English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Burda değil

Burda değil translate Russian

226 parallel translation
Ufak... adamlar burda değil mi?
А маленькие человечки, их здесь нет?
Ne yazık ki baban burda değil.
Отец в отъезде.
Bugün burda değil.
Его сегодня нет.
Millie kesinlikle burda değil, ve yarına kadar bütün kızlara ihtiyacım var.
Милли сегодня нет, а завтра мне понадобятся все!
Otto, burda değil.
Отто, не здесь.
Lise, annem burda değil ve benim tavsiyeye ihtiyacım var.
- Мне нужен совет, а мамы нет дома.
O henüz burda değil.
Она еще не пришла.
Dave burda değil adamım.
Там Дэйва нет.
Umarım herifin biri bulur da ilk burda değil de şehrin dışında kullanır!
Я надеюсь, что парень который найдет ее перестреляет тут весь квартал!
Burda değil mi yani?
Ты здесь? Нет?
o henüz burda değil.
йЮЙХЛ НАПЮГНЛ?
- Evet, Yancy burda değil.
- Да, Янси лично.
Burda değil, Roy!
Иди сюда, Рой!
O burda değil.
Ее нет.
Doğru. burda değil, Banyoda.
Ну да. Она не здесь.
O burda değil.
Его здесь нет.
- Birbirimizi gördük, fakat burda değil.
- Мы встречались, но вы здесь не жили.
O burda değil.
Её здесь нет.
O burda değil mi?
Она здесь, правильно?
- Siz de bu yüzden burda değil misiniz?
- Разве не поэтому вы здесь? - Да.
- Jonny burda değil.
Джонни сегодня нет, друг.
Jonny burda değil.
В чем дело? Джонни здесь нет.
- Burda değil.
- Его здесь нет.
Neden burda değil?
Почему не здесь?
- Burda değil. - Onu bekle.
Так подожди его, у него есть задача, разве забыла?
Daha evvel geldiğinde burda gerçekten tekneler vardı, değil mi?
Ты правда видел рыбацкие лодки, когда здесь был, пап?
- Geceyi burda geçireceksin, değil mi?
Ты останешься у меня на ночь? Яичница подгорела.
Benim egemenliğim altında, Simon Burda olanlar orda olmamalı... olması gerekenlerde orda değil.
В моем царстве, Симеон, все совсем не те, и совсем не то, чем кажутся.
- Dinle hayatım... beni o aradı, sen değil. - Sen burda mısın?
Стольким членами меня потыкать!
Pekala, onu burda anlayamayız, öyle değil mi?
Ну, этого мы никогда не узнаем, а?
Mümkün değil. Bak, üçüncü sınıfların ders listesi burda.
Занятия в девять, ещё есть время.
Ben burda eve göz kulak olurken değil!
Я этого не допущу.
Ama burda bu şekilde değil. Burada ne yaptığımı bile bilmiyorum.
Я вообще не понимаю, что я здесь делаю.
O senin gibi düşünmüyor olsaydı o şu an burda olmazdı..... Ve o sana sürünerek geri dönecektir Canını sıkmaya değmez, değil mi?
Вы думали, что она не сделает здесь ничего без вас и что потом приедет обратно, зачем запаковывать и распаковывать вещи правильно?
Şimdi burda konuşmanın yeri değil.
У меня была возможность.
O burda, Öyle değil mi?
Она здесь, да?
ama Soo Hyeon sanki burda olmamdan memnun degil gibi.
мЕР, ОПНЯХ БЯЕ, ВРН УНВЕЬЭ. оПЮБДЮ?
Zenci, burda yaşamak bedava değil, mal!
- Да.
Pansiyonun burda olmaması pek doğal değil.
Без внезапности мир пансионов был бы бессмысленным.
Eddie burda değil.
Эдди здесь нет.
Burda olmamız tuhaf, değil mi?
Странное ощущение, да?
Burda kimse beni sevmiyor, değil mi?
Я здесь никому не нравлюсь, правда?
O burda farklı algılanır değil mi?
В этих краях такого еще не видели.
İşte tel burda, 160 metre, değil mi?
Отсюда до провода 150 метров, верно?
- Köyünde değil, burda.
- Там нет, но здесь есть.
Burda ziyaret edeceğimiz başka bir mezar daha var, öyle değil mi?
Здесь у нас погребено и другое тело, да?
Evet biliyorum Ama burda olma sebebim bu değil
Посмотри на нас. Да, я смотрю на тебя.
Burda Maria Callas için değil, Bad Dreams hakkında konuşmak için bulunuyoruz.
Остальное - пустяки.
Çift günleri orda burda geçirdim, ama, hayır. Çılgınca, değil mi?
день там, день тут, но в общем, нет странно, да?
Yani, onun şey için sebebi sen değilsin... Onun burda olmasının sebebi sen değilsin. Doğru değil mi Will?
я хочу сказать, не из-за тебя она.... не из-за тебя она здесь. правда, Уилл?
Tam tersine, ben burda evlenmek için değil, iyi vakit geçirmek için bulunuyorum.
Наоборот, я здесь чтобы получать удовольствие, а не быть пуританкой.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]