Elbette hayatım translate French
136 parallel translation
Elbette hayatım.
Bien sûr que non, chérie.
Sana iyiliği dokunacaksa çağırırım elbette hayatım.
Si cela peut t'aider.
- Elbette hayatım.
Je vous le promets.
- Elbette hayatım.
J'ai juste...
Elbette hayatım, biliyorum.
Je ne me sens pas bien.
- Elbette hayatım.
- Bien sûr, chérie.
Elbette hayatım...
Bien sûr.
- Ve elbette hayatım boyunca iyilik ve merhamet beni takip edecektir.
- Oui... le bonheur et la grâce m'accompagneront toute ma vie.
- Elbette hayatım, adam bir Rus. - Doğru.
je n'ai rien vu de meilleur depuis des années.
Elbette hayatım, al. Al.
- Tu es sûre que je peux la prendre?
Elbette hayatım.
Bien sûr, ma chère.
Elbette istersin hayatım.
Bien sûr, chérie.
Elbette sevemezsin hayatım.
Bien entendu.
Ben de "Elbette öyle, hayatım boyunca daha memnun edici bir hizmet görmedim" dedim.
J'ai dit : "Bien sûr, " je n'ai jamais été aussi satisfait. "
- Elbette, hayatım.
- Bien entendu ma chère.
- Neden, elbette, hayatım.
- Quoi, bien sûr, ma chère.
Elbette hayatım.
Bien sûr que non.
Elbette hayatım.
Bien sûr, chéri.
- Elbette. Hayatımda kullanmadım.
Je ne porte jamais d'arme.
- Hayır hayatım. Elbette değil.
- Non, bien sûr que non.
Elbette var hayatım.
Bien sûr que si. Il y a plein de choses.
Elbette hayatım.
Bien sûr.
Elbette gerçek hayatım.
Bien sûr, chéri.
- Elbette, hayatım.
Bien sûr.
Elbette ki kişisel hayatım veya hislerim hakkında değil.
En tout cas de rien qui concerne ma vie privée ni mes sentiments personnels.
Elbette Anne, hayatım.
Bien sûr, ma chérie.
- Elbette oldu hayatım.
- Bien sûr que si, ma chère.
Elbette seviyorsun hayatım.
Bien sûr, ma chérie.
Seni sevdiğimi pek söyleyemem, ve elbette fazlasıyla sevgiye haizsin sen, ama sensiz, hayatım çok anlamsız olurdu, ve mahkumiyet sona erene kadar da sana sadık kalacağım.
Je ne peux pas dire que je vous aime, et vous en avez sûrement assez de l'amour, mais sans vous, ma vie aurait été absurde et je vous serai fidèle jusqu'à la limite de la damnation.
- Tabii elbette, hayatım.
Forcément.
- Elbette, hayatım.
- Bien sûr, ma chérie.
Elbette Bern'e ziyaretine gidiyorum, ancak orada hayat çok sıkıcı.
De temps à autre je vais le voir, mais je m'ennuie là-bas.
Evet, elbette hayatım.
Notez. - Bien sûr.
Elbette, davanız uğruna hayatımı riske atmaya hazırım.
Bien sûr, je suis prêt à risquer ma vie pour votre cause.
Elbette, hayatım, sadece diğerlerine gitme.
Sûr. Sûr, chéri, mais ne retourne pas avec eux.
Elbette, hayatım. Tabii ki yaparım.
Oui, ma chérie, tu vas me manquer.
Elbette, hayatım. Fakat önce genç adamla tanışmalıyım.
Bien sûr, ma chère, mais j'aimerais d'abord le rencontrer.
Elbette, hayatım.
Mais les affaires n'excluent pas...
- Elbette biliyor hayatım.
Certainement, chérie.
Sayın Başkan, elbette bilirsiniz hareketimizin başından beri, burada, Çin'de kaç kişi hayatını verdi, kanını akıttı?
M. Le Président, vous savez, bien sûr... combien ont donné leur chair et leur sang ici, sur la terre chinoise... depuis le début de notre mouvement.
Açıklaman beni tatmin etmezse hayatıma kast ettiğin için, elbette öleceksin! Ne var?
Et si tu ne m'apportes pas satisfaction, tu seras ex écuté pour avoir tenté de m'assassiner!
Elbette hatırladım hayatım.
Certes oui... ma colombe!
Elbette kek alabilirsin hayatım, soruya cevap verir vermez.
Bien sûr que tu peux avoir du gâteau. Mais d'abord, réponds à la question.
! Elbette, sen hayatımda tanıştığım ilk Russun!
Bien sûr, vous êtes le premier russe que j'ai jamais rencontré dans ma vie!
Elbette yok hayatım.
Bien sûr, chérie.
Of, elbette hayır, hayatım.
Bien sûr que non ma chère.
Elbette sensin, hayatım. - Biraz önce geldim.
- Mais bien sûr, ma chère!
Elbette o zaman hiçbirimiz bunların hayatımızı ebediyen değiştireceğini bilmiyorduk.
Aucun de nous ne comprit combien nos vies allaient en être changées à jamais.
Elbette istedim, hayatım.
Mais bien sûr, chéri.
Elbette iyisin, hayatım.
- Bien sûr, lapin rose.
Elbette görmüyoruz, hayatım.
Non, chéri.
hayatım 3662
hayatim 33
hayatımı 47
hayatımın aşkı 18
hayatımda 29
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayatımda ilk defa 27
hayatımı kurtardın 178
hayatımı mahvettin 46
hayatim 33
hayatımı 47
hayatımın aşkı 18
hayatımda 29
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayatımda ilk defa 27
hayatımı kurtardın 178
hayatımı mahvettin 46
hayatımdan nefret ediyorum 19
hayatımı kurtardınız 38
hayatımızı kurtardın 17
hayatımı kurtardı 58
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette benim 21
elbette istiyorum 43
hayatımı kurtardınız 38
hayatımızı kurtardın 17
hayatımı kurtardı 58
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette benim 21
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette canım 17
elbette efendim 146
elbette biliyorsun 19
elbette biliyorum 55
elbette doktor 21
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette canım 17
elbette efendim 146
elbette biliyorsun 19
elbette biliyorum 55
elbette doktor 21