English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Onu tanırım

Onu tanırım tradutor Francês

1,045 parallel translation
- Onu tanırım.
- Je le connais.
Açıkça veya gizli. Onu tanırım.
En public ou en privé, je Ie connais.
Bayan Fontana sık sık bizden alışveriş yapar. Onu tanırım.
La femme de Fontana vient souvent chez nous.
Onu tanırım, bizden farklı şekilde düşünüyor.
Je le connais. Il n'a pas la même façon de penser.
Onu tanırım.
Je le connais.
- Evet onu tanırım.
- Oui, je le cherche.
Onu tanırım. Kaza falan değildi, Christine.
Il savait ce qu'il faisait.
Ama onu tanırım, okula dönecek.
Mais je le connais, il y retournera.
Evet, onu tanırım.
Oui, je la connaissais.
Hayatım, 65 yaşından beri onu tanırım.
Ma chère, je le connais depuis qu'il a 65 ans.
Saçmalama. Onu tanırım.
Vous êtes bêtes, je le connais, c'est un hypocrite.
İnanın bana, onu tanırım.
croyez-moi, j'le connais!
Onu tanırım, işi gitgite çetrefilli hale getirecektir.
Tel que je le connais, il ira jusqu'au bout et au-delà.
Onu çocukluğundan beri tanırım.
Je l'ai connue toute petite.
Onu 20 yıldır tanıyorum. Yani tanıdığımı sanıyordum.
Depuis 20 ans, je croyais le connaître...
Onu tanır mısınız?
Vous la connaissez?
- Sanırım onu tanıyorsunuz, ne de olsa şerifin oğlu.
Le fils du shérif.
Onu çocukluğundan beri tanırım.
Je l'ai connu... haut comme 3 pommes.
- Hayır, onu tanımıyorum.
- Non, je ne le connais pas.
Tanırım onu!
Je Ie connais.
Gelmeyecektir, onu iyi tanırım
Voilà un point acquis. Quel nom m'a-t-on donné? Je crains le pire.
Onu senden daha iyi tanırım.
Je la connais mieux que toi.
Çok iyi bir kızdır. Onu tanımıyorsun.
C'est une très chic fille, quand on la connaît.
- Onu tanır mısın?
- Vous le connaissez?
- Onu iyi tanır mıydınız?
Incroyable! - Un ami?
Asla bir şey söylemedim çünkü onu çok iyi tanıyorum ama bütün çamaşır işiyle uğraşmak zorunda kaldığımı düşünün.
Je lui avais fait crédit. Mais au prix où est le blanchissage...
- Onu uzun zamandır mı tanıyorsun?
- Tu le connais depuis longtemps?
Onu tanır mısınız?
Vous le connaissez?
Onu herkesten iyi tanırım.
Je le connais mieux que personne.
Hayır, onu tanımıyorsun.
Non, tu ne le connais pas.
Yanlış yapmadan önce onu Sante Fe'den teknisyen olarak tanırım.
Je travaillais avec lui à Santa Fe avant qu'il ne vire de bord.
Birisi var. - Onu tanır mıyım?
Je le connais?
Onu sima olarak ve ismen tanır mıydınız?
Aviez-vous déjà vu le Lt Manion, auparavant?
Onu bulduğum zaman tanırım.
Quand je Le retrouverai...
Onu tanıyoruz, iyi olacaktır, ama ben olmayacağım.
Il remontera le courant, moi pas.
Onu iyi tanırım.
Boris, je le connais bien!
- Onu tanımıyormusun? - Hayır.
- Tu ne le connais pas, hein?
Onu çocukluğumdan beri tanırım. Bunu yapmaktan nefret ediyorum.
Je la connais depuis si longtemps, ça m'écœure.
Hayır, onu tanıyamadım.
J'ai dit non.
- Onu iyi tanır mıydınız? - Evet.
Le connaissiez-vous bien?
Onu, nerede olsa tanırım.
Je la reconnaîtrais entre mille.
- Onu her yerde tanırım.
J'en suis sûr.
- Hayır, peder, onu tanımıyorum.
Je ne le connais pas.
Onu şimdi görsen tanır mısın?
Tu pourrais le reconnaître si tu le voyais?
- Uzun zamandır mı tanıyorsun onu?
- Vous l'avez connue quand?
Hayır, onu tanımıyorum.
Non, je ne le connais pas.
- Onu çocukluğundan beri tanırım.
Dire que j'ai vu ça pas plus haut qu'une poupée.
Onu dünyanın en yaşlı ve faal şairi olarak tanıtırım.
Je le présente comme le plus vieux poète vivant.
Onu iyi tanırım.
Je le connais.
Evet, sanırım onu tanıyorum, ama sadece görüştük.
Oui, je la connaissais, mais de vue, seulement.
Sanırım onu tanıyorsun, Albay Broderick.
Colonel Broderick.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]