Zaman doldu translate Spanish
1,467 parallel translation
Zaman doldu!
- ¡ Tiempo!
Bu hiç iyi değil. Zaman doldu, evlat. Tahmin ettiğim gibi, başarısız oldun.
Tu tiempo se acabó hijo, y como esperaba fracasaste.
Zaman doldu.
Fuego al tiempo.
Böylece babam benimle gurur duyacak. Zaman doldu!
Por fin papá tendrá motivo para enorgullecerse de mí.
Tamam, zaman doldu!
¡ Bueno, tiempo fuera!
Zaman doldu Michelle.
Termino el tiempo, Michelle.. termino el tiempo.
- Alo? - Tik tak, zaman doldu.
Hola, amigo, lo lograste.
3, zaman doldu.
- Tres. Se acabó el tiempo.
- Zaman doldu.
- Tiempo cumplido.
"Zaman doldu" dedim mi ben?
¿ Acaso he dicho que ya podíais parar?
Zaman doldu!
Se nos acabó el tiempo.
Pekâlâ sınıf, zaman doldu.
Bien. Terminó el tiempo, clase.
Zaman doldu.
Se terminó el tiempo.
Zaman doldu!
- Tiempo.
Zaman doldu!
- Se acabó el tiempo.
Tabi ki. Zaman doldu fahişe. Ben gidiyorum.
yo me largo!
Tamam, kutup ayıları, zaman doldu.
Bien, osos polares, es hora de salir.
Zaman doldu.
Se te ha acabado el tiempo.
Zaman doldu?
¿ Se acabó el tiempo?
Tamam, zaman doldu, en iyi vuruşunu yap.
Bien, se acabó el tiempo. Haz tu mejor tiro.
- İyi! Üzgünüm. zaman doldu.
Lo siento chicos.
Zaman doldu.
- Se acabó el tiempo.
House, zaman doldu. Bitkisel hayata girecek.
House, está fuera de tiempo va a convertirse en un vegetal.
Zaman doldu beyler.
Tiempo, caballeros.
Zaman doldu evlat.
El tiempo se acabó, chico valiente.
Zaman doldu, Albay.
¡ Espere! Se nos ha terminado el tiempo, Coronel.
Zaman doldu. Ne tesadüf.
Se acaba el tiempo.
Zaman doldu.
El reloj se detuvo.
Zaman doldu.
Tiempo terminado.
Zamanım doldu...
Ahora debo irme...
Hayır benim zamanım doldu.
No... Mi tiempo se acabó.
Zamanımız doldu, Cilveli! İncinmeye hazır ol.
Estábamos en tiempo fuera, Foxy.
Zaman doldu.
Se acabó el tiempo.
Zamanım gerçekten doldu.
Bueno, se me acabó el tiempo.
Zamanın doldu.
El mes ha terminado.
Zamanın doldu!
¡ Tu hora ha llegado!
Bu arada zamanımız doldu.
Hablando de eso, se acabó el tiempo.
Zamanın doldu.
Termino tu tiempo.
Zaman doldu!
Espera un segundo. ¡ Tiempo!
Zaman doldu!
¡ Tiempo!
Zamanın doldu. Kendine gel.
Calma, contrólate.
Zamanımız doldu.
¿ Qué estamos haciendo? ¿ Qué necesita que haga?
Zamanın doldu doktor
¿ Terminó su tiempo a solas, Doc?
Zamanınız doldu.
Tu hora se ha terminado.
Radarda güç artışı algılıyorum. Zamanınız doldu.
Estoy captando un pulso de energía en la matriz.
Zamanın doldu John.
John.
Zamanın doldu.
Es hora de irnos.
Görüşüne teşekkürler Celia, ama senin zamanın doldu.
Gracias por tu opinión, Celia, pero se te ha acabado el tiempo.
- Zamanım bok doldu.
- Y tanto que se me ha acabado.
- Zamanın doldu. Bekle, bekle!
Espera, espera!
Zaman doldu.
Se acabó el tiempo
doldur 179
doldu 21
doldurun 40
doldurayım mı 30
doldur şunu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
doldu 21
doldurun 40
doldurayım mı 30
doldur şunu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zamanın var mı 17
zamana ihtiyacım var 37
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zamanı gelince 71
zamanlama 22
zaman yok 141
zamanın var mı 17
zamana ihtiyacım var 37
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zamanı gelince 71