Saat translate Russian
46,677 parallel translation
Yarım saat önce buradan gitmenizi söylemiştim bayım.
Сэр, я попросил вас уйти полчаса назад.
" Saat gece 1.30.
" Сейчас 1 : 30 ночи.
İki saat sonra orada buluşuruz.
Встретимся там через два часа.
Bir saat kadar sonra üstünü başını giymiş hâlde yoğun bakımdan gizlice çıktığını gördüm.
Где-то через час я увидел, как он уходит из отделения интенсивной терапии, полностью одетый.
Bu gece saat 1'de.
В час ночи сегодня.
Bir de saat.
И время.
Aynı saat.
Время одинаковое.
Saat Kralı, Calendarman, Kiteman, Kedi Adam, Zebraman ve Kral Condiment.
Король Часов, Человек-Календарь, Кайтмен, Кэтмен, Человек-Зебра и Король Специй.
Saat üç yönünde çirkin canavarlar var.
Монстры по правому борту.
Saat altı yönünde birden fazla düşman uçağı var.
Позади нас несколько злодеев.
Bana sadece 24 saat ver, sonra dönerim.
Дай мне сутки, а потом я вернусь.
- Ellerini saat 10 ve 2 yönüne koy.
- Обе руки на руль.
HEY ROBIN, SAAT 07.30!
ЭЙ, РОБИН, УЖЕ 7.30!
Öyle mi dediler? 72 saat miymiş?
Они тебе так сказали?
72 saat sonra, manik depresif ataklar geçirdiğim teşhisi kondu, üzerine de madde kullanım bozukluğum olduğu söylendi.
Через 72 часа у меня биполярное расстройство со смешанными эпизодами, наложенное на токсикоманию.
72 saat sonra, paranoyak kişilik bozukluğu teşhisi kondu.
Через 72 часа у него параноидальное расстройство личности.
72 saat sonra, şizoaffektif bozukluk teşhisi kondu.
Через 72 часа у него шизоаффективное расстройство.
Günde en az bir saat.
Хотя бы час в день.
Anılara yolculuğumuza devam etmek isterim ama saat başına para aldığım için işe koyulmaya ne dersin?
Итак, мы можем продолжить предаваться воспоминаниям, но, так как все эти часы оплачиваются, то, может, приступим к работе?
Toplantı saat dörtte.
Встреча в 16 : 00.
Saat üç.
Уже три часа.
Joy arayalı daha bir saat olmadı.
Она позвонила меньше часа назад.
Birkaç saat önce bir grup işçiyi içeri doldurdular.
Мы видели, как туда загнали рабочих несколько часов назад.
- İçmek için saat çok erken.
- Папа, сейчас ещё рано для выпивки... - Давай.
Birkaç saat öncesine kadar hepsi duruyordu.
И всё это было там... ещё несколько часов назад.
... doğumun karşılığını ödemek için çok fazla değilse. Saat 12 yönünde.
12 часов
Affınıza sığınarak söylüyorum yüzbaşı bir saat önce de bunları söylemiştiniz.
При всем уважении, капитан я спрашивал час назад
20 saat civarında.
Примерно час 20
Beyaz Saray Elektrik Şebekesi 7203'e..... yaklaşık olarak bir saat içinde varmış oluruz.
Скоро будем грид отель виски 7203 примерно 6 миль
John saat gibidir.
Джон как часы.
Misty, 24 saat içinde mahkemeye çıkacağını söylüyor. Ama bu işi çözebiliriz.
Мисти сказала, что тебе выдвинут обвинения в течение суток, но мы всё уладим.
- Bir saat kadar önce.
- Около часа назад.
1 saat sonra.
Через час.
JOHN WİCK - 1 SAAT SONRA DÜNYA GENELİNDE
ДЖОН УИК - ОБЩЕМИРОВОЙ КОНТРАКТ ЧЕРЕЗ ЧАС
Dört Saat Sonra
* Четыре часа спустя *
Yurt genelinde Wolf Cola'ya olan nefret, her geçen saat daha da şiddetleniyor.
Всеобщая ненависть к "Волчьей Коле" нарастает с каждым часом.
Tam iki saat.
Два часа.
Saat 8 oldu ve... Charlie, tanrı aşkına, işe yarayacak bir şeyler söyle bana.
Ради всего святого, Чарли, дай мне хоть какую-нибудь информацию.
- Saat başına 10 dolar. - 20.
- Не уверен, что улавливаю...
Dizlerimi kafamın üstünde yarım saat tutup büzüğümü sıkmam gerekiyordu.
Мне пришлось полчаса держать ноги над головой и сжимать сфинктер. Прекрати!
- Saat gece yarısını geçti.
- Уже полночь.
- Bir ya da iki saat.
- Час или два.
Ön kapından yarım saat bile sürmez.
Не больше получаса езды от твоего дома.
- Bu bir saat.
Это часы.
- Saat mi?
Часы?
Evet, saat zamanı gösterir.
Да, часы. Показывают время.
Ertelediğimiz her saat, binlerce Alman'ın hayatına mâl oluyor!
Каждый час промедления стоит жизни тысячам немцев.
24 saat içinde bu savaş son bulacak.
Через 24 часа война будет окончена.
Evet, 7. katın iskeleti de 3 saat içinde biter.
Да, и на седьмом этаже Должны закончить В ближайшие три часа.
Bütün gün ne yapacağımı bilmiyor gibi değil bir saat sonra, bir dakika sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
не в смысле, что я не знаю, что делать весь день, а, я не знаю, что делать в ближайший час в ближайшую минуту.
- Tatlım, saat geç oldu.
- Милая, уже поздно.
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 9 217
saat 1 132
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 9 217
saat 1 132
saat 2 157
saat 22 41
saat 5 177
saat 20 32
saat 8 244
saat 21 38
saat 10 325
saat 13 39
saat 07 28
saat kaçta 135
saat 22 41
saat 5 177
saat 20 32
saat 8 244
saat 21 38
saat 10 325
saat 13 39
saat 07 28
saat kaçta 135
saat 17 40
saat 3 195
saat 19 45
saat 7 206
saat 11 234
saat 14 39
saatler 39
saat 06 26
saatim yok 18
saat geç oldu 36
saat 3 195
saat 19 45
saat 7 206
saat 11 234
saat 14 39
saatler 39
saat 06 26
saatim yok 18
saat geç oldu 36