English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Biraz daha yaklaş

Biraz daha yaklaş Çeviri Fransızca

249 parallel translation
Her hafta, sizin sokağa, biraz daha yaklaşıyordu...
"Et chaque semaine, il se rapproche de ta rue."
Biraz daha yaklaşırsan bağıracağım!
Attention, si nous aprochons encore...
Eğer biraz daha yaklaşırsanız çığlığı basarım.
Si vous vous approchez, je crie!
Her gece biraz daha yaklaşıyor.
Tous les soirs... elles se rapprochent un peu.
Biraz daha yaklaş.
Viens plus près.
Biraz daha yaklaş ve onlara bak...
Viens un peu plus près et examine-les.
Biraz daha yaklaşınız.
Rapprochez-vous un peu.
Tamam, biraz daha yaklaşın. Birazcık daha.
Rapprochez-vous un peu plus les gars.
Masaya biraz daha yaklaşırsanız... salonu gayet iyi görebilirsiniz.
Si vous vous approchez de la table, vous pourrez voir cette pièce en détail.
Ona biraz daha yaklaş.
Le marié regarde par là...
Girmez misin? biraz daha yaklaş, lütfen?
Approchez-vous.
- Paraşütünüzü takmamışsınız! - Yaklaşın! Biraz daha yaklaş, hadi!
Rapprochez-vous un poil plus près.
Şimdi biraz daha yaklaşın.
Rapprochez-vous un peu. Merci.
Osvaldo biraz daha yaklaş.
Osvaldo approche-toi de moi.
Biraz daha yaklaşın, lütfen.
Un peu plus près vous deux s'il vous plaît.
Biraz daha yaklaşın, lütfen!
Si, si, si! Un poquito mas, por favor! ( encore un peu )
Kurdun onu duymadığından emin olunca biraz daha yaklaşıyor.
Contente que le loup ne l'ait pas entendue, elle s'approche.
Biraz daha yaklaş.
- Viens près de moi.
Tallulah, biraz daha yaklaşırsan avukatımı aramam gerekecek!
- Plus près, j'appelle mon avocat.
Biraz daha yaklaşır mısınız?
Vous voulez bien vous rapprocher?
Biraz daha yaklaş.
Un peu plus près.
Biraz daha yaklaş, lütfen.
Venez un peu plus près.
Biraz daha yaklaş, Oskar.
Approche-toi, Oscar.
Bay Decker, o nesne her an Dünya'ya biraz daha yaklaşıyor.
M. Decker, le danger vient de l'objet qui fonce vers la Terre.
- Biraz daha yaklaş.
Notre anniversaire. Rapprochez-vous.
Biraz daha yaklaş da seni iyi görelim.
Approche-toi un peu. Qu'on puisse te voir de plus près.
- O zaman biraz daha yaklaş.
- Alors approche-toi encore.
Biraz daha yaklaş!
Mettez-vous sur la photo aussi. Rapprochez-vous un peu de Bernard.
- Ne yazık ki, buna emin olabilirim. - Biraz daha yaklaşın, lütfen.
Je suis tranquille!
Biraz daha yaklaş.
Rapprochez-vous.
Küçük bir çocukken dünyanın sonu çok uzaktı ama her yıl biraz daha yaklaşıyor.
Quand j'étais enfant, le Bord du Monde était très loin. Mais chaque année, il se rapproche.
Biraz daha yaklaşın.
Un peu plus près.
Nine, biraz daha yaklaş!
Tantine, un peu plus près!
O bebeğe biraz daha yaklaşırsan ufaklığından olacaksın.
Si tu approches encore de cette chatte, dis adieu à ta queue!
Biraz daha yaklaş.
Plus près...
Yaklaşsana. - Biraz daha yaklaş Qualen.
Allez, plus près.
Biraz daha yaklaşın.
Mettez-vous plus près.
Biraz daha yaklaş...
Ferme-la un peu...
Hayır, biraz daha yaklaş.
Non, rapproche-toi.
Biraz daha yaklaş.
Approche!
Biraz daha yaklaş.
Approche-toi.
- Biraz daha boru gönderin! - Kurtarma çalışmaları üç gün önce başladığından beri Leo'ya 17 metre daha yaklaşıldı.
Depuis le début de l'opération il y a 3 jours, la foreuse a creusé sa voie et s'est rapprochée d'une vingtaine de mètres de Léo.
Pekala, daha sıradan bir yaklaşım deneyelim. Biraz hafif müzik.
Bon, essayons une approche plus conventionnelle, de la musique.
" Adam yaklaşırken başını biraz daha oynattı.
" Elle inclina légèrement la tête.
İtiraf etmeliyim ki Hamilton... ben olsaydım muhtemelen biraz daha şüpheci yaklaşırdım... fakat bu kızgınlık bunun iyi bir haber olduğunu kabul etmemi engellemez.
Je dois vous avouer, Hamilton... que j'y aurais probablement mis un peu plus de scepticisme mais... le ressentiment ne m'empêche pas d'admettre que c'est un bon papier.
Biraz daha büyük, yaklaşık 16 ya da 17.
Un peu plus vieux. Seize ou dix-sept ans.
Biraz daha işbirlikçi bir yaklaşım gösterseydiniz, adamlarınız götlerini bu kadar sık tehlikeye atmazlardı.
S'il y avait plus de coopération vos hommes risqueraient moins souvent leur vie.
Biraz daha yaklaşın.
Approchez-vous.
- Biraz daha arkadaşça yaklaşırsak belki daha fazla çalışabilirler.
Il travaillerait mieux si vous étiez plus amical.
Biraz daha yaklas.
Approche.
En iyi jeolojik tahminimize göre, Dünya yaklaşık 100 milyon yaşında, belki biraz daha az, belki de biraz daha çok.
Selon notre meilleur géologue, la Terre serait approximativement âgée de cent millions d'années, peut-être moins, peut-être plus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]