English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Beni dinlemelisin

Beni dinlemelisin Çeviri Fransızca

308 parallel translation
Onda bende olmayan ne buldun? - Beni dinlemelisin.
Qu'est-ce qu'elle a que je n'ai pas?
Calamity hemen beni dinlemelisin.
Calamity, maintenant il faut que tu m'écoutes.
İşte bu yüzden beni dinlemelisin, bebeğim!
Tu devrais m'écouter.
- Beni dinlemelisin.
- Ècoute-moi.
Beni dinlemelisin anne! Bana inanmalısın!
Maman, tu dois m'écouter, tu dois me croire!
Yardım etmek istiyorum ama beni dinlemelisin.
J'essaie de vous rendre service, mais aidez-moi.
Beni dinlemelisin Whisky.
Ecoute un peu!
Guy, beni dinlemelisin. Ne?
Guy, tu vas devoir m'écouter.
Benim yabancıların dediklerini yapma alışkanlığım yok, ama sen beni dinlemelisin.
Je n'ai pas l'habitude de faire des promesses aux étrangers, monsieur... mais vous avez ma parole.
Beni dinlemelisin.
Ecoute-moi, Luke.
Beni dinlemelisin.
Vous devez m'écouter et m'entendre.
- Beni dinlemelisin.
- Ecoute-moi.
Beni dinlemelisin.
Vous m'entendrez.
Striker, beni dinlemelisin.
Striker, tu dois m'écouter.
Kartal beni dinlemelisin.
Vous devez m'écouter!
Julie, beni dinlemelisin.
Julie, vous devez m'écouter.
Sana açık sözlü olacağım ve beni dinlemelisin.
Je vais être franc avec toi et tu as intérêt à m'écouter.
Bize katılacaksan beni dinlemelisin.
Tu rentres dans la bande, t'es réglo.
Beni dinlemelisin, Yüzbaşı.
Il faut m'écouter.
Beni dinlemek zorundasın. Beni dinlemelisin.
Tu m'as écrit une lettre d'amour.
Eğer bu oyunda şova yükselmek istiyorsan, beni dinlemelisin.
Si tu veux arriver dans le Show, tu m'écoutes.
Onu bulma şansımız var ama beni dinlemelisin.
Tu as une chance de la trouver, mais il faut m'écouter.
Beni dinlemelisin.
Vous devez écouter.
Nasıl biri olduğumu hatırlamıyorum, Sarah! Beni dinlemelisin.
Je ne me rappelle pas comment j'étais!
Lionel, beni dinlemelisin.
Lionel, il faut que tu m'écoutes.
- Beni dinlemelisin.
Ecoute-moi...
Beni dinlemelisin.
Un jour tu diras peut-être :
Beni dinlemelisin. İşler kontrolden çıkmadan beni dinlemelisin.
Je vous demande de m'écouter... avant qu'il ne soit trop tard.
- Beni dinlemelisin.
– Il faut sortir.
Beni dinlemelisin Nicole.
Tu dois m'écouter, Nicole.
Beni dinlemelisin.
- Écoute-moi. - Reviens chez nous.
Hey, beni dinlemelisin, dostum. Benim bir karım var. Ben hiç...
Je vois à ton choix que t'es pas riche.
Rom, beni dinlemelisin. FTK herkese cevap vermek zorunda değil.
L'AFC n'a de comptes à rendre à personne.
Hayır, beni dinlemelisin.
Non, tu dois m'écouter.
- Beni dinlemelisin.
- Écoutez-moi.
- Beni dinlemelisin.
- Je veux que tu m'écoutes.
Beni dinlemelisin.
Will ‚ il faut que tu m'écoutes.
Kim olduğunu biliyorum. Beni dinlemelisin şef.
Je sais, écoutez-moi.
Senin için çok zor olacak, biliyorum ama beni dinlemelisin.
Ca demandera un acte de foi incroyable, mais écoute-moi.
Doðru. Öðretmenin benim sözümü dinliyor. O zaman sen de beni dinlemelisin.
Si l'institutrice m'obéit, tu dois m'obéir aussi.
- Piper, beni dinlemelisin.
- Ecoute-moi bien.
Peter, beni dinlemelisin.
Écoute-moi!
Bir şey yapmadan önce beni mutlaka dinlemelisin.
Ecoute-moi avant de faire des bétises.
Beni dinlemelisin.
Tu dois m'écouter.
Şimdi beni dikkatle dinlemelisin Diane.
Ecoutez-moi attentivement.
Ama beni dikkatli dinlemelisin.
Mais il faut que tu m'écoutes.
Wyatt, beni dinlemelisin.
Wyatt, écoutez-moi.
Şimdi beni dinle, söyleyeceklerimi dinlemelisin.
Ecoutez-moi, vous devez écouter ce que j'ai à vous dire.
Beni dinlemelisin, ben daha iyi bilirim.
Ma belle, je suis ta cadette, mais j'en ai plus dans la caboche.
Beni dinlemelisin.
Christ, vous êtes trop nerveuse.
Fakat şimdi, beni dikkatle dinlemelisin ve söyleyeceklerimi çok ciddiye almalısın.
Écoute attentivement et prends garde à ce que je te dis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]