Şakayı bırak translate Russian
39 parallel translation
Haydi şakayı bırak.
Хватит дурачиться.
Şakayı bırak.
Не шути.
- Şakayı bırak, Gus. - Ciddiyim. Hadi, köpürsene.
- Я серьезно... ну, давай, двинь мне снизу.
Şakayı bırak.
Хватить шутить.
Şakayı bırak.
Шутки в сторону.
Şakayı bırak, nedir?
Какие, Фрэнк, скажи?
Şakayı bırak! Senin kolun çatlak değil.
Брось эти шуточки, у тебя там не закрытый,
Şakayı bırak Coco, cevap ver.
Перестань шутить, Коко, ответь!
Şakayı bırak, affet beni.
Перестань шутить, поверь мне
Şakayı bırak?
Наплевать!
Şakayı bırak, seni pislik!
Оставь шуточки, немая задница.
- Şakayı bırak.
- Ты шутишь!
Şakayı bırak?
Пошутили и хватит, ладно?
- Şakayı bırakın.
- Хватит шутить.
Şakayı bırak.
Хорош заливать!
Şakayı bırak.
Перестань, мужик.
Şakayı bırak, Al.
- Кончай хохмы разводить, Ал.
Bugünkü elbisem yüzünden hiçbir şey diyemiyorum ama şakayı bırakıp evine git hadi.
что ничего не могу вам сказать в ответ. Поэтому перестаньте прикалываться и идите домой.
Şakayı bırak.
Не остри.
- Şakayı bırak.
- Хватит шутить.
Şakayı bırak!
Xвaтит шутки шутить!
Miriam, yapma. Şakayı bırak.
Мириам, ну же, хватит дурачиться.
Şakayı bırak.
Серьезно
Şakayı bırakıp iyileşmene bakalım.
Отложим приколы - до твоего полного выздоровления.
- Bırak şakayı.
Спорим на доллар, его отправят в исправительную школу?
Bırak şakayı Cho?
Не валяй дурака, Джо!
Bırak şakayı.
Ладно.
- Bırak şakayı da, getirir misin?
Так ты сделаешь?
- Şakayı bir kenara bırakırsak...
- Все шутят...
Şakayı tadında bırak!
! Где же Карла?
Gelelim üçüncüye, Laertes, ama bırakın şakayı.
На этот раз, Лаэрт, без баловства.
Tamam bu şakayı bir kenara bırakırsak gerçekten bir kaç broşürün KDY'nin kampanyasını..... yenebileceğine inanıyor musun Lois?
Окей, в сторону шутки про гнилые бананы. Лоис, ты действительно думаешь, что ты и я разбрасывающие листовки действительно справимся с ЗРГ?
Bırak şu şakayı.
Прекрати.
Şakayı bir kenara bırakırsak Howard sen çok iyi bir arkadaşsın.
Так, шутки в сторону Говард, ты хороший друг.
Şakayı kenara bırakırsak, umarım meclis üyemiz iyidir, ama bu iş çok önemli.
Если честно, я надеюсь, что он в порядке, но это слушком важно, чтобы ждать.
Gündüzleri aklını kurcalayıp geceleri yatağına beyaz şakayık bırakıyormuş.
Днём он копался у неё в голове, а по ночам оставлял у её кровати белые пионы.
- Şakayı bırak haydi.
! Холли, я говорю тебе
Sosyal medya pazarlama saçmalığını bırakın artık. # şakayısömürüyorsunuz 27.
Хватит уже пиарить себя через социальные сети.
Bırakın şakayı.
Прекратите.
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırak kalsın 58
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırak kalsın 58