Elbette canım translate French
115 parallel translation
Elbette canım hadi.
Sûrement. Allez, viens.
Elbette canım.
Certainement.
Elbette canım.
Bien sûr.
Elbette canım.
Bien sûr, mon chéri.
Elbette canım.
Bien sûr, chéri.
Otoriteye karşı gelenler bulunuyor, Bu da elbette canımızı sıkıyor..
Une autorité respectée par tous... ☻ et dont l'éloge n'est plus à refaire...
Evet, elbette canım.
Oui, bien sûr.
- Elbette canım.
- Mais si, vous savez bien.
Elbette canım, yapacağım bu.
D'accord, chéri.
Elbette canım, gidebilirsin.
- Bien sûr, ma chérie.
- Elbette canım.
- Oui, ma chérie.
Elbette canım, nedir o?
Bien entendu, chérie. Eh bien qu'y a-t-il?
Elbette canım!
Bien sûr.
Elbette canım, buna mecburum.
Bien sûr, chérie. Je suis obligée. Obligée?
Elbette canım yandı.
Bien sûr que oui.
Elbette canım.
Quelle question!
- Elbette değil, canım.
- Bien sûr que non.
Elbette, canım. Elbette.
Mais bien sûr, ma chérie.
Elbette ki canım.
Bien sûr, chérie.
- Canım, elbette.
Bien sûr que non.
Elbette canım - eğer istersen bu akşam.
Mais oui, ma chérie.
- Elbette istiyorum. Can atarım.
- Bien sûr que si.
- Elbette biliyorum, canım.
- Bien sûr, ma chérie.
Elbette seviyorum canım.
Bien sûr que je t'aime!
Elbette, canım.
Bien sûr, ma chérie.
- Bize izin ver, canım. - Elbette. - Zavallı Mace.
La pauvre Macey a eu une crise cardiaque, ne lui en provoquez pas une autre.
Elbette değildi, canım.
Bien sûr très cher...
Yok canım, elbette.
Grands dieux non!
- Bana ne dediğini duydun mu? - Elbette, canım.
- Avez-vous entendu ce qu'il a dit?
Elbette, canım.
Certainement, ma chérie.
Elbette, canım.
Bien sûr, mon enfant.
- Elbette dokunmadın, canım.
- Bien sûr que non.
Elbette, canımın içi.
Certainement, ma très chère.
- Elbette istiyor canım.
- Bien sûr que oui.
Elbette canım.
Bien sûr, ma chérie.
Aptal olma, canım. Elbette onlardan iki tane var.
Bien sûr... deux.
- Fermuarı açmama yardım eder misin canım? - Elbette.
Vous pouvez m'aider avec la fermeture?
Elbette alabilirsin canım.
- Bien sûr, mon chéri.
Elbette olabilirsin, canım.
Bien sûr, chéri.
Elbette hayır, canım.
Bien sûr.
Elbette uyuyabilirsin canım.
Bien sûr, mon amour.
Hayır, elbette, canım.
Bien sûr que non.
Kardeşim Harold benden sağdıcı olmamı istediğinde... "Vay canına, elbette dostum, çünkü sen hep benim yanımda oldun" falan dedim.
Quand Harold, mon frère, m'a demandé d'être son garçon d'honneur, j'ai pensé, oui bien sûr, t'as toujours été là pour moi.
Elbette pilot olacaklar, canım.
Lls seront pilotes.
Dün gece ortalığa un serpmişler yani şu sıçan var mı yok mu, anlayabilmek için elbette.
Ils ont recouvert le sol de farine la nuit dernière pour voir si les rats se balladaient autour.
Elbette, canım benim.
Ouais... Baby.
Oh, elbette, canım.
- Certainement, ma chère.
Elbette canım.
Tout ce que tu voudras.
- Elbette osun canım.
Vous ne le voyez peut-être pas, mais ça viendra. Bien sûr que si.
- Bu doğru. Elbette öldürüyoruz canım.
- C'est exact, tout à fait.
Christy, ben ciddiyim! Elbette canım!
Je sais!
canım 2922
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım istemiyor 59
canım acıyor 40
canım yanıyor 88
canımı sıkma 19
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım istemiyor 59
canım acıyor 40
canım yanıyor 88
canımı sıkma 19
canım yandı 26
canımı sıkıyorsun 28
canımı yakıyorsun 103
canımı yaktın 18
canımı sıkıyor 18
canımı acıtıyorsun 103
canımı yakma 23
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
canımı sıkıyorsun 28
canımı yakıyorsun 103
canımı yaktın 18
canımı sıkıyor 18
canımı acıtıyorsun 103
canımı yakma 23
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette benim 21
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette efendim 146
elbette biliyorsun 19
elbette benim 21
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette efendim 146
elbette biliyorsun 19