Bir iş buldum translate French
422 parallel translation
Evet. Ve Tate Oteli'nde yeni bir iş buldum. Vestiyerde.
Oui, et en plus j'ai un emploi à l'Hôtel Tate pour faire les chambres.
- başarabilirsem Seattle'da bir iş buldum.
- si j'ai l'air présentable.
- Sana bir iş buldum.
- J'ai du travail pour vous.
Bir iş buldum.
J'ai un job.
Kendime bir iş buldum.
Je me suis trouvé du travail.
Kendim bir iş buldum.Karanlığa daldım. Barakada uyudum.
Je me suis fait embauché, je suis descendu au fond.
bir iş buldum ve onu alamadım.
J'ai un emploi et je ne peux pas le prendre! Quel emploi?
Bir iş buldum, Eddie'nin sigortasının da faydası oldu.
J'avais du travail et une petite rente.
Buraya geldim ve bir iş buldum.
Je suis arrivée ici et j'ai trouvé du travail.
Acelem var çünkü yeni bir iş buldum.
J'ai un autre emploi.
Ambulans şoförü olarak kazandığımdan çok daha iyi para aldığım bir iş buldum. suç mu?
Est-ce un crime d'avoir pris un job mieux payé?
Sana bir iş buldum. Takıldığın bir iş var mı?
Je vais te faire une fleur.
Pompeii'de bir iş buldum.
J'ai trouvé un emploi à Pompéi.
Silver'a geldiğimizde bir iş buldum dediğimi hatırlıyor musun?
À Silver, te souviens-tu que j'ai dit avoir trouvé un boulot?
Sutyen fabrikasında bir iş buldum.
J'ai du boulot à l'usine.
Bir iş buldum.
J'ai trouvé un boulot!
Bir sonraki dağdan aşağı indim ve kendime bir iş buldum.
Alors j'ai cherché du travail.
Her neyse... bir iş buldum bile.
Bref... D'ailleurs j'ai du travail.
İkimiz için çok iyi bir iş buldum :
Il y a une occasion pour nous.
- Hawaii'de bir iş buldum.
- J'ai trouvé un boulot à Hawaï.
Saatleri daha iyi olan bir iş buldum daha az kazanacak olsam da daha çok sevdiğim bir iş.
J'ai trouvé un boulot avec de meilleurs horaires. Je préfère, même si je gagne moins.
- Güzel bir iş buldum.
- J'ai un travail agréable.
- Sen şarkını söylerken, sana bir iş buldum.
Je t'ai trouvé un engagement pendant que tu chantais.
Bir iş buldum.
J'ai trouvé du boulot.
Bir iş buldum.
J'ai trouvé un boulot.
Kendime ilginç bir iş buldum.
J'ai trouvé un travail intéressant.
"Sevgili ailem," bir benzin istasyonunda harika bir iş buldum ".
" Chersparents, j'ai un bon job dans un garage!
Kendime benzin istasyonunda yeni bir iş buldum.
J'ai un nouveau job à la station-service.
- Bir iş buldum.
- J'ai trouvé un boulot.
Chrissie! Sana bir iş buldum!
- Chrissie, j'ai un boulot pour toi.
Bil bakalım ne oldu! Başardım, bir iş buldum.
lmagine, mon chéri, j'ai trouvé un emploi.
Sana bir iş buldum.
Je t'ai trouvé du boulot.
Bir iş buldum, ama çok da hoşuma gitmedi.
J'ai trouvé un truc, mais pas terrible.
Bir bankada iş buldum.
J'y travaillerai dans une banque.
Bu da öyle bir iş. Elmaların erken olgunlaştığı bir bahçe buldum.
Dans ce verger, les pommes mûrissent plus tôt.
Bir süre kalacak mısın? İş buldum.
Tu vas rester longtemps?
Ama onları kandırdım, çıkıp bir iş buldum.
" Salutations, mon garçon.
Bir yayınevinde iş buldum.
- Excusez-moi. - Allison!
Çok iyiyim. New York'taki bir yayınevinde iş buldum.
J'ai un job chez un éditeur à New York.
Bir radyo kanalında iş buldum.
On m'a proposé une place à la radio.
Bir otoparkta iş buldum.
J'ai trouvé une place dans un garage.
Bir çiftlikte iş buldum. Ama kamyon kullanmam gerekiyordu.
J'ai trouvé du travail dans une ferme, mais pour ça, fallait que je conduise un camion.
Efendimin hanedanlığının düşüşünün akabinde buraya Edo'ya taşındım ve arka sokaklardan birinde kiralık bir ev buldum. Yetersiz bir hayatta sürünürken yeni bir efendinin yanında iş bulmak için çeşitli bağlantılar kurmaya çabaladım.
Depuis la dissolution du clan, j'ai été réduit à vivre... plus que modestement dans l'espoir de trouver un maître.
Bir gazetede iş buldum.
Je vais travailler pour un journal.
Bunu sadece para için yapılan bir iş say. Saygıdeğer bir rakip buldum.
Bien que ce ne soit que pour l'argent, j'ai trouvé un adversaire de valeur.
İş buldum. Gerçek bir iş. Okul bitince başlıyorum.
J'ai trouvé un travail, un vrai, après la fin de l'école.
Rosemary Muller'i buldum Springe'de iş verdim Onun bir Wildenbruck olduğunu söyledim!
J'ai retrouvé Rosemary Muller moi-même. Je lui ai trouvé un emploi chez Springe. Je lui ai dit qu'elle était une Wildenbruck!
19 yaşındayken, Monterey'de çok güzel bir otelde iş buldum.
À 19 ans, j'ai été engagée dans un grand hôtel de Monterey.
Bu işte şeytanın avukatını oynadım ve bunu yapmak için çok tehlikeli belgeseler kanıtlar aradım ve buldum ve bu iş bitince onlardan bir kamp ateşi yaksınlar diye mestektaşlarıma verdim.
Je me fais l'avocat du Diable dans tout ça, et pour ce faire je... cherche et je trouve de dangeureux documents prouvant l'évidence, que je donnerai à notre collègue pour qu'il puisse en faire un joli feu de joie.
İyiyim. Yeni bir iş buldum.
Je vais bien.
Bir rock müzikalinde harika bir iş buldum.
Dans un fabuleux spectacle de rock.
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir işim var 34
bir işe yaramaz 50
bir iş 43
buldum 1029
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
bir iyilik yap 46
bir işim çıktı 20
bir işim var 34
bir işe yaramaz 50
bir iş 43
buldum 1029
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir itirafta bulunacağım 25
bir iki üç 38
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir itirafta bulunacağım 25