Ben getirdim translate Russian
779 parallel translation
Ben getirdim onları.
Что ж, я их привел.
- Oturun. Onu buraya ben getirdim.
- Понимаете, я позвал её сюда.
Çok doğal. Onları ben getirdim.
Конечно, я их сам сюда принес.
Onları ben getirdim.
Я их привела.
Benim hatam Ed. Sen yukarıdayken ona ben getirdim.
Это моя вина, Эд, я... принесла ему молока, когда ты был наверху.
Seni bu dünyaya ben getirdim, geri alan da ben olurum!
Я тебя родила, я тебя и отправлю на тот свет!
Onu ben getirdim ve tanıştırdım.
Я привез ее и познакомил с ним.
Sizi buraya ben getirdim, ikinizi de buradan ben çıkaracağım.
Я привёл вас сюда, я и вытащу. Вас обеих, тебя и твою дочь.
- Onu buraya ben getirdim. Ne yapılacağını ben söylerim.
- Я привела его сюда, и я буду решать, что с ним делать!
Onu bu para çuvalı orospu haline ben getirdim, şimdi yüz karası mı olduk?
Позором! Это я сделал ее известной, я! И я - позор?
Tamam Michael, sizi rotanızdan çıkarıp buraya ben getirdim.
еилаи упеухумос поу гяхате сто сйажос.
Olmaz! Onu ben getirdim ben götüreceğim.
Я её привёз, я её отвезу.
Onu ben getirdim ben götüreceğim.
Я её привёз, я её отвезу.
- Ben getirdim.
Он со мной.
- Olabilir, biliyorum ama kütükleri ben getirdim.
- Да, знаю, но я принес дрова.
Onu Hiroşima'ya ben getirdim. Cephane fabrikasındaki ağır işten kurtardın onu.
Я привез ее в Хиросиму чтобы спасти ее от тяжелой работы на фабрике боеприпасов.
Ben de buraya aldım getirdim.
Вот я и принесла сюда.
Ben de yanımda Rudy'yi getirdim.
Я привел Руди сюда.
Hastanın korkunç bir hastalığı olduğunun farkına vardığımda ben... olabilecek en kötü hastalığı aklıma getirdim.
Когда я понял, что у пациента осложнения, я предположил... самое худшее.
- Kocanızı ben geri getirdim.
- Я привез вашего мужа назад.
onca yoldan kızı tek başına kendisi indirmiş, ben de onları arabaya atıp belediye başkanının evine getirdim.
Отвечает : "Женщина, с разбившегося самолёта." Он принес ее сверху в одиночку. Потом мы сели на повозку и поехали к мэру.
Ben biraz peynirle kraker getirdim.
Я взяла сыр и крекеры, если кто-то проголодается.
- Onu yanımda ben getirdim.
Она со мной.
Ben onu senin için getirdim!
Я привез ее тебе!
Hatta... şimdi bunu söylemek yıkıcılık olmazsa... onu bugünkü haline ben getirdim.
Спартак стал тем, кто он есть.
Seni bu hale ben getirdim.
Я сделала тебя такой.
Biliyor musun, bu bizim 5. evlilik yıldönümümüz ve ben de karıma hediye almayı unuttum bu yüzden hediye diye seni getirdim.
Понимаете, это наша пятая годовщина свадьбы. А я забыл купить жене подарок. Вот она и получит вас, вместо подарка.
Ona bu numarayı ben öğrettim, ama burnundan getirdim.
Я, конечно, подыгрываю, но ему это приходится в копеечку.
- Ben talebimi dile getirdim.
- Я обратился к вам с просьбой.
Vergi dairesinden beş mektubunuz vardı, ben de getirdim.
У меня для вас пять налоговых извещений.
- Ben görevimi yerine getirdim.
Я выполнял свой долг.
Ben de bu ambarı satın aldım ve heykelleri bir araya getirdim.
Я купил этот склад и принялся за скульптуры.
Ben size bir ordu getirdim kralım.
Я привел вам армию, милорд.
Erkeklerin karılarına asılıyor, ben de ona başkasını getirdim.
Он охотится на чужих жен, и я привез ему фальшивую жену.
Lordum, ben görevimi yerine getirdim.
Ваша честь, я исполнял свои обязанности.
Biliyorsun, ben özetim için çalışıyordum... bazı notlar getirdim.
Знаешь, я, э.., просто работал над своим конспектом. Я принес некоторые заметки.
Ben bu notları getirdim.. Ve düşündüm ki... belki senin özetine yardım edebilirim... veya sen ne istersen...
Я принес эти заметки... и я думал... может быть я помогу тебе с твоим конспектом.
Otur buraya. Ben öğle yemeğini yanımda getirdim.
— адись сюда. " вое счастье, что € захватила ланч с собой.
Ben onu getirdim. Mahkeme emri ve karar.
Вот направление и постановление суда.
Ama ben Britanya'yı fethettim, ispatlamak için de, yüz bin adet papirüs kamışı getirdim!
Я покорил Британию, и доказательством тому служат 100 тысяч стеблей папируса!
Peki sizce ben neden sizi 2000 yil geçmise götürüp Iskenderiye Kütüphanesine getirdim?
Но зачем я перенес вас на 2000 лет назад к Александрийской библиотеке?
Onu o hale ben mi getirdim!
Как мне удалось наклепать такого?
Eğer biri beni sıkıştırırsa ben de onu sıkıştırırım. Bu yüzden onu buraya getirdim.
Когда кто-нибудь достаёт меня, я достаю его в ответ.
Ben doğrunun ışığını getirdim.
От меня исходит свет истины.
- Tom, ben Gil Shepherd'ı getirdim.
- Том, я привела Гила Шеперда.
- Ama montum yok. - Ben yanımda getirdim.
У меня нет пальто.
Davetiye iki kişilikti, ben de Jerry Lee'yi getirdim.
Нужно было взять с собой гостя, я привёл Джерри Лии.
Ben de onu buraya getirdim.
я должен был принести ее сюда. Ёто леди из новостей.
- Ben minibüsü bu yüzden getirdim.
- Вот почему я приехал на Минивене.
Ben minibüsü neden getirdim?
Зачем я привез минивен?
Ben Abi, sana İzlanda'nın ağaçsız tundralarından selam getirdim.
Братец Бен, я пришёл к тебе с приветом от исландской тундры без деревьев!
getirdim 98
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben görüyorum 25
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben görüyorum 25