Düşünüyor translate Spanish
27,015 parallel translation
Konu Norman olunca düzgün karar vermediğini düşünüyor.
Cree que cuando se trata de Norman, no ves las cosas claras.
Bana söylemeden Norman'ı hastaneye yatırmayı mı düşünüyor?
¿ Quiere ingresar a Norman sin decírmelo?
Dylan evde olmaman gerektiğini düşünüyor.
Dylan no cree que debas estar en casa.
Çünkü herkes, seni benden iyi tanıdığını düşünüyor.
Porque todos se creen que saben más sobre ti que yo.
Alex de mi böyle düşünüyor?
¿ Alex también piensa eso?
Onlar kendilerini çok düşünüyor.
Bueno, se lo tienen muy creído.
Karın öyle olduğunu düşünüyor.
Eso parece pensar tu mujer.
Avukatımız, Bram Keller bu davanın Scopes kadar önemli olduğunu düşünüyor.
Nuestro abogado, Bram Keller... cree que este juicio podría ser tan importante como el de Scopes.
Bir sebepten ötürü benim toplantıyı geçemeyeceğimi düşünüyor.
Por algún motivo se le ha metido en la cabeza que yo no doy la talla.
Bram Keller dosyayı aldı ve bunun Yargıtay'a gidebileceğini düşünüyor.
Bram Keller ha aceptado el caso y cree que podría llegar hasta el Tribunal Supremo.
- Savcılık alakası olduğunu düşünüyor.
La fiscalía cree que sí. Bueno, créeme.
Jim Miller'ın gerçekten varisi öldürebileceğini düşünüyor musun?
¿ De verdad crees que Jim Miller pueda matar a la heredera?
Bulmacayı çözdüğünü, bir çıkış yolu bulduğunu gerçekten düşünüyor musun?
¿ De verdad crees que has resuelto el enigma, una manera de salir?
Onu uğraştıracağımı düşünüyor.
Cree que soy como un desafío.
Beck gerçekten de işimizi bitirmeden önce bizi geri çekmenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyor.
¿ De veras cree Beck que es buena idea retirarnos antes... de concluir nuestra misión?
Kocanın mucizeler yarattığını düşünüyor.
Ella piensa que su marido camina sobre el agua.
Herkes hala Bay Park'ın intihar ettiğini düşünüyor.
Todos siguen pensando que el Sr. Park se suicidó.
Fransa ordusu onları öldürdüğümü düşünüyor.
El ejército francés cree que yo asesiné a los suyos.
Hayır, seçeneği olmadığını düşünüyor.
No, piensa que no tuvo otra opción.
Çaldığın silahlardan, el bombalarından ve İlk Jenerasyon'a olan sadakatinin elastik olduğundan haberi var. Hâlâ cezalandırılman gerektiğini düşünüyor.
Él sabe lo de las armas las granadas que robaste y que tu lealtad a la Primera Generación era elástica y digna de castigo.
Dışarıda bir milyon tane onlardan var, yani en azından herkes öyle düşünüyor.
Hay un millón de ellos ahí fuera, al menos eso es lo que todos creen.
Şu an bunu düşünüyor olmam şaşırtıcı.
Lo que es sorprendente ahora que lo pienso.
Kendini bir katil olarak düşünüyor musun Wynonna?
¿ Te considerarías una asesina, Wynonna?
Helikopterde senin olman gerektiğini düşünüyor.
Así que él piensa que debe han estado en ese helicóptero.
Bir de düşünüyor musun?
Usted tiene que pensar en ello?
Candace meyvenin tatlı olduğunu düşünüyor.
Candace piensa fruto es el postre.
Bazen de peynirin öyle olduğunu düşünüyor.
Veces queso.
Hıh. Dünyayı kazanabileceğini düşünüyor musun Sapkın bir şekilde mi?
¿ Crees que puedes ganar el mundo de un modo tan herético?
Ingot onu durdurmuyor çünkü büyük bir buluşa yaklaştığını düşünüyor.
Pero Ingot no quiere detenerlo... porque piensa que él está al borde de un descubrimiento.
Neden bu adam ona bu konuda yardımcı olabileceğini düşünüyor?
¿ Exactamente por qué piensa este tipo que podrías ser capaz de ayudarle con esto?
Sanırım benim akıllı olduğumu düşünüyor.
Así que, supongo que simplemente piensa que soy inteligente.
Belki de şimdi Sizz'i ararız bakarız ne düşünüyor?
Llamemos a Sizz para pedirle su opinión.
Siz yapabileceğinizi düşünüyor musunuz?
¿ Cree que podrá?
Kontrol ettiğini düşünüyor.
Cree que lo tiene controlado.
Ve düşünüyor olsan da olmasan da bir kez başladığında, bir daha bırakamıyorsun.
y si eran o no, Una vez que empiezas, ya no se detienen.
Bunun hala işe yaradığını gerçekten düşünüyor musun?
¿ Crees que eso va a seguir funcionando?
Buraya daha önce geldiğini düşünüyor.
Cree que ha estado aquí antes.
- Ve? - Yanlış düşünüyor olabilirim.
- Puede que esté equivocado.
FBI, kurbanın gerçekten ABD askeri olduğunu mu düşünüyor?
Qué piensa el FBI esta víctima era en realidad en el Ejército de Estados Unidos?
Los Angeles Polisi davranışlarının kalıplaştığını mı düşünüyor?
¿ Cree el Departamento que este acto es parte de un patrón?
Kendall adamın elektrikli testereyle parçalandığını düşünüyor.
Kendall cree que el hombre fue desmembrado con una sierra eléctrica.
Komiser Tao nasıl bütün bir iz alacağını düşünüyor bilmem ama iğrenç.
Cómo cree el teniente Tao que va a conseguir una huella completa de esto, no lo sé, pero puaj.
Hollywood Birimi öyle düşünüyor, özellikle de Chris'in vücudunda mücadele belirtisi görünmediğinden.
Y Jared ha fallado. Bueno, la División de Hollywood piensa que así es, especialmente por que el cuerpo de Chris no mostró ningúna señal de lucha.
Jon bir beş yıl daha sürebileceğini düşünüyor...
Jon dice que podría ir otro cinco...
- Kızınız da mı aynı şekilde düşünüyor?
¿ Su hija se siente de la misma manera?
Ama benim bu işle ilgim olduğunu düşünüyor olamazsınız.
Pero no pueden pensar que estoy involucrada. Oh, no, no.
- Bizim için yük olduğunu düşünüyor.
- Cree que eres una carga. - Es verdad.
Evet, Dr. Thorpe da öyle düşünüyor.
Sí, el Dr. Thorpe también cree eso.
Ayrıca ona yanlış numara verdiğini de düşünüyor.
También cree que quizás le has dado mal tu número.
Courtney vergi dilimimizi değiştirebileceğimizi düşünüyor.
Pero Courtney cree que quizás deberíamos cambiar el tipo de tributación...
Komik. İnsan asıl göğüslerin yüzdürmesi lazım diye düşünüyor.
Se podría pensar que sus implantes de pecho son los que la harían flotar.
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünüyorum da 210
düşünüyordum da 309
düşündüm 122
düşün 451
düşünün 108
düşünüyorsun 44
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünüyorum da 210
düşünüyordum da 309
düşündüm 122
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşüneyim 58
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35