Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Onu tanırdım

Onu tanırdım перевод на английский

344 параллельный перевод
"Bir zamanlar onu tanırdım" diyebilirim.
Oh, well, I can always say "I knew him when."
Onu tanırdım, Horatio.
I knew him, Horatio.
- Evet onu tanırdım.
- I knew her.
Evet, onu tanırdım.
Yes, I knew your father.
Oh, Carlos, onu tanırdım.
Oh, Carlos, I could recognise her.
Onu tanırdım.
I knew him.
- K.L.J ile çalıştım. Onu tanırdım.
- I worked with K.L.J. I knew him.
Onu tanırdım.
I knew her.
- Evet onu tanırdım.
- Yeah, I knew him.
Onu tanırdım, ama arkadaş değildik.
I knew her, but she was no friend.
Onu tanırdım.
I know him.
Onu Soaring Arrow kampından mı tanırdınız?
You knew him at Camp Soaring Arrow?
Onu çok iyi tanırdım.
Well, I knew him quite well.
Onu uzun zamandır tanırdım.
I'd known her a long time.
Tabi, bunu yaparım, ama siz de onu tanıştırdığınız gibi beni başkalarıyla tanıştıracaksınız.
Of course, I had to do it, But you got to like people that can take it like she did.
Herkesin onu tanıdığını sanırdım.
- I thought everybody knew him.
Onu, annemle tanıştırmak için buraya çağırdığım günü hiç unutmayacağım.
I'll never forget the day I asked her up here to meet my mother.
Onu yakından mı tanırdın?
Did you know him very well?
Her neyse. Anne, onu herhangi bir arkadaşınla tanıştırdın mı?
Now, Mother, have you introduced him to any of your friends?
Onu savaşta tanırdım.
I knew him in the war.
Tom Mason'u gördüm, tam çıkmak üzereydi. Onu tanıştırmak için yanımıza çağırdım.
And I noticed Tom Mason, and I called him to stop... as he was leaving, to introduce him.
- Hayır, onu çok az tanırdım.
I hardly knew him.
- Onu eskiden, Cardiff'ten tanırdım.
- I knew him in the old days in Cardiff.
Hatta onu kendisinden çok tanırdım diyebilirim.
Maybe I should say I knew more about her.
Eğer Poe'yu tanısaydım, onu alkol sorunu yüzünden dışlamaz onu anlamaya çalışırdım.
If I'd known Poe, I would undoubtedly have been repelled by his drinking but I would have tried to understand him.
Onu iyi tanırdım.
I knew him, well.
Babasını tanıyor muyum diye sordu, ki tanırdım onu.
He asked me if I knew his father, which I did.
Onu arkadaşım olarak çağırmadım, Onu bir tanık olarak çağırdım.
I'm not calling her as a friend, I'm calling her as a witness. Good luck, Tom.
Onu sadece sima olarak tanırdım.
I knew her only by sight.
Onu ben getirdim ve tanıştırdım.
I brought her around.
Onu Patron Gonzo'yla sanırım siz tanıştırdınız.
I think you were the one who introduced him to Boss Gonzo.
Ben tanırdım onu.
I know him.
Onu iyi tanırdım.
I knew her well.
Onu soğuk, ölümcül bakışlarından tanımamanıza şaşırdım...
I'm surprised you didn't recognise him by the cold, deadly look in his eye...
"Onu iyi tanırdım!" Yine kendini kaptırdın.
"I knew him well!" You're off again.
Onu 30 yıldır tanırdım.
I've known him for 30 years
Onu tanımamana ve sadece horlamasını bilmene rağmen... gidişine üzülmüş olman, bende saygı uyandırdı.
I'm glad you're sad he went. You didn't know him. You just knew his snoring.
Onu çok iyi tanırdım.
I knew the man very well.
Kitabımın tanıtımında çağırdım onu, ama gelmedi.
I invited her to a p-public reading of my work, but she never came.
Germanicus ve Livilla'yla tanıştırdın mı onu?
Have you introduced him to Germanicus and Livilla yet?
Onu tanımıyordu. Hakkında araştırma yaptırdım.
She knew absolutely nothing about him, so I had him checked out.
Onu da tanıştırdım. Ben hiçbir şey söylemiyorum.
I introduced him to men, but I don't say nothin'.
Ben de onu dostlarımla tanıştırdım.
I introduced her to my friends.
Onu seninle ben tanıştırdım.
I introduced him to you.
Onu 40 yıldır tanırdım.
I knew Charley 40 years.
Eğer o mektubu alsaydım... onu hala kalpten tanırdım.
But if I had received that letter... I would still know it by heart.
Ben onu konferansı olmadan önce tanırdım!
I knew him before he had conferences!
- Anaokulundan beri tanırdım onu.
- I've known her since kindergarten.
Çünkü onu tanırım.Beni bundan vazgeçirmeye çalışırdı.
'Cause I know him. He'd put it down, try to talk me out of it.
Onu kilisede sunakçı çocuk olduğum günlerden beri tanırdım.
I'd known Tom since I was an altar boy.
Nietzsche ile ben tanıştırdım onu.
I introduced him to Nietzsche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]