English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Sen benim

Sen benim translate Russian

11,671 parallel translation
Sen benim tek arkadaşımsın.
Ты мой единственный друг.
Sen benim ortağımsın.
Ты мой партнер.
Sen benim elmasimsin.
Как же ты сейчас непоколебима.
Ve sen benim arkadasimsin Javier.
Хавьер, ты мне друг.
- Peki sen benim gibi değil de, onlar gibi misin?
- А ты как они. Не как я. - Верно.
Sen benim en sevdiğim müşterilerimden birisin.
Просто ты мой любимый клиент.
Sen benim bütün dünyamsın, Bayan Conway.
Вы и есть мой мир, миссис Конуэй.
Dostum, sen benim için tam bir hazinesin, bunu biliyorsun değil mi?
Бадди, ты настоящее сокровище.
Ama sen benim yaptıklarımı anlamıyorsun.
И никто этого даже не понимает.
Ne olduysa oldu ve ne olursa olsun sen benim ortağımsın.
Что бы ни случилось, и ни случится, мы партнеры.
Sen benim dostumsun, katil değilsin.
Ты, друг мой, не убийца.
Bak, sen benim kankamsın ve bariz nedenlerle ben kadınlara güvenmem.
Слушай, ты мой друг, и, по очевидным причинам, женщинам я не доверяю.
Sen benim avukatımsın, değil mi?
Ты мой юрист, так?
- Axe sen benim işi gördün.
Акс, ты видел мою позицию.
Sen benim sorumu cevapla.
Лучше вы мне ответьте.
Çık dışarı. Kardeşimle ilgili düşüncelerimi söylüyorum. Sen benim adamımsın.
Уходи отсюда.
Sen benim evime... gece 11'de anlaşma imzalatmak için geldin.
Ты заявилась ко мне в квартиру, твою мать, в одиннадцать часов вечера.
- Sen benim aç gözlü pisliğimsin.
Ты мой жадный мудак.
Sen benim her şeyimsin. Tek istediğim şey sensin.
Ты все что есть у меня в этом мире, и ты все то, что я когда-либо хотела.
Sen benim kardeşim değilsin.
Ты — не мой брат.
Sen benim kardeşim değilsin.
Это не мой брат.
Sen benim halkımsın. Güzel.
Вы мои люди.
Eğer ben bir ilişki yaşıyor olsaydım, ikinize de söylerdim ama sen sadece Dallas'a söylemişsin. Benim hiç haberim yoktu, çok üzücü.
Нет, если бы я закрутила с каким-нибудь парнем, я бы рассказала вам обоим, а ты рассказала только Даллас, и вы обе держали меня в неведении и это больно.
Bu işe benim kadar sen de bulaştın.
Ты замешан в этом, так же как и я.
Sen de benim oğlum gibi olacaksın.
А ты мне как сын.
Ve o bıçak boğazımda değil o yüzden şu an sen ve benim belki de aynı tarafta olduğumuza inanmak zorundayım.
И этот нож не у меня в шее, так что я должен верить, что, возможно, мы с тобой на одной стороне.
Ne dedin sen? Benim avukatımsın.
- Не понял, в чем дело?
Striptizcilere çakıyor, insanları çoraplarla boğuyor ve benim gibi dürüst Amerikan vatandaşlarını öldürmeye kalkıyor ve sen de hiçbir bok bilmiyorsun.
Дрючит стриптизёрш, душит людей носками насмерть, покушается на честных американцев типа меня. А ты нихера и ни о чём не знаешь.
Ve sen orada ülkemiz için savaşırken, benim cesur ve inanılmaz kocam Mac Conway, bu benim senin için doldurduğum ilk kaset.
Это моя первая запись для тебя, мой храбрый и удивительный муж, Мак Конуэй.
Tantana ediyor sen benim için dikleniyorsun, ben senin için dikleniyorum ortak düşmana karşı beraber davranıyoruz.
Умно.
Sen de benim sikimi emmek isteyebilirsin.
Тогда тебе лучше отсосать мой член.
Çünkü sen ateşli ve eğlencelisin ve benim de ateşe ve eğlenceye ihtiyacım vardı. Ama bunu tekrar tekrar günyüzüne çıkarmaya devam ettin.
Это ничего, я же тебе подыграла, ведь ты красивый и весёлый, а мне того и надо было, но ты всё время об этом твердишь.
Senin hayatını kurtardım, şimdi de benim yaptığımı düşünüyorlar. - Zaten sen yaptın.
- Я спас твою сраную жизнь, и меня же обвиняют?
Elliott sen eve gelene kadar uyumayacağım benim için endişelenmene gerek yok.
Элиотт, я буду спать, пока ты не вернешься, поэтому.. Не беспокойся обо мне.
Bak, seni işe aldığım zaman, sen sadece kardeşimin hukuk okulundan arkadaşıydın. - Ben asla... - Benim yaptığımı mı düşünüyorsun?
Слушай, когда я нанимал тебя, ты была просто подругой по вузу моей сестры, я никогда не думал...
Çünkü sen bir fırsatçısın Ken ve Garth ve benim gibi adamlar, biz fırsatçıları sevmeyiz.
Потому что ты браконьер, Кен, а люди вроде меня и Гарта браконьеров не терпят.
Sen de en az benim kadar iyi biliyorsun. Buradan kaçış yok.
Ты же не хуже меня знаешь, то нет способа сбежать отсюда.
Sen de benim oğlumsun ve seni hep seveceğim ama sen bir ayyaşsın, canım arkanı topladığım için de bundan ben sorumluyum.
Ты мой сын... И я всегда буду любить тебя. Но ты... пьян, милый.
Sürekli benim için kaygılanan sen olmadan ne yapacağım?
Что я буду делать, когда ты не будешь постоянно беспокоиться обо мне, а?
Anne, sen çalışamadığın için benim iki işim var.
Мам... это я на двух работах работаю, потому что ты не можешь.
Aynı benim gibisin sen.
- Ты похожа на меня!
Sen benim kardeşimsin.
Ты же мне, как брат.
Sen sadece benim kötü olduğumu kanıtlayabileceğin şeyler için heveslisin.
Ты начала заботиться, когда подумала, что можешь доказать себе, что я плохой.
Bak, burada olmanın benim kabahatim olduğunu biliyorum ama sen bu değilsin.
Слушай, я понимаю, что ты стала такой из-за меня, но ты ведь на самом деле совсем другая.
Sen de benim için bir fantezi ve kaçış planıydın.
А ты был моей фантазией, и способом убежать.
- Sen benim kardeşimsin.
И так как ты мой брат, я хотел сообщить тебе, что...
Bunun işe yarayacağını benim gibi sen de biliyorsun.
Вы знаете, что всё получится, также как и я.
Benim amacımı boş ver sen.
Не беспокойся о моих задумках.
O zaman artık sen de benim sorunumsun.
Ну, теперь ты моя, блядь, проблема.
Benim içkiler beleş, sen de tipim değilsin.
Мне наливают бесплатно и ты не мой тип.
kız arkadaşım değil o benim biliyorsun sen de.
Она больше не моя девушка, и ты это знаешь.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]