Düşün translate Spanish
22,577 parallel translation
Düşün bir.
Piénsalo bien.
Biraz hamle yap. Bağlantılarını düşün.
Esfuérzate, usa tus contactos.
Akrabalarını düşün.
Usa a tus parientes.
- Hızlı düşün!
- ¡ Piensa!
Teklifimi düşün, Susan.
Considera mi oferta, Susan.
Başkan hakkında ne düşünürsen düşün, hâlâ vatanına karşı bir görevin var.
No importa qué pienses del presidente, tienes un deber con tu país.
Ve bunu bir düşün.
- Obedece, ahora.
Eğer gerçekten bitirmek istiyorsan, seni kovmuşum gibi düşün.
Si realmente quieres que se acabe, considérate despedido.
Bana bir iyilik yap ve biraz daha sıkı düşün evlat.
Mientras estás en eso, hijo, hazme el favor de dejar de pensar con el culo.
Kara Gök'ün aslında olmaması ihtimalini düşün.
Simplemente considera la posibilidad de que el Cielo Negro no exista.
Ne istediğini düşün Frank.
Piensa en lo que quieres, Frank.
Kaçıracağımız şey bebek olabilir ama sen onu elmas ya da mikroçip olarak düşün.
La marca puede ser un recién nacido, pero podría ser también un diamante o un microchip,
Bir daha düşün evlât. Ben senim.
Se equivoca de nuevo, chico,
En azından gece bir düşün bunu.
Muy bien, mira, ve a dormir esta noche y piénsalo.
- Düşün istersen biraz.
- Eso es imposible.
Bunu bir iyilik olarak düşün.
Sólo considere que un favor.
Düşün, sen ve ben sürekli yan yanayız.
Basta con pensar, tú y yo, muy cerca en todo momento.
Cesedi bir düşün.
Ahora piensa en el cadáver.
Winn, benim için yaptığın her şeyi bir düşün.
Winn, piensa en todo lo que has hecho por mí.
Ama düşün bir, yedeğini nerden bulabileceğimi bile bilmiyorum.
Pero piénsalo, no sé ni dónde buscar una extra.
Sırf bu salak fotoğrafı çekebilmek için Litchfield'da robokoplar uçuruyorlarsa yakın bir çekim ne kadar değerli olur, bir düşün.
Si hacen volar esos robocops sobre Litchfield solo para tomar esta foto de mierda imaginen cuánto valdría un primer plano.
Bir düşün ama, eğer o esmer kızlardan birini durduklarında don giyiyorsa ne olacak?
Pero dime : ¿ Y cuando detengan a una latina que use bragas?
Düşünsene, Alicia'yı düşün.
Piensa en ello. Piensa en Alicia.
Buradan kiminle gideceğini iyi düşün Maddy.
Tienes que saber con quién te vas a ir, Maddy.
Bunu alışveriş gezisinden çok, beyinfırtınası oturumu olarak düşün.
No imagines que vienes a comprar, sino a sacar ideas.
Düşün Jan.
Piensa, Jan.
İyi düşün.
¡ Piénsalo bien!
Dediklerimi bir düşün.
¿ Y pensarás lo que te dije?
Seviye 50 olduğunda nasıl yapacağınla ilgili çok fazla şey öğrendin gibi düşün.
Piensa en todo lo que aprendiste sobre eso para cuando seas nivel 50. - Oye, no te enojes.
Yunan alfabesini düşün. Hayır.
Piensa en el alfabeto griego.
Düşün yani.
Ponte a pensar.
Dinle Danny, muhtemelen kızdan ve bütün bunlardan hoşlandığını biliyorum ama bunu bir düşün.
Escucha, Danny. Me imagino que te gusta, pero piénsalo.
Bulaştığın tüm sıkıntıları düşün şöyle. Mahkeme, okul, ailen.
Piensa en todos los problemas en los que te meterás... la ley, la escuela, tus papás.
Bunun onun için bizim ailesi olduğunu bilip bizi görememesinin nasıl olduğunu bir düşün.
Imagínese lo que era para él Sabiendo que estábamos a su familia y no ser capaz de ver.
Yapabileceklerimiz hakkında bir düşün.
Solo piensa en lo que podríamos hacer juntos.
Düşün şimdi.
Ahora piensa.
Lola bunu bir düşün.
Lola, piensa sobre ello.
Bunu bir düşün işte.
Así que piénsalo.
Iowa gibi düşün.
Piensa en el como si fuera Iowa.
Biliyor musun? "Düşün, Tommy?" "Plan nedir, Tommy?" "Teklif edebileceğim daha çok şey var, Tommy."
Ya sabes, "Piensa, Tommy". "¿ Cuál es el plan, Tommy?". "Tengo más que ofrecer, Tommy".
Bunu adam akıllı düşün bir.
Ya sabes, quiero que pienses en esto por un segundo.
Cidden yani. Megan'ı düşün. O güzel küçük kızınızı düşün.
Mira, en serio, solo... piensa en Megan, y piensa en esa hermosa hija que tienes.
Ve ben müzisyenim, hepimiz bencilizdir düşün yani.
Y soy músico, todos somos egoístas.
Ne düşünürsen düşün o, seni asla olduğun gibi kabullenmeyecek.
Nunca te verá por lo que realmente eres sin importar lo que pienses.
Ne kadar zayıflayacağımızı düşün.
Piensa en lo delgadas que nos pondremos.
Bebek için en iyi olanı düşün.
Piensa en lo que es mejor para el bebé.
Teselli armağanı olarak düşün.
Tómalo como un regalo de despedida.
Kızını düşün.
Piensa en tu hija.
Bir düşün bence.
Piensa en ello.
Evini düşün.
Piensa en casa.
Geleceği düşün...
Piensa en el futuro.
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47