English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Düşünürüm

Düşünürüm translate Spanish

1,898 parallel translation
Uyuyamadığım zaman iş hakkında düşünürüm?
Cuando no puedo dormir, pienso en el trabajo.
Ama ne zaman sesindeki o "Konuşmamız gerekiyor" tonunu duysam, önceden yapılacak bir özür dilemenin zararı olmadığını düşünürüm.
Pero cada vez que oigo el tono de "tenemos que hablar" en su voz, me imagino que una disculpa anticipada no puede herir a nadie.
Bir sebep düşünürüm.
Pensaré en un motivo.
Bir düşünürüm, dedim. Dün gece,...
Dije que lo pensaría.
Birşeyler düşünürüm.
- Pensaré en algo.
Ve yüzlerce kapısı olan bir oda düşünürüm.
Y pensaba en una habitación con cientos de puertas.
Ben işteyken, sadece işi düşünürüm. Değil mi Dee?
Mira, cuando trabajo estoy concentrado en el trabajo. ¿ Verdad?
- Hep onu düşünürüm zaten. - Bakın, mesele şu.
Eso es siempre mi principal preocupación.
- Ben de her zaman böyle düşünürüm.
- Siempre lo he dicho.
Garden partinin Hanbury'i en iyi şekilde sergilediğini düşünürüm.
Creo que la fiesta de jardín muestra Hanbury en todo su esplendor
Bir kez âşık olunca elimde değil, bütün gün O'nu düşünürüm.
no puedo dejar de pensar en él todo el día.
Ben bir düşünürüm, yürüyücü değil.
Soy un pensador, no un excursionista.
Bunu yemekte düşünürüm.
Quisiera meditarlo durante la cena.
Dünyasının hep zalim olduğunu düşünürüm, ama sesimi çıkarmam.
A menudo encuentro su mundo demasiado duro, pero me callo.
Sanırım bana söyleyeceğin bir şey var ama ne düşünürüm diye endişelisin.
Creo que tienes algo que decirme pero te preocupa lo que pueda pensar.
Bir şeyler düşüneceğim, tamam mı? Her zaman düşünürüm. Öyle mi?
Se me ocurrirá algo, como siempre.
Çıkar sağlıyorsam - sadece kendim için değil senin içinde nasıl olur diye düşünürüm - bundan sen de faydalanırsın. Ücretini artır biraz.
Si me beneficio, cosa que solo te diré si quiero, tú puedes beneficiarte también :
Bir şey düşünürüm.
Ya pensaré en algo.
Nedense kemiklerinin bu alanın her.. ... yerinde saçılı olduğunu düşünürüm hep.
Siempre he sospechado que sus huesos están esparcidos por estos campos.
Bakalım, biraz düşünürüm o zaman.
Lo pensaré.
Belki sonra bir şeyler düşünürüm.
Tal vez piense en algo más tarde.
Ben bizi hep düşünürüm.
Yo siempre pienso en nosotros.
Bir şeyler düşünürüm.
Ya veré.
Sık sık düşünürüm de... Ekmek pişirmekten daha asil bir zanaat yok.
Pienso que no hay oficio tan noble cómo el de hornear pan.
Ben her zaman düşünürüm, buna engel olamıyorum.
No puedo evitarlo.
Bir şeyler vurduğumda seni düşünürüm.
Pensaré en ti cuando le dispare a algo.
"Bazen sadece düşünürüm."
A veces, a veces, a veces yo.. .. pienso así.
Ben... Ben bir şey düşünürüm.
Yo... yo pensaré en algo.
Ben insan bedeninin bir tapınak olduğunu düşünürüm.
Bueno, pienso que mi cuerpo es mi templo.
Bir şeyler düşünürüm.
Ya me las arreglaré.
Ama yani, oğlum gelip bana gey olduğunu söylese yani etraflıca düşünürüm tabi.
Pero si mi hijo viniera a casa y me dijera que es gay Es decir, seguro que me haría a la idea
Sıkça düşünürüm ki, onlar daha canlı, ve gerçek, güzel bir romandan hissedilenler, yüz tane sıkıcı vaaza göre, böyleler.
A veces pienso que hay más vida, verdad y sentimiento en una buena... novela que en cien sermones.
Beni kutuya koyarsan benimle gurur duymadığını düşünürüm.
Me metes en una caja siento como si no estuvieras orgulloso de mí.
Bak ne diyeyim. Buradan çıktığımda onları serbest bırakmayı düşünürüm.
Cuando salga, pensaré en liberarlas, ahora salgan de mi camino.
Düşünürüm ama burada seçim sana kalmış.
Sí, pero siempre puedes elegir si te la tiras o no.
Devamlı onu düşünürüm.
Pienso en ella todo el tiempo.
Dinle, insanlarından birisi yaralandı. Bir sağlık ekibi gönderirsen onu bırakmayı düşünürüm. Bir sağlık ekibi gönderirsen onu bırakmayı düşünürüm.
Escuche, uno de los vuestros ha sido herido de gravedad le sugiero que envíe personal médico para sacarle de aquí
Her zaman adresin sahte olduğunu ya da herkesin pencerede ben gidene kadar beklediğini düşünürüm.
Estos asientos son muy cerca. va a ser muy estridente. ¿ Hay algo mejor por atras?
Bir şeyler düşünürüm.
Pensaré en algo.
Evet, düşünürüm.
Si, lo pensaré.
Vurulup ölürsen o zaman düşünürüm.
Lo pensaré, si es que mueres.
"... gülümsediğini düşünürüm... "
Pienso en ti sonriendo
bu biçareyi tutmayı denemek... etkinlik... bu savaş planlarında kusurlar... ben bişeyler düşünürüm.
Tratar de responsabilizar esta desafortunada... actividad... en los defectos de un plan de guerra... me parece una exageración.
Tamam, alay etme ama ne zaman rüyamda annemi ya da Ellie'yi görsem... öbür taraftan iletişim kurma yollarının bu olduğunu düşünürüm... rüyalar hayaletlerin e-mailleriymiş... ve bana da bu yolla mesaj yolluyorlarmış gibi.
No te rías, pero cada vez que sueño con mi mamá o con Ellie me gusta creer que es su manera de conectarse conmigo desde el más allá. Los sueños son como e-mails de los fantasmas y es su manera de enviarme un mensaje.
İçtiğim her suyun atrılarını ve eksilerinin düşünürüm.
Evalúo los pros y los contras con cada sorbo de agua.
Düşünürüm. Ben...
Lo haré, se lo prometo.
Yılın bu zamanlarında Kenya'nın daha soğuk olduğunu düşünürüm.
Lo encuentro bastante fresco para Kenia en esta época del año.
Temiz bir bıçak gördüğümde, diğerlerinin hala sağ olduğunu düşünürüm ve... daha fazla itaatkâr olurum.
Veo un cuchillo limpio, pienso que las otras están todavía vivas y... Soy más cumplidora.
Düşünürüm.
Lo pensaré
Düşünürüm.
Lo pensaría.
Mine'yi tanimasam, belki ben de amcam gibi düsünürüm.
Si no hubiera conocido a Mine puede que hubiera pensado como mi tío.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]