English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / O değil

O değil translate Russian

32,075 parallel translation
O değil.
Это не то.
Mirando Şirketi'nin yüzü o değil. Benim.
Как это она станет лицом, если лицо - я?
Ama mesele o değil...
Ты знаешь, о чем я.
Yok, o değil.
Не это. Вон то!
Muhtemelen o değil, demiştiniz.
Ты сказала, что, вероятно, это не он.
Demek istediğim o değil.
Я не об этом.
Tek bildiğin şair o değil mi?
Это единственный поэт которого ты знаешь?
Burada olma sebebimiz o değil.
- Мы здесь не поэтому. - Ты прав.
Seni o değil, ben öldüreceğim.
Не он... я.
Sebep sadece o değil.
- Дело не только в нём.
O daha duygusal, değil mi?
- Нет. Он более эмоционален.
Hayır, değil, o burada!
Нет, не исчез. Он здесь.
İyilik gerçekten iyi değil, kötülük gerçekten yanlış değil dipler o kadar da güzel değil.
Добро не есть истинно хорошо, зло не есть истинно плохо, вообще ничто не истинно.
Nathan değil o zaman.
Значит, не Нэйтан.
O bir kere babasının delikanlısı, değil mi?
Нет, он папин мужичок, правда?
O benim şarkım, senin değil!
Это моя песня, а не твоя.
O kapı değil.
Не в эту дверь.
Durum o kadar kötü değil.
Слушай, всё не так ужасно.
Bacaklarınızın arasındaki şeyle değil de kulaklarınızın arasındaki şeyle uçsaydınız ikinizden biri bizi o alandan geçirebilirdi.
Любой из вас мог провести нас через это поле, если б вы думали тем, что у вас между ушами, а не между ног!
Hayır, o benim babam değil!
Нет, он не мой отец!
O bir tilki değil.
Он не лисица.
Oyuncakların olmadan artık o kadar sert değilsin değil mi?
Ну что, сдулся без своих игрушек, да?
O bir tilki değil.
Он не лиса.
Bu... o adam! Televizyondaki, değil mi?
Это... это тот, из телевизора, да?
Bu seninle veya bizimle alakalı değil ve o, Okja'nın ailesi.
Здесь главное не ты и не мы. Она Окче как родная.
Hayatlarımız o kadar da farklı değil aslında.
Наши жизни не так уж сильно отличаются.
O tanıdığım Dale Cooper değil.
Это не тот Дейл Купер, которого я знала.
O kadar hızlı değil Batman.
Не так быстро, Бэтмен.
O adamlar bizim dengimiz değil.
Эти злодеи не чета нам четверым.
- Danny değil o.
Это не Дэнни.
O kadar da karmaşık biri değil.
Не то чтобы он очень изощрённый.
Ben senin kız kardeşin değilim, o da erkek kardeşin değil.
Я не твоя сестра, он не твой брат.
O halde normal, seçilecek en iyi yol değil.
Значит, это не лучший путь.
Durum o kadar da kötü değil canım.
Да ладно. Всё не так уж и плохо.
O insanlar umurumda değil mi sanıyorsun?
Думаешь, меня не волнуют эти люди?
O kadar da kötü değil.
Там не так уж плохо.
O zaman senin için doğru insan değil demektir.
Тогда... он тебе не подходит.
- Öyle biri değil o.
- Он не такой.
O iyi biri değil Colleen.
Он плохой человек, Коллин.
Bu her kimse o bizim babamız değil, tamam mı?
Потому что кто бы это ни был, это... Он не наш отец, ясно?
Öyle biri değil o.
- Он не такой.
- O kadar basit değil!
- Всё не так просто!
Yüzbaşı, yüzbaşı, yüzbaşı! Çavuş Allan B. Isaac değil o...
Капитан, это сержант Айзек
- Bu da o, bir duvar değil demek.
- А значит, это не стена.
Diğer tarafta gördüklerin karanlık, tüm o yokluk tüyler ürpertici, değil mi?
И всё, что ты видела на другой стороне... тьму, небытие... ужастно, не правда ли?
- O, tanıdığın Elektra değil artık.
- Только не такая, какой ты её знал.
Beni ben yapan o para değil.
Они меня не определяют.
O, bizden biri değil.
Она не одна из нас.
- Normal bir hastaneye değil ama çünkü teknik olarak o yaşamıyor. - Kötü adam hastanesine götürelim.
- И не в обычную, ведь его даже не существует.
Bu işler o kadar kolay değil öyle.
Всё устроено по-другому.
Hayır, kedi değil o.
Нет, нет, здесь не кошка, а женщина.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]