Nasıl anladın translate Russian
810 parallel translation
Nasıl anladınız?
Как вам удалось угадать, парниша?
Geleceğimi nasıl anladın? Anneme telefon mu ettin?
Как ты узнала, что я приеду?
- Bunu nasıl anladınız, Doktor?
- Откуда вы знаете, доктор?
Morganın üzerinde biraz para olduğunu nasıl anladın?
Откуда ты знаешь, что у Моргана были деньги?
Benim sıkıldığımı nasıl anladın?
Тогда откуда вы знаете, что меня беспокоит, а что нет?
Dereceye bakıp bunu nasıl anladın?
Но как вы можете судить по показаниям градусника?
- Nasıl anladın?
С чего ты взял?
- Bu karanlıkta gittiğimiz yeri nasıl anladın?
Во-первых, с чего ты взял, что я дуюсь? Ведь ничего не видно.
Peki Bay Kaplan olduğumu nasıl anladın?
Откуда вы знаете, что я Кэплен?
Orda olduğunu nasıl anladın?
А откуда ты знаешь, что она там есть?
O olduğunu nasıl anladınız?
А как вы догадались, что это Мадонна? Она вам сама сказала?
Nasıl anladın?
- Прошу прощения?
- Anlamadım? Bir şey dememiştim. Saat tamircisi olduğunu nasıl anladın?
Что привело вас к часовщику?
Parayı sevdiğini nasıl anladın?
- И с чего ты взял, что он деньги любит?
Benim bu masayı sevdiğimi nasıl anladınız?
- Откуда вы знаете, что это - предмет моего обожания?
Basit cüzzam hastalığı taşıdığımı nasıl anladın?
Откуда ты знал, что у меня сухая проказа?
- Altının bende olduğunu nasıl anladın?
- А как узнал, что золото у меня, а?
Bunu nasıl anladın? Ben anlamadım.
- Как ты заметил?
Daha açmadan küçük olduğunu nasıl anladın?
Ты ещё не открыл, откуда знаешь, что мало?
Nasıl anladın?
Как вы узнали?
Bunu nasıl anladın?
Как ты все это понимаешь?
- Nasıl anladınız?
- Как вы догадались?
Rathe'in Rame Tep'lerle ilgisi olduğunu nasıl anladın?
Когда именно вы заподозрили Рэйта в причастности к "Раме Тэп"?
Nasıl anladın?
Почему ты так решил?
Evet. Biraz çekingensin, değil mi? - Nasıl anladın?
Но вы слишком скромный, так?
- Benim arabam olduğunu nasıl anladın?
- А как ты догадался, что это моя машина
- Nasıl anladın?
Ты откуда знаешь?
Nazi olduğunu nasıl anladın?
Откуда ты узнал, что она нацистка?
Nazi olduğunu nasıl anladın?
Как ты это узнал?
Adresin yanlış olduğunu nasıl anladın?
С чего ты взял, что адрес фиктивный?
- Ben olduğumu nasıl anladın?
Как ты догадался, что это я?
Nasıl anladın?
Откуда ты знаешь?
- Tanrım, nasıl anladın?
- Господи, вы и это уже знаете?
Nasıl oldu da anladın sonunda?
Когда ты таким же станешь?
- Bunu istediğimi nasıl anladın?
- Откуда ты знаешь, что мне нужен этот резец?
- Nasıl anladın?
- Каким образом?
- Bunu nasıl anladın?
Как ты это определила?
Şimdi senin için bıraktığım ilaçları nasıl kullanacağını anladığından emin olmak için geldim.
Я пришел убдиться, что вы понимаете, как использовать лекарства, которые я вам оставил.
Babalarının nasıl bir yanlışa düştüğünü onlar da anladıkları zaman.
Когда они тоже будут знать возвращаться в мыслях к тому неудачнику, каким был их отец.
Bu sevimli bayanın ince şeylerin nasıl değerini anladığını görebilirsin.
Сам видишь, как эта прекрасная дама ценит хорошие вещи.
Kız sağdıç için kim, nasıl biri diye Gilberte'e sormam lazım. Anladın mı?
Хотел попросить Жильберту выбрать примерную барышню, которая не слишком... ну, не особо, в общем... в общем, ты понял.
Nasıl olsa, artık problemleri anladın.
- Завтра выходной. Так ты понял принцип решения задачи? Это же просто.
Nasıl da anladın!
Догадалась.
Nasıl anladın bunu?
- Когда вы успели это заметить?
Teyzesinin ona nasıl katlandığını anladıysam çarpılayım.
Hе знаю, черт возьми, как воспримет это его тетка.
Anladın mı nasıl olduğunu?
И тут я. Хорош.
Neden gidip onların ve kim olduklarını, buraya nasıl geldiklerini kimin çağırdığını öğrenip bana bildir. Anladın, değil mi?
Не мог бы ты ненавязчиво... выяснить, кто они такие, как сюда попали... кто их пригласил, и потом дай мне знать.
Antetli kağıtlarımı nasıl aldın, sonradan anladım.
Сначала, я не мог понять, как ты воспользуешься моими бланками, и именем.
İnsanların, maddelerin güneş içindeki yayılımını ve dinamiğini anladığı gün belki de tüm evrenin nasıl oluştuğunu anlayabiliriz ve birçok şeyin arkasındaki sebepleri.
Чтoбы егo изучить. Кoгда челoвек пoймёт, как pаспpеделена матеpия в стpoении сoлнца, её динамику, вoзмoжнo, oн пoймёт и как устpoена вся вселенная и пoймёт пpиpoду вещей.
İyi bir kavunu nasıl anlarsınız, işte öyle anladım.
Поняла, как понимаешь, что дыня хорошая.
Dergiyi, içinde Makhmalbaf'ın fotoğrafı olduğu için adlıklarını anladım. Nasıl tepki vereceğimi merak etmişlerdi.
Я думал, что перед тем, как я пришёл, они изучили журналы, посвящённые кино, чтобы найти его фотографии и показать их мне, взглянуть на мою реакцию.
nasıl anladınız 17
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
anladınız 18
anladın değil mi 22
anladınmı 31
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
anladınız 18
anladın değil mi 22
anladınmı 31
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701