Düşünceler translate Spanish
1,246 parallel translation
Bu resimlerle birlikte, Maya'lar hakkındaki düşünceler de değişti.
Estas pinturas cambiaron mucho las ideas que se tenía acerca de los Maya.
Sizin hadım etmeye karşı kişisel bir önyargınız olduğu gibi düşünceler mi?
Como usted puede tener reservas personales con respecto a la castración.
- Emin ol şehvettendi şehvet ve kötü düşünceler tarihine bir giriş.
- No, sólo por lujuria. No fue sino un prólogo de la historia de sus livianos pensamientos.
Aşağılık düşünceler Roderigo!
¡ Pensamientos livianos!
Kendi ülkesinden, kendi teninden ve statüsünden biriyle evlenmedi. Oysa doğada hep böyle olduğunu görüyoruz... İnsan bu tür arzularda çarpık eğilimler doğaya aykırı düşünceler gözlemleyebilir.
Y para seros franco, el desdeñar partidos ventajosos de su nación, su calidad y raza cuando natura a lo contrario tiende ¿ qué, no revela inclinación lasciva sentido avieso, torpes pensamientos?
Evet, iyi düşünceler kılıcın ve kalkanın olsun.
Permite que los buenos pensamientos sean tu espada y escudo.
Düşünceler, zamanın sessiz düşünceleri ve boşluğun ve ölümün, akan sular gibi
Pues todos temen a la muerte No te es dulce el morir
Korku verici düşünceler? Hayır.
- ¿ Se siente atemorizada?
Düşünceler, zamanın sessiz düşünceleri ve boşluğun ve ölümün, akan sular gibi
Pensamientos silenciosos de Tiempo y Espacio y Muerte, como agua que fluye
Bize hayır dediğinden beri bu düşünceler sizlerin daha kötü hissetmenize neden oluyor.
Como ya nos han dicho que no, esa clase de pensamientos sólo los hará sentirse peor.
Buradaki insanlardan sezebildiğim düşünceler.
Es como si pudiera sentir a la gente que estaba aquí.
Ama ona sadece aklında kötü düşünceler olmayan insanlar binebilir.
no se puede montar en Kinton si no se tiene el corazón puro.
düşünceler ona ait ama kelimeler tamamen benim.
A menudo las ideas eran suyas, pero las palabras en cambio, siempre eran mías.
Garip düşünceler işte.
Se me ocurrieron... unas cosas muy raras.
Saplantısal düşünceler.
Son pensamientos obsesivos.
Düşünceler içinde kaybolmuştum.
Uh, Estaba, uh... Estaba perdido.
Düşünceler kara, eller çabuk zehir keskin, fırsat bu fırsat saat bu saat, kimseler yok.
Negros pensamientos, manos prestas poción eficaz y ocasión favorable momento crítico y nadie que lo vea.
En çok zayıfları sarsar gergin düşünceler. Duyguları arasına gir. Konuş onunla, Hamlet.
El engaño hace más mella en los más débiles.
Dalın düşünceler, ruhumun derinlerine.
¡ Del alma a lo profundo, pensamientos!
Ayrıca düşünceler, kavramlar ve duygular sözcüklerden kopuk değil.
La música, literalmente los pensamientos, los conceptos y los sentimientos siguen unidos a las palabras.
Tuhaf. Davetsiz gelen düşünceler, sence de öyle değil mi?
Curioso esas ideas que surgen espontáneamente, ¿ no te parece?
Bilmediğim bir ruh bütün gün bana neşeli düşünceler veriyor.
Durante todo el día me animan extraños pensamientos alegres que me elevan del suelo.
Anlattıkları insanların kişisel ve toplumasal sorumluluklardan kurtulması safsatalarına ait dağınık bencil düşünceler.
i sobre sí mismo para aliviar... de todo sentido de la responsabilidad personal... y la responsabilidad a la comunidad también.
Kötü düşünceler için bir sürü zamanın olacak.
Hay mucho tiempo para todo lo demás.
İnsanların aklında, başka düşünceler oluşmaya başladı.
La gente empezó a preocuparse.
