Beni anlıyorsun Çeviri Fransızca
279 parallel translation
Ve o buradan canlı çıkmamalı, beni anlıyorsun değil mi?
"Il ne doit pas quitter cette maison vivant. Tu entends?"
Beni anlıyorsun, değil mi canım?
Tu comprends, n'est-ce pas, ma chérie?
Beni anlıyorsun, değil mi?
Tu me comprends.
Beni anlıyorsun, ama ben anlamıyorum.
Tony te comprend, lui.
Beni anlıyorsun, değil mi?
- Tu comprends?
- Beni anlıyorsun.
Tu me comprends.
- Beni anlıyorsun.
- Tu comprends ce que je veux dire!
Shizuko, artık çocuk değilsin. Beni anlıyorsun.
Écoute, Shizuko, tu n'es plus une enfant.
Beni anlıyorsun, değil mi?
J'espère que tu comprends...
- Beni anlıyorsun.
Tu vois que tu m'as compris!
Zalim olmaya çalışmıyorum, beni anlıyorsun değil mi? Ama biliyorsun... Bu, hayatta kalmamız için çok önemli.
Je ne veux pas être cruel, tu sais, mais tu connais une chose importante pour notre survie.
Beni anlıyorsun, değil mi?
Tu me comprends, pas vrai?
Öyleyse beni anlıyorsun öyle mi?
Tu me comprends, n'est-ce pas?
Beni anlıyorsun çünkü sen de bana aşıksın. Ve biliyorum.
Tu me comprends car toi aussi tu m'aimes.
Pis bir iş, beni anlıyorsun, değil mi?
Gazzo, c'est pas un bon boulot. Oublie.
- Yani beni anlıyorsun, değil mi?
- Je veux dire... - Tu vois ce que je veux dire.
Vegas'a gideceğim ve giderken de cebimde ortamdaki orospuların başını döndürecek kadar para olacak, beni anlıyorsun, değil mi?
J'irai â Las Vegas. J'aurai assez de fric dans les poches pour m'offrir des belles gonzesses.
İmajımızı destekliyor, beni anlıyorsun değil mi?
C'est un bon tremplin pour une promotion. Tu me suis?
Beni anlıyorsun.
Vous me comprenez.
- Beni anlıyorsun değil mi?
- Vous comprenez, n'est-ce pas?
Beni anlıyorsun, değil mi?
On les adore, celles-lá!
Bu, sağlam zeminde yürümek gibi, beni anlıyorsun ya?
On sait où on met les pieds.
Beni anlıyorsun umarım çünkü senden özür diliyorum.
J'espère que tu comprends, c'est ma façon de te demander pardon.
Beni anlıyorsun, değil mi?
Vous le comprenez, non?
O halde beni anlıyorsun.
Alors, tu comprends.
Beni anlıyorsun değil mi?
Vous ne voyez pas tout ce qu'ils nous ont pris?
Ve bir iş kadını olarak, Eminimki beni anlıyorsun.
Vous êtes une femme d'affaires, vous devez me comprendre.
Beni şimdi yalnız bırakamazsın, anlıyor musun? Sahneye çıkıyorsun.
Tu ne vas pas te dégonfler au dernier moment!
- Karım gibi sen de beni yanlış anlıyorsun.
Et voilà.
Beni yanlış anlıyorsun. Herhangi bir kızgınlığım yok.
Vous ne comprenez pas...
Beni yanlış anlama. Beni yanlış anlıyorsun.
Vous vous trompez sur mon compte.
O beni anlıyor, ama sen anlamıyorsun.
II me comprend, pas toi.
Umarım beni anlıyorsun.
Je ne mélange pas.
Beni yanlış anlıyorsun. Sadece boş yere kan dökülmesin dedim.
Tu me comprends mal, je ne veux pas d'effusion de sang.
- Sen de beni hep yanlış anlıyorsun.
- Fiche moi la paix! - Tu comprends mal mes intentions.
Beni anlıyorsun aşkım.
Je suis si heureuse.
Beni bir tek sen anlıyorsun.
Tu es le seul qui me comprenne.
Beni anlıyorsun, değil mi anne?
Tu comprends, n'est-ce pas, Maman?
Beni adamı Bree'ye pas etmem için kandırıyor. Anlıyorsun ya, böylece Bree'nin canı yanacaktı.
Elle m'a dit de le refiler à Bree pour qu'elle dérouille.
Durumumu anlıyorsun. Yapmalıydım, beni suçlama.
Je m'échine à l'étranger, je veux être riche à Hong-Kong.
Margo, beni bir tek sen anlıyorsun!
Margo, vous êtes la seule personne qui me comprend.
Bu lanet yerde bir dakika daha kalmayacağım. Anlıyor musun? Beni burada sonsuza dek tutsak edeceğini sanıyorsan yanılıyorsun!
Si vous croyez que je vais rester, vous vous trompez!
Beni yanlış anlıyorsun.
- Mauvais profil psychologique.
Beni gayet iyi anlıyorsun! Sen, o koca göbek Vietnam askerlerinden değilsin. Savaş karşıtlığıyla kariyer yapmadın.
Tu n'es pas un de ces vétérans professionnels dont la seule activité est de se plaindre.
Anlamıyorsun beni değil mi? Tabii ki anlıyorum.
Restons là en silence, d'accord?
- Yine beni yanlış anlıyorsun.
- Vous m'avez mal compris.
Beni yanlış anlıyorsun.
T'as compris?
Beni suçlamanı istemem evlat, anlıyorsun değil mi?
tu comprends?
Salağın biri yüzünden beni yanlış anlıyorsun.
Tu parles à un mec qui n'en a rien à foutre.
Anlıyorsun işte, beni arzular.
Elle a envie de mon corps viril.
Hayır, bu durumu yanlış anlıyorsun. Beni siyasi konuşmalarla sıkmayacaksın.
La politique m'assomme.
anlıyorsun 149
anlıyorsun değil mi 57
anlıyorsunuz 34
anlıyorsun ya 60
anlıyorsunuz değil mi 23
anlıyorsunuz ya 25
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
anlıyorsun değil mi 57
anlıyorsunuz 34
anlıyorsun ya 60
anlıyorsunuz değil mi 23
anlıyorsunuz ya 25
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355