English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Eve geldik

Eve geldik Çeviri İspanyolca

305 parallel translation
Neredeyse eve geldik.
Hijo, despierta.
- Sakin ol güzel delikanlı, eve geldik.
- Quieto, muchacho, estamos en casa.
Sonra eve geldik, çocuklara bile söylemedi.
Y cuando llegamos a casa, no se Io dijo a los niños.
Evet, yine eve geldik.
Llegamos a casa, nuevamente.
Eve geldik.
Despierta.
- Neredeyse eve geldik.
- Pronto estaremos en casa.
Eve geldik nihayet.
Bueno, ya estamos en casa.
Bir at kokusu alıyorsan, eve geldik demektir.
Papá funciona por el olfato, si hueles a caballo, está hecho.
Hey sen, eve geldik!
Vosotros, los de la casa!
Eve geldik mi?
¿ Ya llegamos?
Ralph, eve geldik.
¿ Ralph? Estamos en casa.
- Sonunda eve geldik.
Gracias a Dios, estamos en casa.
- Eve geldik.
Estamos en casa.
Eve geldik mi?
- Mientras, utilizaremos la carreta. - ¿ Nuestro hogar? Nuestro hogar.
İşte, eve geldik.
Bueno, llegamos a casa.
Sonunda eve geldik. Evimdeyim.
Al fin estoy en casa.
Sahip Moore? Eve geldik ama etrafta...
Estamos en casa, pero no parece...
Eve geldik ama etrafta...
Estamos en casa, pero no parece...
Sanırım yanlış eve geldik.
Creo que nos hemos equivocado de casa.
- Yanlış eve geldik!
- ¡ Nos hemos equivocado!
Eve geldik.
Estamos en casa.
Nihayet, sonunda, eve geldik.
Al fin, regresamos a casa.
Bones, eve geldik zaten. Eve geldik.
Bones, estamos en casa.
Ferris, eve geldik.
Ferris, ya llegamos.
Dostlarım... eve geldik.
Amigos míos, hemos regresado a casa.
Kaminski, eve geldik.
estamos en casa!
Neredeyse eve geldik.
Ya casi llegamos a casa.
Eve geldik sayılır.
Significa que estamos casi en casa.
ve eve geldik.
Así que volvimos a casa.
Baban mıyım? Eve geldik!
- ¡ Ya hemos llegado!
Eve geldik, evlat.
Llegamos, hijo.
Eve geldik, gidelim.
Estamos en casa, vamos.
eve geldik neredeyse, tatlım.
Estamos casi en casa, nena.
Eve dönmek istediğini biliyorum evlat, ama biz buraya balık tutmaya geldik.
Sé que quieres volver a casa, hijo, pero hemos venido aquí a pescar.
Melly, eve geldik!
¡ Melly, estamos en casa!
Eve geldik, eve geldik bazılarımız yok bazılarımız kayıp ama bizler dostuz kanımız toprağa birlikte aktı birgün, birgün tekrar kavuşacağız
Algunos de nosotros se han ido. Algunos de nosotros estan perdidos. Pero somo amigos.
Hepimiz sahibini tanımadığımız bir eve geldik.
Venís a su casa y nadie le conoce.
- Seni eve götürmeye geldik. Miriam...
Hemos venido para llevarte a casa.
Kusura bakma hayatım eve geç geldik ama bir sürü işimiz vardı.
Voy a enseñarte estos zapatos, son una ganga.
Eve neredeyse geldik Louis.
Estamos llegando a casa.
- Benim eve geldik.
Ya he llegado.
Eve geldik.
Ya estamos en casa.
- Neredeyse eve geldik.
- Ya casi llegamos.
Kardeşim Jared'i eve götürmeye geldik, durumu çok daha iyi.
Vinimos a llevarnos a mi hermano Jared a casa, ya está mejor.
Onu bulmak ve eve götürmek için geldik.
Hemos venido a encontrarlo y llevarlo de nuevo a casa.
Jonathan, seni eve götürmeye geldik.
Juan, venimos para llevarte a tu casa.
Biz boşluğa geldik. Haydi eve dönmek için tekrar grup olun.
Reunámonos con el escuadrón Azul, y vayamos a casa.
- Eve. - Daha yeni geldik.
- ¡ Acabamos de llegar!
- Sizi eve götürmek için geldik.
- Vamos a llevarlo a casa.
Lung Amca, eve geldik.
Tío Lung, estamos en casa.
Hemen eve koştum, babamı aldım, geri geldik o kadar hızlı imzalamıştı ki resmen bileğini incitecekti.
Así que corrí a casa, me traje al viejo y el firmó esos papeles tan rápido que casi se safa la muñeca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]