Sen de denemelisin Çeviri İngilizce
367 parallel translation
Sen de denemelisin.
You must be rather tired yourself.
Sen de denemelisin Andy.
You ought to try it sometime, Andy.
Bu küçük eğlenceyi sen de denemelisin.
You could use a little entertainment.
Bir gün sen de denemelisin.
You ought to try it sometime.
Sen de denemelisin.
Y-You should try it. Do it in here!
Ara sıra sen de denemelisin.
You should try.
Bir gün sen de denemelisin.
You should try it sometime.
Evet, sen de denemelisin Harry.
Yeah. You ought to try it sometime, Harry.
Belki sen de denemelisin.
Maybe you oughta try it.
Sen de denemelisin, güzel bir şey.
You should get one, they're nice.
Bazen sen de denemelisin.
You ought to try it sometime.
Bir ara sen de denemelisin.
You should try it sometime.
Sen de denemelisin.
You should try it.
- Evet, sen de denemelisin.
- Yeah, you should try it.
Bir kez olsun sen de denemelisin.
You should try it once in a while.
- Sen de denemelisin.
- You should try it.
Sen de denemelisin, Odo.
Try it, Odo.
Sen de denemelisin.
You should try it yourself.
- Bence sen de denemelisin.
I think you should try out.
- Sen de denemelisin.
You have to try it.
- Sen de denemelisin.
- Perhaps you should try it.
Sen de denemelisin.
You oughta try some.
Bunların hepsi için endişelenmeyi bıraktım. Sen de denemelisin.
I've stopped worrying about all that.
Belki sen de denemelisin.
Maybe you should try it. Loosen up a little.
Sen de denemelisin baba.
You should try out, Dad.
Sen de denemelisin.
I'm sorry. - You should do it too.
- Sen de denemelisin, Bender. - Lütfen.
- You should try it out, Bender.
Enerjimi ikiye katlıyor. Bunu sen de denemelisin.
You really ought to try it.
Belki sen de denemelisin.
Perhaps you should try it.
Sen de denemelisin.
Hey, you should try it yourself.
Buna sağlıklı yaşam deniyor. Belki sen de denemelisin.
Maybe you should try it.
- Sen de denemelisin.
- You oughta try it.
Su harika, sen de denemelisin!
The water's great!
Belki sen de kızkardeşini denemelisin.
Well, maybe you should try the sister.
Sen de bir ara denemelisin.
You should try it sometime.
Tamam, romun tadına bakacağım ; ama sen de benim viskimi denemelisin.
Well, I'll taste your rum, but you must try my whiskey.
Sen de bir ara denemelisin.
You ought to try it sometime.
Sen de denemelisin Quincey?
Staking out a claim, Quincey?
Sen de bir ara denemelisin.
You oughta try it sometime.
- Sen de bunu bazen denemelisin.
- You should try it sometime.
Lisa, belki sen de bunlardan denemelisin.
Lisa, maybe you should try some of this.
Sen de çılgınlık yapmayı denemelisin.
You should try going crazy yourself.
Sen de mutlaka denemelisin. Ruhuna hayranım, Rogue.
Fly me close enough and I can absorb her energy.
Sen de denemelisin.
You should try it sometime.
Sen de denemelisin.
You must try it.
Sen de Tommy üzerinde denemelisin.
You should try it with Tommy.
Sen de biraz denemelisin.
You should live a little.
Sen de bir ara bunu denemelisin, LV.
You should try it sometime, LV.
Ve o sana umut bağlıyor o yüzden sen de... onu hak etmeyi denemelisin!
And he, he depends upon you, so you should... you should try to deserve him!
Ama ilerde sen de denemelisin.
You should try it.
- Sen de hayatını düzeltmeyi denemelisin.
- Maybe you should try doing something with your life.
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen deli misin 200
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen de gelecek misin 16
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen deli misin 200
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen de gelecek misin 16
sen değilsin 122
sen de mi 176
sen değil misin 41
sen de gördün 34
sen de geliyorsun 24
sen de biliyorsun 165
sen dedin 24
sen değil 376
sen de geliyor musun 21
sen de dene 22
sen de mi 176
sen değil misin 41
sen de gördün 34
sen de geliyorsun 24
sen de biliyorsun 165
sen dedin 24
sen değil 376
sen de geliyor musun 21
sen de dene 22