Geri dönmek istemiyorum tradutor Espanhol
245 parallel translation
Geri dönmek istemiyorum.
No quiero volver.
Geri dönmek istemiyorum.
No quiero regresar.
Geri dönmek istemiyorum.
¡ No quiero regresar!
- Hayır, geri dönmek istemiyorum.
- No quiero volver con ellos.
Üç boş arabayla geri dönmek istemiyorum.
No quiero hacer el viaje de vuelta con tres carros vacíos.
Hayır. St. Louis'e geri dönmek istemiyorum.
No, no quiero volver a St.
Oraya geri dönmek istemiyorum.
Y no quiero volver.
Geri dönmek istemiyorum.
No quiero irme.
Hayır, şu eski otele geri dönmek istemiyorum!
¡ No, no quiero volver a ese odioso hotel!
Geri dönmek istemiyorum, ne dersin, bayan?
No tengo que regresar, ¿ verdad, señorita?
Geri dönmek istemiyorum.
No voy a volver.
İnsan köyüne geri dönmek istemiyorum.
No quiero regresar a la aldea humana.
Geri dönmek istemiyorum.
¡ No quiero volver!
Geri dönmek istemiyorum. Yaşamak istiyorum ben!
No quiero volver. ¡ Quiero vivir!
Huzurevine geri dönmek istemiyorum.
No quiero volver al hospicio.
- Eve geri dönmek istemiyorum.
- No tengo ganas de volver a casa.
Geri dönmek istemiyorum ve bir dahada başarımın tadını çıkarmak istemiyorum.
- No quiero volver. Y ya no deseo la gloria.
Geri dönmek istemiyorum. Her şeyden bıktım.
No quiero volver.
Geri dönmek istemiyorum!
¡ No quiero regresar!
Hastaneye asla geri dönmek istemiyorum doktor.
No quiero volver a ir al hospital, doctor.
Sana yalvarıyorum, geri dönmek istemiyorum!
¡ No quiero volver, no me gusta!
Geri dönmek istemiyorum.
No quiero volver a la base.
Sadece geri dönmek istemiyorum.
Sólo no quiero volver jamás.
Hastaneye geri dönmek istemiyorum.
No quiero volver ya al hospital.
John bir realist Geri dönmek istemiyorum.
John es muy pragmático. No quiero volver.
O hastaneye geri dönmek istemiyorum.
No quiero volver al hospital.
Hapse geri dönmek istemiyorum!
No volveré a la cárcel, ¿ entiendes?
... sekiz, dokuz - Hapse geri dönmek istemiyorum.
No quiero volver a prisión.
O lanet olası solunum aletine geri dönmek istemiyorum. Ya da o lanet diyaliz makinesine.
No quiero regresar a ese jodido ventilador y esa jodida diálisis.
Kendimi de öldüreceğim çünkü sikilmek istemiyorum. Çünkü buraya geri dönmek istemiyorum, anladın mı?
Me mataré yo también, porque no me importa un carajo, porque no voy a volver aquí, ¿ me entiendes?
Oraya asla geri dönmek istemiyorum!
¡ No quiero volver allí nunca!
Oraya asla geri dönmek istemiyorum!
¡ No quiero volver nunca a ese lugar!
O eski kafalı erkeklerin arasına geri dönmek istemiyorum.
No sé si quiero volver a esa red de hombres otra vez.
Geri dönmek istemiyorum.
- No vuelvo después de navidad.
Anne, beşinci sınıfa geri dönmek istemiyorum.
Mamá, no quiero volver al quinto grado.
- Geri dönmek istemiyorum.
- No quiero volver.
Las Vegas'a geri dönmek istemiyorum.
No puedo regresar a Las Vegas.
Ama geri dönmek istemiyorum.
Pero no quiero volver.
Geri dönmek de istemiyorum.
No volveré más.
Meseleyi dayatmak istemiyorum ama bir sorun çıktı ve Columbus'a geri dönmek zorunda kalabilirim.
No quiero forzar la situación, pero ha sucedido algo por lo que puede que tenga que volver a Columbus.
Lütfen geri dön! Dönmek istemiyorum, hayır!
¡ No quiero volver!
Üniversite'ye gidiyorum. Geri dönmek hakkında sizi ikna etmeye çalışmak istemiyorum. Ama eğer Avrupa'ya geri dönmek isterseniz temiz bir başlangıç için elimden gelen her şeyi yaparım.
¡ Voy a ir a la universidad! podría ofrecerles algo interesante.
Duyuyor musun Annie? Ben, böyle bir yerde doğdum ve tekrar geri dönmek istemiyorum.
Yo nací en un lugar como este... y no me gustaría volver.
Geri dönmek için gitmek istemiyorum saygın bir kadın.
Ya no soy la chica inocente que fui.
Pinback'in üniforması bana uymadı, İç çamaşırları ise çok büyük, bu görevde kalmak istemiyorum artık, tek istediğim dünyaya geri dönmek.
El uniforme de Pinback me queda mal, su ropa interior es enorme. No pertenezco a esta misión, quiero regresar a la Tierra.
- Geri dönmek istemiyorum. Benden bu kadar.
- No quiero volver a salir.
Havası çok güzel hiç geri dönmek istemiyorum.
El clima aquí es muy agradable. No tiene ganas de volver.
Lütfen ya! Geri dönmek zorunda kalayım istemiyorum şimdi.
Por favor, no quiero volver hacia atrás ahora.
Sıvı durumuma geri dönmek zorundayım ama beni seyredip aval aval bakmanı istemiyorum.
Debo volver a mi estado líquido, pero no quiero que te quedes mirándome boquiabierto. Lo comprendo, totalmente.
Arkadaşın seni bakıcıya geri götürecek. Oraya dönmek istemiyorum.
Tu amigo te llevara de nuevo a la casa.
Bunları bırakıp, geri dönmek istemiyorum.
No quiero volver a como las cosas eran antes.
geri dönmek istiyorum 28
geri dönmek güzel 22
geri dönmek zorundayım 19
istemiyorum 1125
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri ver 111
geri gel 638
geri dönmek güzel 22
geri dönmek zorundayım 19
istemiyorum 1125
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri ver 111
geri gel 638
geri getir 23
geri çekil 905
geri döndü 106
geri döneceğim 286
geri dur 89
geri gelecek misin 32
geri git 182
geri gelecek 78
geri döndün 87
geri gelmeyecek 30
geri çekil 905
geri döndü 106
geri döneceğim 286
geri dur 89
geri gelecek misin 32
geri git 182
geri gelecek 78
geri döndün 87
geri gelmeyecek 30
geri dönmeyeceğim 51
geri dönüyorum 52
geri çekilin 1056
geri dönme 24
geri döndüm 161
geri döneceksin 37
geri geliyor 54
geri dönecek 75
geri gelin 133
geri döndüğümde 39
geri dönüyorum 52
geri çekilin 1056
geri dönme 24
geri döndüm 161
geri döneceksin 37
geri geliyor 54
geri dönecek 75
geri gelin 133
geri döndüğümde 39