftan git, adamı sıkıştırmayı deneyelim.
Я пойду туда.
- Bu taraftan gidiyorum.
Я пойду с тобой.
- Seninle gelirim.
Я пойду немного освежусь.
- Ben biraz temizlenip geleyim.
Я пойду с ней.
Onunla gideceğim.
Слушайте, можем мы быстрее закончить, и я пойду искать себе жильё?
Şu işi çabucak halledebilir miyiz? Kalacak bir yer bulmam lazım.
— Я пойду домой.
- Eve döneceğim.
Я пойду с мистером Диконом.
Olmaz. Ben gidiyorum.
Ну уж нет. Я пойду. — Доктор Экланд, ваше благородство...
- Dr. Eckland, cesaretiniz...
И я пойду искать дочь без твоего позволения.
İzin versen de vermesen de buradan kurtulup kızımı bulacağım.
Тогда я пойду.
İşim bitti o halde.
Я пойду к себе в кабинет.
Ben ofisime gidiyorum.
Ну... я пойду.
Oldu o zaman...
Я пойду за помощью. Не бросай меня.
- Gidip yardım çağıracağım.
- Я пойду с тобой.
- Ben de seninle geleyim. - Hayır.
Ладно, я пойду посмотрю, не нужна ли Джо какая-нибудь помощь на улицах. У вас тут все хорошо?
Ben de, sokaklarda yardıma ihtiyacı var mı diye Joe'ya bakmaya gideceğim.
Я пойду.
Ben bakarım.
Я лучше пойду.
Gitmem gerekiyor.
Я... пойду переоденусь.
Ben... Pekala, ben gidip üstümü değiştireceğim.
Хорошо, туда я не пойду.
Tamam, oraya gitmeyeceğim.
Луис, присяжные ещё не вернулись, и так как они пошли по домам, я тоже пойду.
Louis, jüri daha dönmediğine ve onlar da evlerine gittiklerine göre ben de eve gidiyorum.
Нет, без своего сына я никуда не пойду.
Hayır, oğlumu almadan bir yere gitmem.
Я никуда с тобой не пойду.
Seninle hiçbir yere gitmiyorum.
С другой стороны, я лучше пойду.
Düşündüm de benim gitmem gerek.
– Я тоже пойду.
- Ben de gelirim.
Нет, знаешь что? Я никуда не пойду, потому что во сне Глории я был жив.
Hiçbir yere gitmiyorum çünkü Gloria'nın rüyasında ben hayattaymışım.
Никуда я не пойду!
Bu delilik.
А я лучше пойду один.
Susan, sen John ile git.
Мне напоминает мавзолей, но я пойду за большинством.
Orospu çocuğu!
Я сам пойду и всё устрою.
Emin olmak için oraya gideceğim.
Окей, что ж, я один туда не пойду.
- Yalnız zor giderim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]