Onun gibi birşey translate Spanish
300 parallel translation
Fakat, bir rozet ya da onun gibi birşey takmayacak mıyım?
Pero... ¿ no merezco una placa o algo así?
Daha önce onun gibi birşey görmedim.
Nunca había visto a nadie como él.
Kontrol mekanizması bir saat kala veya onun gibi birşey, bu tip şeyleri kodlar. Geri kalan herşeyde olduğu gibi, asla bilinmez.
Cuando Control tiene alguna hora libre en su programa, registra, clasifica, y codifica esas cosas, como todas las demás, una nunca sabe.
Sarsaparilla yada onun gibi birşey?
¿ Zarzaparilla o algo así?
Affedin beni, ama... komşumuz bir öğretmen veya onun gibi birşey mi?
Perdóname, pero... ¿ es nuestra vecina una profesora de alguna clase?
Büyük kıza gelince Giannena'dan zengin bir tüccar onu hizmetçi ya da onun gibi birşey olarak almayı önerdi.
En cuanto a la hija mayor, un príncipe mercader de Giannena ofreció... tomarla como sirvienta o algo así. La casa se cerrará y será vendida por sus hermanos.
Ya da onun gibi birşey. Peki, Başkan'la nasıl baş ediyorlar o zaman?
- ¿ Y cómo se las arreglan con el Mayor?
Bir not göndereceklerdir ya da onun gibi birşey.
Una nota. Algo.
- Bir zihin karşıklığı gibi mi? - Onun gibi birşey...
- Si ya sabes... un bloqueo que te impida hacer lo que te gusta.
Evet, onun gibi birşey. Votka..
Sí, más o menos.
- Onun gibi birşey. Sigara?
- Algo así. ¿ Un cigarrillo?
Evet.Onun gibi birşey.
Sí. Algo parecido.
- Evet onun gibi birşey.
- Sí, más o menos.
Çıkacak kızda aramıyorum yada onun gibi birşey.
No es que busque chicas para citas, o algo así.
Indiana'da ya da onun gibi birşey sanırım.
Creo que queda en Indiana o algo así.
Doğum günün yada onun gibi birşey için?
¿ Para tu cumpleaños o algo así?
Sanırım ona imparator ya da onun gibi birşey diyordu.
Pero creo que lo llamó "Emperador" o algo así.
Onun gibi birşey.
Bueno, algo así.
Onun gibi birşey. Ama tam olarak değil.
Algo parecido.
- Milkşeyk veya onun gibi birşey var mı?
- ¿ Puedo tomar un batido con leche o algo?
Hey şu bifteğe bakın onun gibi birşey istiyorum.
Hey, mira ese filete. Yo quiero algo como eso!
Onun gibi birşey.
Algo por el estilo.
Yeah, cips içinde sos getirebilir mi ya da onun gibi birşey?
Y más salsa para las papas fritas.
Ya da onun gibi birşey.
O algo así.
Muhtelemen hastalıklı ya da onun gibi birşey.
Probablemente esté enfermo.
Evet, Onun gibi birşey.
Más o menos.
Bir ölüm kalım meselesi... ya da onun gibi birşey olmadığı sürece... maçı kaçıramazdım.
Simplemente no me puedo perder un partido... a causa, sabes, de un incidente... a menos que fuera como una muerte o algo así.
Sanırım komedyenlik veya mimari işine gireceğim, onun gibi birşey.
Probablemente entrar en comediante o la arquitectura, algo así.
Sanki Bayan Godiva veya onun gibi birşey.
Una especie... de Lady Godiva o algo así.
Bilirsin işte, destek çağır ya da onun gibi birşey.
Ya sabe, pida refuerzos, o algo así.
Herhangi birinizde peçete yada onun gibi birşey var mı? Ve, bu sensin, içedeki.
Are cineva, un prosop, sau asa ceva?
O daha yaşlı evli bir adam yada onun gibi birşey.
Es como si fuera un hombre mayor casado o algo así.
Onun gibi birşey.
Más o menos.
Görüyorum, Seni düşünmek istemiyorum, Ben bir ucubeyim yada onun gibi birşey,
- Mira, no quiero que pienses que soy desquiciada o algo así
- Hiçbişeyden de az. Hani hız limitini geçersin ya onun gibi birşey?
- Menos que nada. ¿ Alguna vez, como... manejando unas millas sobre el límite de velocidad, o algo así?
Onun gibi birşey.
Es un lienzo.
Suçlu olduklarını sanırlar, sanki biz biliyoruz ya da onun gibi birşey gibi.
Dan por asumido que son culpables y que nosotros lo sabemos.
Meteoroji uzmanı ya da onun gibi birşey.
Parece que sea meteoróloga o algo parecido.
Onun gibi birşey.
- Algo parecido.
- Bu senin için yalışıyorum yada onun gibi birşey!
- ¡ Como si todos fueramos tus empleados!
Bir kedi veya onun gibi birşey gibi.
Como si fuera un gato o algo.
Kanat veya onun gibi birşey büyütmüş olmalı.
Le deben de crecer alas o algo por el estilo. Mr.
Onun gibi birşey.
Algo así.
Elinde onun gibi parlak birşey var,... ve sen onu boşa harcıyorsun.
Tienes algo brillante como eso, y lo estás desperdiciando.
Onun gibi birşey.
Algo.
Onun elinden çalmıışım gibi birşey değil ki bu.
No se lo robé en el baile de graduación.
- Hım, onun gibi birşey.
Algo así.
Onun gibi ya Molly'e ya da bebeğe birşey olsaydı. Doğru, doğru.
Ni que le hubiera pasado algo a Molly o al bebé.
- Onun gibi parıltılı birşey başka ne olabilir ki?
- ¿ Qué otra cosa podría ser?
Şimdi, canavarı unut! O büyük gürültü yapan büyülü birşey... onun gibi!
Olvídate del monstruo, sólo es un monigote de chatarra. ¡ Como él!
- Onun gibi birşey.
- Algo así.
onun gibi bir şey 154
onun gibi 58
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
onun gibi 58
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler oluyor 22
birşeyler söyle 44
birşeyim yok 25
birşey duydun mu 16
birşey yap 33
birşeyler yapın 17
birşey var 18
birşey daha var 35
birşeyler yap 72
birşeyler oluyor 22
birşeyler söyle 44
birşeyim yok 25
birşey duydun mu 16
birşey yap 33
birşeyler yapın 17
birşey var 18
birşey daha var 35
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşeyi yok 20
birşey daha 28
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
birşeyi yok 20
birşey daha 28
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun sorunu ne 32
onun dışında 36
onun için üzülüyorum 44
onun derdi ne 28
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun sorunu ne 32
onun dışında 36
onun için üzülüyorum 44
onun derdi ne 28