Sizin gibi öğretmenlere teşekkür borçluyuz, bireysel düşünceler için bu zamanda okullarda yer yok.
Es gracias a profesores como tú que no hay lugar para el pensamiento individual en las escuelas de hoy. ¿ Ah, si?
Bununla beraber, size bazı düşünceler verebilirim... Greskrendtregk hakkında.
Sin embargo, no descartaría Greskrendtregk.
anılar ve düşünceler bozulur ve birbirine karışır.
Las memorias y los procesos del pensamiento se tuercen y se confunden.
Ve kafandaki iyi düşünceler de onları ortadan kaldıramıyor. Yardıma ihtiyacın var.
Y todos tus buenos pensamientos no pueden apartarlos.
Bu düşünceler konusunda kararsız mısın?
¿ Te arrepientes de esas ideas?
Ben bir çok düşünceler içindeyim, beyler kendim ile ilgili, kim olduğum ile ilgili, ne olduğumla ilgili ve yapacağım bir itiraf var.
He estado pensando mucho, caballeros. Sobre mí mismo, sobre quién soy, sobre qué soy. Y tengo algo que confesar.
Sadece teoriler, ala düşünceler ve kalın ciltli ahlak üzerine kitaplar.
Sólo enseñan teorías e ideas elevadas... y grandes, enormes volúmenes de ética.
Sıradan düşünceler ile yaşan birisi olmadım.
No comulgo con la forma ordinaria de pensamiento.
Bu düşünceler beni deli edecek, ne yapacağım?
ES amor! ES una demencia, como debo llamar a eso!
Kendini etrafından etkilenmek üzere aç, gemide ki, düşünceler ve zihinlere. Gemide bulunan bütün zihinlere.
Abraza las sensaciones que te rodean, los pensamientos, las mentes de la nave, todas las mentes de esta nave.
Onun zihni bu düşünceler tarafından kirletildi ve sonuçta o da kontrolü kaybetti.
Su mente fue contaminada por la imagen y resultó en una pérdida de control.
Bu düşünceler bastırılmak zorundaydı.
Ese pensamiento debe ser contenido.
Bu düşünceler başka birisine nasıl geçmiş olabilir?
¿ Cómo pudo haber pasado el pensamiento a alguien más?
Belki bilinçsiz düşünceler zamanla hatırlamış yada içine doğmuş olabilir.
Puede estar recordando un pensamiento inconsciente en ese momento. O una intuición.
Eğer haklıysam, daha önce hayal bile edemeyeceğin karanlık düşünceler paylaşacağım seninle.
Si tengo razón,... tendré pensamientos para compartir más oscuros de lo que podrías imaginar.
Asla böyle olması niyetinde değildim. Yaşlı kadın o düşünceler için bana yalvardı.
Y lamento que sucediera.
Düşünceler, hayır.
Ideas, no.
Şu kahrolası iskeleden her ne gördüyse orada dikilirken aklından ne tür düşünceler geçtiyse bana asla söylemedi.
Qué fue lo que vio, en aquella maldita pasarela o qué clase de pensamientos cruzaron por su mente estando allí,... nunca me lo dijo.
Senin ruhun bir verici, senin aracılığınla düşünceler yolluyor.
Ella es como un transmisor, enviando pensamientos de ti.
Sadece yüzeydeki düşünceler.
Sólo veré pensamientos superficiales.
Düşünceler.
Pensamientos.
derler ki "bu oyunda kalpteki düşünceler dışarı çıkar".
Dicen que si juegas a este juego tus auténticos sentimientos salen a la luz.
Kafamın içinde çeşitli düşünceler çatışıyor.
Muchas ideas me han dado vueltas en la cabeza.
Düşünceler bizim, olanlarsa bizim değil.
Nuestros son nuestros pensamientos, pero su fin no nos pertenece :
"Bağımsızlık Bildirgesi" adında o utanç verici rahatsız edici belgeyle ne yapacağız "? Ya belgedeki düşünceler?
¿ Qué hacer con esas ideas?
Ama mutlu düsünceler bizi genç tutar.
Pero los sueños te mantienen joven.
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47