English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Onu tanırdım

Onu tanırdım tradutor Francês

259 parallel translation
"Bir zamanlar onu tanırdım" diyebilirim.
Je pourrai toujours dire : "Je l'ai connu, à l'époque."
- Evet onu tanırdım.
- Je la connaissais.
Oh, Carlos, onu tanırdım.
Carlos, je pourrais la reconnaître.
Onu tanırdım.
Je le connaissais.
- K.L.J ile çalıştım. Onu tanırdım. - Gerçekten mi?
Je travaillais pour K.L.J. Nous étions amis.
Onu tanırdım.
Je la connaissais.
- Evet onu tanırdım.
- Vous ne l'aimiez pas?
Onu tanırdım, ama arkadaş değildik.
Je la connaissais, c'est tout.
9. sınıftan beri onu tanırdım. İki yıl kadar geniş elbiseler altında değişen vücudunu saklıyordu.
Pendant deux ans, elle avait secrètement développé son corps sous des vêtements bouffants.
Evet, onu tanırdım.
Oui, je le connais.
Onu tanırdım.
Je l'ai connu.
Onu çok iyi tanırdım.
Je le connais très bien.
Onu uzun zamandır tanırdım.
Je la connaissais depuis longtemps.
Tabi, bunu yaparım, ama siz de onu tanıştırdığınız gibi beni başkalarıyla tanıştıracaksınız.
Je devais le faire, mais on finit par apprécier des personnes qui réagissent ainsi.
Herkesin onu tanıdığını sanırdım. Sanki herkes onu tanımak zorundaymış gibi bakıyor.
Jack Amberson Tout le monde le connaît
Onu, annemle tanıştırmak için buraya çağırdığım günü hiç unutmayacağım.
Je n'oublierai jamais le jour où elle a rencontré ma mère.
Ayrıca... Alice Alquist'i tanırdım. 12 yaşımdayken beni... özel bir gecede onu dinlemeye... ve ardından soyunma odasına onunla tanışmaya götürmüşlerdi.
Et puis, j'ai connu Alice Alquist.
Onu tanırdım, Horatio.
Je l'ai bien connu.
Onu yakından mı tanırdın?
Vous le connaissiez bien?
Norman Maine'i tanımamakla çok şey kaçırdın Libby. Onu tanımamak mı?
Dommage que tu n'aies pas connu Norman Maine...
Anne, onu herhangi bir arkadaşınla tanıştırdın mı?
Maman... - L'as-tu présenté à tes amis?
Onu savaşta tanırdım.
Je l'ai connu à la guerre.
Tom Mason'u gördüm, tam çıkmak üzereydi. Onu tanıştırmak için yanımıza çağırdım.
Il avait hérité d'un immeuble que je gère et, apercevant Tom Mason qui partait, je l'appelle pour le présenter.
Hatta onu kendisinden çok tanırdım diyebilirim.
Je devrais plutôt dire que je connaissais sa réputation.
Eğer Poe'yu tanısaydım, onu alkol sorunu yüzünden dışlamaz onu anlamaya çalışırdım.
Si j'avais connu Poe, j'aurais été dégoûtée car il buvait mais tentée de le comprendre.
Asıl suçlu Mesala değildi. Onu iyi tanırdım.
La faute n'est pas à Messala.
Babasını tanıyor muyum diye sordu, ki tanırdım onu. - Çok zeki biriydi.
Il me demandait si j'avais connu son père.
Onu arkadaşım olarak çağırmadım, Onu bir tanık olarak çağırdım.
Elle n'est pas ici en tant qu'amie, mais en tant que témoin. Bonne chance, Tom.
Bay Bentley, onu siz de tanırdınız.
M. Bentley, vous deviez bien connaître Lawrence.
Onu ben getirdim ve tanıştırdım.
- Je la lui ai présentée.
Onu Patron Gonzo'yla sanırım siz tanıştırdınız.
Il paraît que c'est vous qui l'avez présenté au parrain.
Onu çocukluğumdan tanırdım.
- Il y a une clinique à 16 km, tenue par mon pédiatre d'enfance.
Onu iyi tanırdım.
Je la connaissais fort bien.
Onu soğuk, ölümcül bakışlarından tanımamanıza şaşırdım...
Je suis surpris que vous ne l'ayez pas reconnu à son regard de tueur.
"Onu iyi tanırdım!" Yine kendini kaptırdın.
- "Je le connaissais bien!"
Onu 30 yıldır tanırdım.
Je l'ai connu il y a 40 ans.
Onu senin kadar iyi tanıdığımı sanırdım.
Je croyais la connaitre comme on peut connaitre- -
Onu çok iyi tanırdım.
Je le connaissais très bien.
Kitabımın tanıtımında çağırdım onu, ama gelmedi.
- elle n'est pas venue. - Livilla n'a jamais été littéraire.
Germanicus ve Livilla'yla tanıştırdın mı onu?
Lui as-tu présenté Germanicus et Livilla?
Onu tanımıyordu. Hakkında araştırma yaptırdım.
J'ai fait prendre des renseignements sur lui.
Ben de onu dostlarımla tanıştırdım.
Je la présentai à mes amis.
Onu 40 yıldır tanırdım.
Je le connaissais depuis 40 ans.
Eğer o mektubu alsaydım... onu hala kalpten tanırdım.
Mais si celle-là, je l'avais reçue... je la connaîitrais encore par coeur.
- Anaokulundan beri tanırdım onu.
Je la connais depuis la maternelle.
Kendime geldiğimde, beni kaçırdığını söyledi. onu tanıyabileyim diye.
A mon réveil, il m'a dit qu'il m'avait kidnappée pour que j'apprenne à le connaître.
Onu kilisede sunakçı çocuk olduğum günlerden beri tanırdım.
Je l'ai connu en étant enfant de choeur.
Doktor kalp krizi diyor, ama ben onu herkesten daha iyi tanırdım.
Le karaté était toute sa vie.
Onu patronu ve birlikte yaşadığı adamla ben tanıştırdım.
Je l'ai présentée á son patron et á son petit ami.
Onu ben tanıştırdım.
C'est moi qui l'ai présentée.
Onu Hugo'yla ve seninle tanıştırdım.
Je l'ai présenté à Hugo et à toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]