Düşünemiyorum translate Spanish
2,412 parallel translation
Başka bir şey düşünemiyorum.
No puedo pensar en otra cosa.
Başka bir şey düşünemiyorum..
No se puede pensar en otra cosa..
Doğru düşünemiyorum Fidato.
No puedo pensar con claridad Fidato.
Lütfen. Öyle abazayım ki düşünemiyorum bile.
Estoy tan excitado que no puedo pensar.
Yani bilimsel olarak takip edilebilecek bundan daha heyacanlı bir alan düşünemiyorum
Como científico, no puedo imaginar un área más emocionante en la cual trabajar. ¿ Cómo es que se trabaja con estas plantas y compuestos?
Olmaması için bir sebep düşünemiyorum.
Ya veo.
Orada ortaya çıktığımızda yüzünün alacağı şekli düşünemiyorum bile.
Me muero por ver su cara cuando aparezcamos allí.
Keşke öyle olsaydı ama senin karmaşıklığını düşünemiyorum kusursuzluklarını, kusurlarını.
Ya quisiera, más que nada en el mundo, pero no puedo imaginarte con toda tu complejidad toda tu perfección, toda tu imperfección.
Kablosuz tasmada pusulanın gerekli olacağını pek düşünemiyorum
Sólo pensé que la correa inalámbrica para niños no necesitaría una brújula.
Mantıklı düşünemiyorum.
Estoy trastornado.
Düşünemiyorum bile.
No puedo pensarlo.
Canımızı bir hiç uğruna ortaya koyup buraya gelmiş olmayı düşünemiyorum bile.
No quisiera pensar que éramos de aquí, poner nuestros culos en la línea para nada.
Bu çok iyi, çünkü o kadar derinde durabileceğimi düşünemiyorum.
Bueno, eso es bueno Porque yo no sé si me gustaría estar tan abajo, en profundidades.
Düşünemiyorum bile. Denedim.
Ni siquiera puedo pensar en eso.
Benden ne söylememi istediğini düşünemiyorum bile.
Ni siquiera se me ocurre lo que puedas querer que diga.
Bir ara versen, olur mu? Sağlıklı düşünemiyorum.
No, para un momento, así no me concentro.
Ancak bunun onun kim olduğuna veya senin için ne anlama geldiğine dair bir ışık tutacağını düşünemiyorum.
Pero no me imagino que clarifique en... en quién era o lo que significaba para ti.
Nedenini düşünemiyorum.
Puedo adivinar porqué..
Bu konunun medeni bir şekilde çözülmesini istiyorum ve senin kadar medeni başka bir Tauron daha düşünemiyorum, Tse'Jospeh.
Me gustaria que esto se resolviera civilizadamente, y no se me ocurre otro taurino tan civilizado como tú, Tse'Jospeh.
O gemide çocuk yetiştirmeyi düşünemiyorum.
No puedo soportar pensar en criar un niño en esa nave.
Bu iş için daha iyi birini düşünemiyorum.
No se me ocurre un hombre mejor para el trabajo.
Seni aramızda olmadan düşünemiyorum adamım.
Hombre, todavía puedes arreglártelas.
Sonsuza kadar kurallara bağlı olarak yaşamaktan daha sıkıcı bir şey düşünemiyorum.
No puedo pensar en algo más deprimente que vivir según la ley para siempre.
Doğru düzgün düşünemiyorum bile.
Ni siquiera puedo pensar coherentemente.
Düşünemiyorum!
¡ No puedo pensar!
Senin Arthur'u burada düşünemiyorum bile.
No me puedo imaginar a tu Arthur aquí.
Düzgün düşünemiyorum.
No puedo pensar bien.
Onlardan önceki hayatımı hatırlamıyorum. Ve onlarsız bir hayat düşünemiyorum.
No puedo recordar como era a vida antes de... no consigo imaginar a vida sin ellos.
Şef'in gölgesinden başka bir yeri tercih edeceğimi düşünemiyorum.
No se me ocurre otro sitio mejor para estar que bajo la sombra del Jefe.
Buluştuğu ilk adamla yatağa atlarken düşünemiyorum onu,
No me la imagino metiéndose en la cama con el primero que vea.
Neden içinde onun olduğu bir aşk hikayesi düşünemiyorum?
¿ Por qué no me imagino una historia de amor con él?
Daha senin yanına taşınmak konusunda kararsızken kızını ve.. ve torununu düşünemiyorum bile.
Pero no lo hice. Estaba casi listo para mudarme contigo. No importa tu hija y...
Görünen o ki, hiçbir şeyi doğru düzgün düşünemiyorum. Ucunun başkalarına nasıl dokunacağını.
No pensé una mierda que todo eso podría afectar a otra gente.
Yaşadığın acıyı düşünemiyorum bile.
No puedo imaginar el dolor que debes estar sintiendo.
Bunu paylaşmayı düşünemiyorum bile, fakat bu ilk olacak.
No puedo imaginar compartir esto con nadie ahora, pero seras el primero
Yani sonuçta, Taylor'ın onun için doğru kişi olduğunu düşünemiyorum bile, ama öyleyse de, bunu kaldırabilirim.
Mira, no imagino que Taylor sea la indicada para él pero si fuera, lo aceptaré.
Küba'daki değişimine bakarsak, ikinizin iyi arkadaş olduğunu pek düşünemiyorum.
Dado su cambio de actitud en Cuba, no me imagino que hayan sido buenos amigos.
Burada kaldığı düşünemiyorum.
No me la imagino quedándose.
Aksini düşünemiyorum bile.
No lo imagino de otra manera.
Evimdeki zarafet ve cazibenizden daha iyi bir merhem düşünemiyorum.
No hay mejor bálsamo que yo pueda desear, que su gracia y encanto en mi hogar.
Daha çok isteyebileceğim bir şey düşünemiyorum şu anda.
No puedo pensar en nada que me gustara más.
Düşünemiyorum bile, çok ses var.
No puedo pensar.
olmaktan daha korkutucu bir şey düşünemiyorum.
Porque no se me ocurre nada mas horrible que...
İğrenç. Seni bir kadınla düşünemiyorum bile.
no puedo imaginarte con una mujer.
Chelsea, şu anda birileriyle çıkmayı düşünemiyorum bile.
Chelsea, ni siquiera puedo pensar en citas ahora.
Kate'in altında olduğu stresi düşünemiyorum bile.
No me puedo ni imaginar el estrés bajo el cual debe estar Kate.
Görüntü'nün gelen aramaları seçtiğini düşünemiyorum.
Es difícil imaginarse a la Estela revisando sus llamadas.
Yarın hayatımdan gideceğini düşünemiyorum bile.
No puedo creer que sales de mi vida mañana.
Doğum günümü, burada dört en yakın arkadaşımla birlikte geçirmekten daha iyi bir kutlama şekli düşünemiyorum.
No puedo imaginar un mejor cumpleaños que estar aquí con mis mejores cuatros amigos.
Onsuz bir hayat düşünemiyorum.
"No puedo imaginar mi vida sin ella".
"Bilinç nedir?" sorusuna yanıt bulmak için bundan daha güçIü bir araç düşünemiyorum.
No puedo imaginar otra herramienta más poderosa para explorar la pregunta : ¿ Qué es la conciencia?
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyordum 129
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyordum 129
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47