Kendim için translate French
2,735 parallel translation
Kendim için bazı şeyleri açıklığa kavuşturmalıydım.
J'avais des choses à régler.
Kendim için de küçük bir şey aldım.
J'ai un petit truc pour moi.
Kendim için.
Pour moi. T'en es sûr?
Kendim için söyledim, salak şey.
Pour moi, espèce d'idiote.
Hâlâ kendim için uygun bir şey bulmuş sayılmam.
Je n'ai pas encore trouvé ma voie.
Kendim için seçtiğim yolda ilerleyip benim gibi rahip olmak istemiyorsun.
Tu ne voulais pas suivre le même chemin que moi.
Aslında, şuan kendim için biraz yardıma ihtiyacım olabilir.
En fait, j'ai besoin d'aide, moi aussi.
Bişey yazmak istiyorum, kendim için kişisel bişey
Je veux écrire, je te jure. Je veux écrire un livre plus personnel. Tu comprends?
Eski kafalı, eleştirip duran ve kendim için kurmak istediğim geleneksel olmayan hayatı onaylamayandaki gibi eski. Tamam mı?
Vieux comme têtus, qui jugent et désapprouvent la vie non traditionnelle que je mène.
Kendim için böyle ufak gösteriler hazırlarım hep.
Je le fais pour moi tout le temps.
Bunu kendim için yaptım.
J'étais prête à tout pour l'avoir.
Kendim için yaptığım son derece lezzetli bir omleti atmak zorunda kaldım.
J'ai dû jeter l'excellente omelette que je m'étais préparée.
Saatli bir bombaymış gibi hissediyorum ve kendim için hemen bir şeyler yapmazsam yemin ederim patlayacağım!
Tout ce que je sais, c'est que je suis une bombe à retardement... et si je ne fais rien pour moi dès maintenant, je vais exploser!
Ama öncelikle kendim için bir şey yapmam gerekiyordu.
Mais je devais d'abord faire quelque chose pour moi.
Ama bunu ne onlar ne kendim için istiyorum.
Je ne demande pas pour eux ou moi.
- Kendim için.
- Pour moi.
Seni kastetmedim. Kendim için söyledim.
Je ne parlais pas de toi, mais de moi.
- Kendim için yaptım.
- Je l'ai fait pour moi.
Kendimi önemsemediğimin farkındalar. Aynen öyle, Megs. Kendim için zerre korkmuyorum.
Ils savent que moi, je m'en fous, et c'est vrai.
İstediğim bu değildi sizler için en iyisini yapmak isterdim. Tabii kendim için de.
Je voulais être... parfait, pour vous, comme vous êtes parfaits pour moi.
Kendim için değil herkes için söylüyorum, hepsi bu.
C'est pas pour moi. C'est pour les autres, c'est tout.
- Kim olduğunu öğrenmeliyim. Kendim için.
Je dois savoir.
Kendim için de üzülemem. Çünkü... Üzülemeyecek kadar korkuyorum.
Et je ne peux pas être triste pour moi, parce que... j'ai trop peur pour être triste.
Bu işi devriminiz için yapmıyorum. Kendim için yapıyorum.
Je suis pas là pour ta révolution, mais pour moi.
Kendim için ne güvenli ne değil ben karar veririm.
- Je décide de ma sécurité.
Kendim için korkmuyorum, ablam için korkuyorum.
Je m'inquiète pour ma soeur.
Kendim için değil, ablam için korkuyorum.
Je m'inquiète pour ma soeur.
Evet, sanki ben de burada kendim için bekliyorum ya.
Ouai, je reste totalement seule ici.
Kendim için.
Pour moi.
Kendim için diyorum çünkü geç saatlere kadar çalışıyorum.
Pour moi. Car je travaille beaucoup.
- Kendim için değil.
- De ta fierté, oui.
Kendim için diyorum, onlar için değil.
C'est pas contre eux. "
Bunları kendim için saklıyordum.
Je les avais gardés pour moi.
Sanırım kendim için neyin adil olduğuna Ben karar verebilirim.
Je décide de ce qui est juste pour moi.
Kendim için endişelenmiyorum.
- Je suis pas inquiète pour moi.
Sanırım kendim için yapmam gereken en iyi şey diğer insanlardan uzakta sadece kendi başıma olabileceğim bir yerlere gitmek.
La meilleure chose à faire, c'est que je parte. Dans un lieu isolé, sans personne.
Senin için, bu bedevi kıyafetini.. .. kendim hazırladım.
Je me suis fait faire un costume de Bédouine, pour toi.
Kendimi kötü ve garip hissettim. Hem kendim hem de karısı için üzüldüm. Eve gidip karısını, ağzı hala benim aletim gibi kokarken öpüp öpmeyeceğini, çocuklarının odalarında, iyi geceler diyebilmek için babalarını bekleyip beklemediğini merak ettim.
Je me suis senti coupable, coupable pour moi mais aussi pour sa femme... et je me suis demandé si quand il rentrait chez lui et l'embrassait, elle pouvait sentir mon odeur sur lui et aussi si ses enfants l'attendaient dans leur lit,
Onların çingene saçmalıklarını yeterince dinletikten sonra kendim görmek için izleri takip ettim.
Après avoir assez entendu leurs stupidités romanichelles, j'ai durement suivi le sentier pour en avoir le coeur net.
Bu şeyden öğrenmediğimiz şeyi öğrenmen için sana 24 saat veriyorum sonra da onu, kendim öldürmeye geleceğim.
Je vous donne 24 heures pour apprendre tout ce qu'il reste à apprendre de cette chose, et ensuite je viendrai le tuer moi-même.
Kendim giderdim ama trans için gerekli olan bir halüsinojen için eski bir arkadaşımı görmeye gitmem gerekiyor.
J'irais bien moi-même, mais je dois voir une vieille amie à propos d'un hallucinogène pour la transe.
Yarın için aynı anda iki randevu ayarlamışsın, kendi toplantılarımı kendim düzenledim. Çok özür dilerim.
Tu as trop chargé mon planning, j'ai dû annuler des rendez-vous.
Tavsiyelerin için çok teşekkürler Lois ama ben kendi kararlarımı kendim verebilirim.
Tu es plutôt le Garfunkel de l'Univers.
Kendim olduğum için mi?
En étant moi même?
Tüm kardeşlerim beni umursamadığı için, adamı gidip kendim buldum.
Comme mes frères m'ont lâchée, j'ai dû me débrouiller.
Kendim için çalışmıyorum.
C'était pas mon truc.
Çocuklarını korumaya ve kollamaya yemin ettim. Lakin daha bedeni soğumadan, oğlunu öldürüp tahta kendim çıkmak için plan yaptım.
J'avais juré de défendre et protéger ses enfants, mais, son sang ne s'était pas encore refroidi que je tramais d'assassiner son fils
Bunu iltifat olarak alıyorum. Kendim ve evim için.
Je le prends comme un compliment qui nous est adressé à tous.
Pekala, um, yani, eğer burada benim için yapacak bir şey yoksa... Oraya gidip onu kendim kontrol edebilir miyim?
Si je n'ai rien d'autre à faire, je peux aller la voir là-bas?
Kendim olduğum için özür dilememin gerekmediği bir yerde olmak istiyorum.
J'aime être quelque part où je n'ai pas à m'excusez de ce que je suis.
Şey, hiç tek başıma kendim ve kızlarım için ev bakmak zorunda kalmamıştım.
J'ai jamais cherché un endroit pour les filles et moi tout seul.
kendim için değil 44
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
kendine iyi bak 816
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70