English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Biraz daha al

Biraz daha al translate Russian

428 parallel translation
Lütfen biraz daha alın.
Возьмите, возьмите еще.
Gecenin bir yarısı olsun, yine de gider biraz daha alırdı. Her erkek çocuk sahibi oluşumuzda içkiye düşkün olmasın diye dua ettim.
Каждый раз, когда рождался мальчик, я молилась, чтобы он не стал пьяницей.
- biraz daha alır mısın bazı kökleri çiğnedim ve yaranın üzerine koydum...
Я размельчила корни и положила тебе на рану. Должно снять воспаление.
Biraz daha alışveriş yapacağım.
Мне нужно кое-что купить.
- Biraz daha alır mısın?
- Добавить еще?
Biraz daha alır mısın Martin?
Хочешь еще, Мартин?
- Salı günü biraz daha alırım.
- Во вторник, я поищу еще. - Да, обязательно.
Marina, biraz daha alsana. Eskiden işçiler nasıl işe alınırdı biliyor musun?
А ты помолчи, что ты меня останавливаешь?
Biraz daha alır mısın?
Ещё положить?
- Biraz daha alır mısın, anne?
Еще немного, мама?
- Biraz daha alırız.
- Мы достанем.
Biraz daha alın.
Есть ещё.
Biraz daha sıcak bir karşılama bekliyordum ama... mesaj alınmıştır.
Я ожидал теплого приема, но пойдет и такой.
"Biraz daha sert nefes alırsam kornayı çalacağım!".
"Если я ещё подышу, я пукну".
- Biraz daha kahve alır mısınız efendim?
- Еще кофе, сэр? - Нет, спасибо.
Yani, kedini alırsın ve geceyarısından biraz önce mezarlıkta, daha önceden günahkâr birinin gömülmüş olduğu bir yere gidersin.
Ну, берёшь дохлую кошку и в полночь идёшь на кладбище, где только что похоронили какого-нибудь мерзавца.
Birazını onun yerine sen al, daha iyi.
И лучше уж часть их попадёт тебе, а не ему.
Yani, birbirimize alıştığımıza göre... biraz daha birlikte devam etmemizi istersin diye ummuştum.
Ну, что ты захочешь, чтобы мы побыли вместе чуть подольше. Ведь мы, вроде как, привыкли друг к другу.
Bay Eddie'nin içkiden her yudum alışında bu olağanüstü balık biraz daha büyüyor.
После каждого глотка, эта сказочная рыба становится больше.
Sonra düşündüm ki biraz fazla alırsam daha iyi uyurum.
Я подумала про себя : если я выпью больше, то буду спать лучше.
Bu California yağmuru alışılmıştan biraz daha ağır.
Роса сейчас немного гуще, чем обычно.
Sanırım ben de yapabilirdim. Sadece biraz daha fazla zaman alırdı.
И я смог бы, но это заняло бы чуть больше времени.
Nefes alın. Şimdi biraz daha derin.
Дышите глубже.
- Biraz daha saki al.
— Мне уже хватит.
Al biraz daha.
Вот ещё кое-что.
Biraz daha şarap alır mısınız, Bay Andrews? Hayır.
Вина, мистер Эндрюс?
Bİraz daha limonata al.
Выпейте ещё лимонада.
Sanıyorum her seferinde biraz biraz daha arttırarak zamanla yüksekliğe alışabilirim, süreklilik, anlıyor musun?
Я думаю, я могу потихоньку приучить себя к высоте. Мало-помалу, каждый раз немного увеличивая высоту, понимаешь?
Sakın beni aramama aptallığını yapma çünkü onların onu ele geçirmesi sadece biraz daha zaman alır.
И только попробуй не позвонить мне. Пройдет время и они все равно его найдут.
Bir daha ki sefere biraz daha aşağıya nişan alırım.
В другой раз прицелюсь пониже.
Biraz daha şarap al.
Выпей лучше вина.
Ama şu anda değil, Spock. Bizim için biraz daha zaman alıyor.
Это не так легко.
Nasılsa buraya geri geleceğiz, gitarımı geri alıp daha fazla para veririm ve biraz daha benzin alırız.
Все равно придется вернуться сюда. И я мог бы забрать гитару, И дать ему еще пару долларов,
Şimdi beni memnun etmek daha uzun zaman alıcak Halbuki biraz önce, ufacık bir şey beni tatmin edebilicekken, şimdi...
Требуется очень много, чтобы удовлетворить меня теперь минуту назад, самое небольшое усилие удовлетворило бы, но теперь...
İşte, Bobby, biraz daha ekmek al.
Держи, Бобби, съешь ещё кусочек хлеба.
Biraz daha suşi al.
Поешьте суши.
Al, biraz daha vereyim.
Я дам тебе ещё.
Her gün biraz daha yol alırdık. Geceleri ateş yakardık, çay içerdik ve ninjaları dinlerdik.
Днём мы идём дальше и дальше... ночью мы разводим костёр, и пьём чай, и слушаем приближающихся ниндзя.
Bu kapları al ve bize biraz daha çilek topla.
Возьми ведерко и пойди собери еще килограмм земляники.
Sen, Njala'yı biraz daha uzunca tutabilirsin, ondan alabileceğin kadar parasını alırsın, ve karşılığında, bana bir iyilik yapacaksın.
Я оставляю Нджалу на некоторое время, а вы взамен делаете мне одолжение.
Biraz daha şehriye alırmısın?
Ещё лапши?
- Biraz daha şampanya alır mısın?
- Хотите еще шампанского?
Sonra ekmeği bitirmek için biraz daha peynir alırlar.
А после берет немного сыра, чтобы доесть хлеб.
Biraz daha martini al.
Выпей еще Мартини.
Biraz daha kiraz alın.
Возьми еще вишенку.
Al, biraz daha yala! Cıyaklamanı duyalım şimdi bakalım!
Посмотрим, будешь ли ты еще пищать!
Hanımefendi biraz daha beyaz şarap alır mı? - Evet, lütfen.
Леди не желает еще белого вина?
Biraz daha şarap ya da istediğini al lütfen, tamam mı?
Вино. Пожалуйста.
Söylemesi biraz daha zaman alıyor çok da zararlı bir şeye benzemiyor gibi.
Требуется немного больше времени для того чтобы произнести...! Звучит уже не так болезненно!
Biraz daha al! Evet.
Проглоти, сука!
- Biraz daha kokteyl alır mısınız, kızlar? - Teşekkür ederiz, Bay Pace.
- Спасибо, мистер Пейс.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]