Çok hızlı değil translate Russian
120 parallel translation
Unutma, dalekler çok hızlı değil.
Помните, Далеки не очень мобильны.
Çok hızlı değil.
Не слишком быстро.
Çok hızlı değil mi?
Они быстро летают, правда?
Çok hızlı değil, fakat...
не бегло, однако...
Oh, evet, evet. Yavaşla. Çok hızlı değil.
Тише, тише, не надо спешить.
Çok yavaş değil. Çok hızlı değil. Biliyorum
Не очень быстро, но и не очень медленно, я знаю.
Çok hızlı değil kızlar.
Не так быстро, девочки.
- İki tur, çok hızlı değil mi?
— Два снаряда. Ну не шустрая ли?
Çok hızlı değil, Chrissy.
Не так быстро, Крисси.
Gündüzleri hareket etmeli, ama çok hızlı değil.
Не быстро. Ему ничего нельзя делать быстро.
Şimdi, Claire'in ıkınmasını sağlamak zorunda, Çok sert, ve çok hızlı değil - - sadece kafası görünene kadar, daha sonra itebildiği kadar sert.
Пусть она убедится, что Клер тужится, но не очень сильно и не очень быстро - - пока не покажется головка, а потом пусть тужится так сильно, как сможет.
Yok yok ben hepsini bitirdim, biraz hızlıyımdır da, şey aslında çok hızlı değil.
Нет-нет-нет. С этим всё давно. Я очень быстрый.
- Çok hızlı değil.
! - Остынь.
Tamam.Hayır, çok hızlı değil.
Только не слишком быстро.
Ama çok hızlı değil!
Но не слишком быстро!
Oldukça hızlıyım. Ama çok hızlı değil.
Ну что же, я быстрый но не слишком быстрый.
Çok hızlı değil, Başım dönüyor.
Не так быстро, Мне уже плохо.
Evet ama çok hızlı değil.
Хорошо, но не быстро.
Çok hızlı değil. Bu ayakkabılarla adım atmak çok zor.
Ей, не так быстро, я у меня спадает туф ля!
Çok hızlı değil.
Не так быстро.
Çok hızlısın, değil mi?
Какой быстрый.
Ama çok hızlı giderek değil.
Но не так быстро.
Bu köşeye geldiğinde dikkatli ol. Bu basamakları mümkün olduğunca çabuk geçmeni istiyorum. Çok hızlı da değil.
Потом я хочу, чтобы ты как можно быстрее спустился по этим ступенькам, но не слишком быстро, чтобы ты не споткнулся и не упал.
Gemisini hızlıca bir kontrol etmek çok fazla bir istek değil.
Быстрый осмотр её корабля - - это не так много.
- İşleri çok hızlı yürütüyorlar değil mi?
А они не спешат? Так ведь?
Dönüşler diğeri kadar hızlı değil ama, düşünce... Çok eğlenceli.
Развороты не такие резкие, но когда Снупи падает - смешно.
- Çok hızlı gelişti, değil mi?
- Слишком быстро, правда?
Sen çok hızlısın, değil mi?
Ты очень быстрый, да?
Çok hızlı geldik, değil mi?
Как мы быстро добрались, да?
Konumuz bu değil. Ama Jack Webb kısık bir sesle ve çok hızlı... Bir şekilde konuşurdu.
Джек Вебб говорил действительно быстро своим низким голосом.
Benim IQ'üm 156 değil ama çok hızlı öğrenirim.
Может у меня и нет IQ в 156 пунктов, но я быстро учусь.
Her şeyi çok hızlı yapıyorum değil mi?
Потому что я очень напористая?
O kadar hızlı değil. Oğlunla birlikte olma konusunu senden çok dinledim.
- Погодите, вы говорили, что часто проводите время с сыном.
Çok hızlı büyüyorlar, değil mi?
Дети так быстро растут, не правда ли?
Operasyonla ilgili bana biraz daha detay anlatsanız bu iş çok daha, hızlı yürür biliyorsunuz, değil mi?
Послушайте, ребята, дело пошло бы гораздо быстрее, если бы вы посвятили меня в детали операции.
Çok hızlısın, değil mi?
Как ты быстро работаешь, а?
Ama bu sözümü tutmaya başlamadan önce... şunu da belirtmek istiyorum ki Casey sana uygun biri değil... bence siz çok hızlı gidiyorsunuz.
Но пока обещание не вступило в силу... я хочу, чтобы ты приняла к сведению мое мнение, что Кейси тебе не подходит, и я думаю, что у вас все идет слишком быстро.
Çekiç gibi, değil mi? Seninkinden çok daha hızlı.
Намного быстрее чем твоё.
Çok hızlı büyüyorlar, değil mi?
- Они, вообще, быстро растут, да?
Tümör değil. Çok hızlı kötüleşiyor.
Это не опухоль, ей слишком быстро становится хуже.
Çok hızlı büyüdü, değil mi?
Что же, она очень быстро росла.
- Çok hızlı konuşmuyorum değil mi?
- Я не слишком быстро говорю?
Sert ve hızlıca. Cinsellik için değil, sana çok kızdığım için. Telsinizi kapattığın ve beni bu bok yuvasında bıraktığın için!
Я засуну мой кулак прямо тебе в задницу, жёстко и быстро... не в сексуальном смысле... а в "Я очень на тебя зол" смысле... за выключение твоей рации и за то, что оставил меня в этой сраной дыре!
Bir karışım olduğu için hırsızlık çok da bariz değil.
Знаешь, это не воровство.
Ama çok hızlı olduğunu düşünüyorsun değil mi?
Но вы думаете, что это слишком быстро, верно?
Hızlı biri değil, ama çok iyi.
Снимает долго, но качественно.
Çok hızlı büyüyorlar, değil mi?
Быстро растут, а?
Diğer şifa yöntemlerinden daha fazla değil. Ayrıca yapay ilaçlardan çok daha hızlı etkisini gösteriyor.
Не больше чем другой восстановительный метод и работают они намного быстрее чем рукотворные препараты.
Ama çok hızlı diker, değil mi?
Но она шьет очень быстро, так ведь?
Bugün çok hızlı koşacaksın, değil mi, aşkım?
Сегодня ты будешь бегать очень быстро, не так ли, милый?
Küçük şerefsizler çok hızlılar ama yeterince değil.
Быстрые маленькие ублюдки, впрочем недостаточно быстрые.
çok hızlısın 42
çok hızlı 94
çok hızlıydı 17
çok hızlı oldu 22
çok hızlı gidiyorsun 24
çok hızlı gidiyoruz 18
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
çok hızlı 94
çok hızlıydı 17
çok hızlı oldu 22
çok hızlı gidiyorsun 24
çok hızlı gidiyoruz 18
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39