English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Ne dersin

Ne dersin Çeviri Fransızca

24,881 parallel translation
Ve benim çirkin kuzenimi geri getirmek böylece onla beraber olabilirsin. Ne dersin?
Et la mienne pour que tu la pelote.
Ne dersin?
Qu'est-ce que tu en penses?
Ne dersin, bahse var mısın?
Marché conclu?
Burayla ilgilenen bir avukat ordusuna sahip olmak gerek... ne dersin?
Tu as dû mettre des avocats sur le coup.
- Bir dolara ne dersin?
Pourquoi pas un dollar?
Ne dersin, seninle anlamlı bir sohbet edelim mi?
Ça te dirait qu'on ait une vraie conversation tous les deux?
Ne dersin? Cumartesi takılalım mı?
Alors, on passe la journée ensemble samedi?
Tommy'ye ne dersin?
C'est peut-être Tommy.
Hediyelerinden birisini açmaya ne dersin?
Pourquoi tu n'ouvres pas un de tes cadeaux?
Beşlik çakmaya ne dersin?
Et si on la topait?
Toplamda $ 3,000 a ne dersin? Ne fazlası ne azı
pas moins.
Yeraltı mezarlığına giden yürüyen merdivene ne dersin?
Et pourquoi pas un escalier menant au Catacombes?
Ay sonuna kadar şubenin sosyal işler müdürü olursun. Onun yerine bu polyesteri boğazına tıkmama ne dersin?
Nous serons la chair sociale du département à la fin du mois.
Buna ne dersin?
Celui-ci?
Sen ne dersin Memur Tappert?
Ça a l'air bien. Qu'en pensez-vous, agent Tipperd?
Sana yeni bir eş bulmaya ne dersin?
Si on te trouvait une nouvelle femme?
Ne dersin?
T'en dis quoi?
Şuna ne dersin?
Voilà ma proposition :
- Hint yemeğine ne dersin?
Indien, ça te dit?
Ne dersin?
Ça vous va?
Biraz beklemeye ne dersin?
Pourquoi tu ne te détends pas?
Şuna ne dersin? Küçük hırsızlıkları da boş verelim mi?
Pourquoi ne pas laisser couler les petits larcins aussi?
Pazarlığa ne dersin?
Peut-on marchander?
Özgürlük Heykeli bombalama girişimine ne dersin?
La tentative d'attentat sur la Statue de la Liberté.
Bu yıl ara vermesine ne dersin?
Et une année sabbatique?
Ne dersin? Allah derim.
Putain, oui.
Tam yaşanacak gün, ne dersin?
... milliards de dollars, ou environ 90 $ l'action... C'est bon d'être en vie, hein?
Eve gidip dinlenmeye ne dersin?
Et si vous vous reposiez?
Filmlere çıkmanı düşünmüşümdür hep Peg. Ne dersin?
J'ai toujours pensé que vous devriez être actrice Peg.
Martha'yla kutlama kartı şirketi açmaya ne dersin?
Et si Martha et toi démarriez une entreprise de cartes de voeux?
Siktir olup gitmeye ne dersin?
Tu veux pas te casser?
Ne dersin?
Pas toi?
Yemek siparişlerimizi almaya ne dersin?
Vous notez notre commande de diner?
Ne dersin, Johnny Football?
Qu'en dis-tu, Johnny Football?
ve sosyallikle alakan olmadığına göre, buna ne dersin?
Et Depuis que tu ne peux pas décrypter les indices sociaux, t'en dis quoi?
Ne dersin, anlaştık mı?
Marché conclu?
Dün dünyalıların sana ne yaptığını göstermeye ne dersin?
Montre-nous donc ce que t'as laissé les natifs te faire hier.
- Ne dersin?
- Tu dis quoi?
Yarın geceye ne dersin?
Et demain soir?
Akışına bırakmaya ne dersin?
On peut voir où les choses nous mènent?
Ne dersin bir şey yiyelim mi? Aç mısın? - Çok açım.
Ça te dirait... de manger un truc?
İyi, güvenilir bir adam olsa havada kapmaz mıydım? Arne Seslum'a ne dersin?
Tu crois que s'il y avait eu un bon parti, je ne l'aurais pas pris?
Önümüzdeki haftaya ne dersin?
Pourquoi pas la semaine prochaine?
Ne dersin Yüzbaşı?
Qu'en dites-vous, capitaine?
Ne dersin?
N'est-ce pas?
"Bugün beni yenmene izin vermeyeceğim." dersin.
Je ne te laisserai pas me battre, aujourd'hui.
Ne dersin, gidip kaptanı tutuklayalım mı?
Et si on allait arrêter le commandant?
Ne yapıyor dersin Andy?
Qu'est-ce qu'il fabrique, Andy?
- Fondüye ne dersin?
On se fait une fondue?
Harika. Arby's'e ne dersin?
Et pour l'Arby?
Bunlara ne dersin?
♪ Pourquoi pas celles-ci?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]