English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Olmuş mu

Olmuş mu Çeviri Fransızca

881 parallel translation
Baba, bu seren takımı olmuş mu?
Le mât est bien mis?
Söylesene, Bay Cantrell un ufak olmuş mu?
M. Cantrell serait-il amoureux?
Güzel olmuş mu efendim?
Oui, monsieur.
- Joe'ya bir şey olmuş mu?
Joe est blessé?
- Ölmüşler. - Çok olmuş mu? - Yaklaşık bir hafta.
Crazy Horse les a coincés et mis en pièces!
Güzel olmuş mu?
Je suis jolie?
Olmuş mu tatlım! Ben saymadım.
Le temps a filé!
Güzel olmuş mu Madam?
Qu'en pensez-vous, Madame?
Florence Almore'un öldürüldüğünü düşünen olmuş mu?
A-t-on pensé à un meurtre?
İçeri girmek için maymuncuk kullanan olmuş mu?
Les voleurs sont-ils rentrés avec des rossignols?
İyi olmuş mu?
ca va?
- Sonra başarılı olmuş mu?
- ll a reussi?
Sence olmuş mu, Zosh?
Ça a l'air bien?
- Olmuş mu?
Tout est arrangé?
Olmuş mu?
ça va comme ça?
İstediğin gibi olmuş mu?
Il te convient?
Nasıl, olmuş mu?
Ca vous convient?
Kahveniz gerçekten iyi olmuş mu?
Le café est à votre goût, vous êtes sûr?
Olmuş mu? - O resmi tutmak zorunda değilsiniz.
- Tu n'es pas obligée de l'exposer.
- Tabi. - Bir şey olmuş mu?
Paul va bien?
Onu karşılayan biri olmuş mu?
Personne ici pour le recevoir,
Yerinizde olsam Bayan McGinty'nin öldüğü gün ya da öncesinde 100 sterlin çeken olmuş mu diye bu insanların hesaplarını incelettirirdim.
À votre place, j'examinerais les comptes bancaires de ces gens.. .. pour voir si un d'entre eux aurait retirer £ 100, sur la période de la mort de Mme. McGinty.
McGinty'nin ölüm gününe yakın 100 sterlin çeken olmuş mu?
quelqu'un a-t-il sorti £ 100 dans la période de la mort de Mme. McGinty?
O da albay olmuş mu?
On l'a nommé colonel aussi?
- Masa iyi olmuş mu?
- La table va bien?
Bir şey olmuş mu?
S'est-il blessé?
- Resimler olmuş mu?
- Les photos sont bonnes?
- Çok ağrıyor. Bir şey olmuş mu?
J'ai mal, vous savez.
- Bak bakalım bir şey olmuş mu?
- Il y a rien?
Olmuş mu tatlım?
Tu voulais autre chose?
Buralarda gören olmuş mu diye git etrafa bir sor.
Interroge les gens pour savoir s'ils l'ont vu.
aşkın isteyip te başaramadığı olmuş mu? Bu yüzden akrabaların bana engel değildir.
Et tes parents eux-mêmes... ne m'auraient pas arrêté!
Işınlanmadan bu yana alışılmadık bir deneyim yaşayan olmuş mu?
Ils n'ont rien remarqué d'inhabituel depuis notre téléportation?
Bak, olmuş mu?
Ça ira?
- Öleli çok olmuş mu?
Morte depuis longtemps?
- Güzel olmuş mu?
- Il est réussi?
Ne olmuş okudun mu?
Vous avez vu, l'autre jour?
- O kadar geç olmuş mu?
- Si tard?
Basamaklar yeterince yüksek olmuş mu?
Merci beaucoup.
Size baktığı zaman, içiniz gıcıklanır gibi oluyor mu? Tüyleriniz diken diken olmuş gibi hissediyor musunuz?
Quand il vous regarde, ne sentez-vous pas un frisson le long de votre épine dorsale?
Çok güzel bir kadın olmuş. Ona selam söyleyin, olur mu?
Saluez-la de ma part.
Söylesene Maude, olmuş mu?
Dis, Maude, est-ce bien?
- N'olmuş? Çocukların geleceği yok mu?
On n'a pas d'avenir?
Yoksa yüzüm gözlerimle uyumsuz mu olmuş?
Ou le visage ne va pas avec les yeux?
Sen haklı, o hatalıysa ne olmuş yani? O mu önce telefon etmek zorunda?
Comme elle a tort, elle doit appeler la première?
Olmuş mu?
Ils sont sauvés?
Zayıf bir adam. 1.70 boylarında. Parmak izleri de asit nedeniyle yok mu olmuş?
Un homme mince, d'un mètre 75, les empreintes brûlées à l'acide?
Biraz daha açık, lütfen. - Bay Rossi'yi duydun mu? - Ne olmuş?
Le plus étrange, c'est qu'il m'aimait autant que je l'aimais.
Odada bir soygun olmuş görüntüsü olduğunu mu söylemiştiniz?
Vous disiez que la pièce semblait avoir été cambriolée?
Ameliyat devam ediyorsa ne olmuş, telefonun ahizesini kaldıramıyor mu?
Il doit opérer. Et alors?
Duydun mu neler olmuş.
- Voyez ce qui vous attend.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]