Bir şey translate Russian
273,176 parallel translation
Bir şey daha var.
- Тут еще одна штука.
Bak, şey... Erlich hakkında bir şeyler söyleyeyim...
- Слушай, насчет этих заморочек с Эрлихом...
Yani, hayatımın geri kalanında daha iyi bir şey var mıydı diye düşünecektim.
А так я бы до конца жизни гадал, чего мог бы достичь.
Pekala. Hayır, oraya başka bir şey yerleştirebilir miyiz?
- Давайте повесим что-нибудь другое?
Yakın olması bir şey ifade etmiyor.
Критерий бинарный.
Görevlerimi gönülsüzce yerine getireceğim ancak illegal ya da etik dışı bir şey yapmayacak ve yalan söylemeyeceğim.
Я буду исполнять обязанности против своей воли, исключая все незаконное и аморальное, и я не буду лгать.
Eğer ona bunun hakkında bir şey söylersek intihar olur.
Сообщать ему такие новости - самоубийство.
Big Head bizim 3 ton onaylanmamış ekipmanla orada bulunmamıza bir şey demiyor mu?
- А Голован не будет против, когда мы притараним три тонны левого железа?
Kişisel bir şey eklemek istiyorum, tatlım...
От себя хочу добавить, милая...
Azıcık bir şey var.
Это ненадолго.
Muhteşem bir şey.
Очень круто.
Çok daha büyük bir şey, benim bildiğimden çok daha büyük.
Это больше, гораздо больше, чем я думал.
Bir şey demek istemedi.
Ни в каком.
Bir şey daha var.
И ещё кое-что.
Herhangi bir şey.
Да что угодно.
Biliyorsun acayip bir şey.
Что-нибудь странное.
Bu şu anda benim cevaplayabileceğim bir şey değil, öyle değil mi?
Но не мне об этом судить, верно?
Bir şey buldum.
Я кое-что нашла.
Bu hiç iyi bir şey değil.
А это всегда не к добру.
Bu iyi bir şey, evlat.
Это к лучшему, сынок.
Hayır, bu çok önemli bir şey evlat.
М : Нет, малышка, это хорошо.
Çok önemli bir şey.
Очень хорошо. М :
Sen de böyle bir şey yapmayı düşünebilirsin.
Наверное и тебе не помешает.
Başka bir şey istemeyeceğim.
Обещаю, прошу в последний раз.
Nightingale dosyasında bir şey buldun değil mi?
Нашла зацепку в деле Соловья? М :
Sana Nightingale vakasından bir şey çağrıştırmıyor mu?
Ж : Не напоминает о Соловьиных днях? М :
Benim için bir şey yapabilir misin? Nedir o?
Ты тоже должна кое-что сделать для меня, пожалуйста.
Bir dakika oturabilir misin? Seninle bir şey konuşmak istiyorum. Tamam.
Можешь присесть, я хотел кое о чем поговорить.
Sanki iyi bir şey değil.
Ж : Звучит не очень хорошо.
Bize ya da savcıya Joe ve annenin cinayetiyle ilgili anlatmadığın bir şey var mı?
Есть что-то ещё, что вы нам не сказали, не сказали окружному прокурору про Джо, об убийстве вашей матери?
Belki de zaten elimizde olanlara bir şey olmadan tehlikeye atmaktan vazgeçmeliyiz.
Может нам пора перестать во всё вмешиваться, пока всё снова не испортилось.
İşte sana düşünecek bir şey.
Есть над чем подумать.
Çok kötü bir şey oldu.
М : Что-то пошло очень плохо.
Şahidime bir şey olmuş.
М : ЧТо-то случилось со свидетелм. М :
Bir şey yapabilirdim.
Я могла бы что-то сделать.
Sarah... tuzak gibi bir şey kurabilirdim.
Сара, Сара, я могла бы быть приманкой или еще чем-то.
Hendrix'ler olmadan sonbahar eğlence fuarı nasıl bir şey olur ki?
Что такое Осенняя ярмарка без Команды Хендрикс?
- Bir şey var mı burada?
- Здесь что-нибудь есть?
- Aslında genlerinde bir şey olabilir.
Возможно что-то было в твоих генах.
Aynsley'in ölümüyle ilgili sana söylemem gereken bir şey var.
Есть кое-что, что я должна рассказать тебе о смерти Эйнесли.
Bir şey sonumu getirdi.
Кое-что произошло с моей стороны.
Senin istediğin bir şey olduğunu biliyorum, "Cesur Yüreğim."
Я знаю, есть что-то чего ты хочешь, мой горец.
Ama bana söylemediğin herhangi bir şey varsa bilmem gerekiyor.
Но вы должны сказать, утаили ли от меня что-то ещё.
Burada bolca bozukluktan, bolca ottan ve.. .. bolca, otellerin tuvalet eşyaları dışında bir şey yok.
Тут только мелкие деньги, вставные челюсти и куча шапочек из отелей.
Ben de. Dur. Ceketinde bir şey var.
Стой, у тебя что-то на куртке.
Asla öyle bir şey yapmam.
Нет, я бы так не поступил.
Çoğuna cevap vermeyi bıraktım. O yüzden "Whole Foods'tan bir şey ister misin?" önemli.
Вот почему важна фраза про "Здоровое питание".
İhtiyaçlarım, tabii ki de bir ofis, çekici bir sekreter, her şey iyi giderse diye babalık izni, her şey kötü giderse diye kapsamlı bir sigorta sözleşmesi.
Конечно, мне понадобится кабинет, симпатичная секретарша, отпуск по отцовству, если с ней все пойдет гладко, и зонтичное страхование, если что-то пойдет не так.
Çünkü anlaşılan söylediğim veya yazdığım her şey başımı belaya sokuyor. Çünkü ben bir aptalım.
Потому что я говорю и пишу то, что создает мне проблемы.
Sonra bir gün, tamamen farklı bri olduğumu hayal ettim.. ... ve birden her şey daha iyi görünmeye başladı.
Однажды я вообразил себя кем-то совершенно другим, и внезапно всё показалось... лучше.
Kimliğii tekrar değiştirmeyi düşündüm ama onun yerine yaptığım, her şey ağır geldiğinde içine kapanabileceğim.. ... bir dünya kurmaktı.
Я думал о новой личности, но вместо этого создал у себя в воображении целый мир, куда могу уйти от сложностей.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105