Eve gideceğim Çeviri İspanyolca
709 parallel translation
- Yok, eve gideceğim. - Bu şekilde olmaz, hayır.
No, solo quiero irme a casa.
"Biraz ıslandım, bu yüzden eve gideceğim".
"Estoy un poquito húmedo, así que me iré a casa".
Birazdan eve gideceğim.
Además, ya casi debo irme a casa.
Eve gideceğim.
Me voy a casa.
Eve gideceğim.
Me iré a casa.
Yükü boşaltır boşlatmaz, gazı kökleyip eve gideceğim.
En cuanto descargue, me largo de vacío a casa.
Sanırım eve gideceğim ve kasayı da yanımda götüreceğim.
Creo que iré a casa ahora y me llevaré la caja conmigo.
Eve gideceğim, değil mi?
Tengo que ir a casa, ¿ no?
Bir müddet sizle yürürüm ama sonra eve gideceğim.
Voy a caminar con ustedes, pero luego me voy a casa.
- Eve gideceğim ve bir güzel ağlayacağım.
- Me voy a casa a llorar un rato.
Sanırım eve gideceğim.
Supongo que sólo iré a casa.
Ördek ciğerim yoksa eve gideceğim.
Si no consigo ese hígado de ganso, me voy a casa.
İzninizle, ben eve gideceğim.
Me voy a casa.
Bu sefer söz veririm direk eve gideceğim
Y esta vez, le prometo volver directamente.
Doğruca eve gideceğim. Baxter, beni anlayamadın.
Baxter, no me ha entendido.
Eve gideceğim, kapıyı çalacağım ve orada neler döndüğünü bulacağım.
Voy a ir y voy a llamar y averiguar qué está pasando allí.
Bir şekilde eve gideceğim.
- En tanto me lleve a casa.
Tahta bacaklarımı kullanmayı öğrenince eve gideceğim.
Cuando aprenda a usar mis piernas de madera, me iré.
Biraz sonra eve gideceğim.
He de marcharme, se hace tarde.
Ben de bir gün eve gideceğim.
También regresaré ahí, algún día.
Dolayısıyla, makamımdan ayrıldım. Sarayı terk edip eve gideceğim.
Por eso he renunciado a mi cargo y dejaré la Corte para volver a casa.
Biraz yorgunum, eve gideceğim.
Estoy algo cansada, así que me voy a ir a casa.
- Eve gideceğim.
Me voy a casa.
Eve gideceğim.
Volveré a casa.
Eve gideceğim, böylesi daha iyi.
Me iré a casa, creo que es mejor.
- İçeri gir de bir bakayım. - Eve gideceğim.
- ¡ Entra y déjame echar un vistazo!
Ben eve gideceğim.
Voy para la casa.
Eve gideceğim yerde, komşulara gidiyorum.
En vez de ir a mi casa, entro en la de los vecinos.
Eve gideceğim, çocuklarla çalıların arkasında bekleyeceğiz. Eğer adam tekrar gelirse, öyle bir pataklayacağım ki bir daha rahatsız edemeyecek.
Iré a casa, me sentaré con media docena de mis muchachos en los arbustos, y si ese maldito aparece nuevamente, le daremos tal paliza que se le quitarán las ganas de molestarnos en el futuro.
Ben eve gideceğim.
Creo que me voy a casa.
Hafta sonu annemle babamı görmek için eve gideceğim.
Este fin de semana voy a casa a ver a papá y mamá.
Sen duyurur duyurmaz eve gideceğim.
Me iré a casa en cuanto lo anuncie.
Galiba sizin eve gideceğim.
Creo que sí que voy a ir a tu casa.
- Teşekkür ederim Lynn... Sanırım artık eve gideceğim.
Gracias Lynn, me voy a casa ahora.
Korkunç, ama en azından yarın eve gideceğim.
Terribles, pero al menos mañana podré irme.
Birkez daha düşünün. Eve gideceğim.
Mañana, me voy en el primer vuelo y vuelvo por Navidad.
Eve gidip karımı ve ailemi göreceğim ve oraya tek başıma gideceğim!
Me voy a casa con mi mujer y con mis hijos. Y me voy a casa solo.
Binet'e gideceğim, seni de eve bırakayım.
Le pediré a Binet que te lleve a casa.
Bir dakika sonra eve yemeğe gideceğim zaten.Onu da götürürüm.
En un momento saldré a almorzar. Será un placer subirla.
Arabayla L.'ye gideceğim. Seni yolda eve bırakırım, Susan seninle konuşmak istiyor.
Le dejaré en casa, Susan quiere hablar con usted.
Eve, anne babamın yanına gideceğim.
- Me voy a casa con papá y mamá.
Eve nasıl gideceğim?
¿ Cómo haré para Ilegar a casa?
Peki ben eve nasıl gideceğim?
¿ Y cómo volveré yo a casa?
Eve mümkün olduğunca çabuk gideceğim.
Intentaré volver pronto.
Hayır beyim, eve gidiyordum, şatoya sabah gideceğim, orada hiç uyumam.
No, maestro, yo volvía a casa. Al castillo iré por la mañana, nunca duermo allí.
- Hayır, birazdan eve, yemeğe gideceğim.
- No. Voy a cenar dentro de un momento.
Doğrudan eve ve işe gideceğim.
- Pues me voy! Pasaré por casa e iré a trabajar.
Eve nasıl gideceğim.
¿ Cómo me iré a casa?
Ama daha önce, doğduğum yere gideceğim. Anne ve babamın yaşadığı eve.
Pero, en primer lugar, volveré al lugar donde nací... a la casa donde vivían mis padres.
Anahtarlarimi alip eve gidecegim.
Cogeré mis llaves y me iré a casa.
Eve gidecegim.
Me voy a mi casa.
gideceğim 274
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve gitmek istiyorum 292
eve git 260
eve gittim 19
eve gidelim 249
eve gidiyoruz 153
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve gitmek istiyorum 292
eve git 260
eve gittim 19
eve gidelim 249
eve gidiyoruz 153