Onu duydun mu Çeviri Fransızca
167 parallel translation
Onu duydun mu?
L'entendez-vous?
Onu duydun mu?
Vous connaissez?
Onu duydun mu?
Tu l'as entendu?
Onu duydun mu?
Tu sais quelque chose?
Onu duydun mu?
- Vous avez entendu parler de lui?
Onu duydun mu?
Tu l'entends?
- Onu duydun mu?
- L'as-tu entendu, Barabbas?
Onu duydun mu?
Vous entendez?
- Onu duydun mu?
- Vous l'avez entendu?
Onu duydun mu Tom?
Tu n'as pas entendu?
Peg, onu duydun mu? Bir tutam ne anlama geliyor?
des claquettes, et manger des légumes.
- Kadını duymadın mı? Onu duydun mu?
Tu l'as entendue?
Onu duydun mu peki? Hayır mı?
Tu le connais, non?
- Onu duydun mu? - Onu mu araştırıyorsun?
- Vous en avez entendu parler?
Onu duydun mu? Gerçekten de Yahudiler'i savunuyordu.
Ton père aussi aimait les Juifs, hein?
- Onu duydun mu?
- Vous êtes au courant?
Onu duydun mu?
Tu connais?
Bir kez onu duydun mu, ondan sonra yaşama devam için ne yapacağını bilirsin.
Quand tu l'as entendue, tu sais ce que tu dois faire de ta vie.
Onu duydun mu?
Tu as entendu ce fumier?
- Onu duydun mu?
T'as entendu?
Onu duydun mu? Dr. Cox'a bakarken anladım ki, saygı duyduğumuz kişilerin ilgisini çekmeye çalışmaktan asla vazgeçmiyoruz.
En voyant le Dr Cox, je me rendis compte qu'on a toujours besoin de l'attention des gens qu'on admire.
- Onu hiç duydun mu? - Riccardo.
Riccardo!
Adamın bana ne dediğini duydun mu? Boşver onu!
Tu l'as entendu?
Onu gördün mü? Birini duydun mu? - Hayır.
Un tueur est passé par ici.
- Unut onu. Duydun mu?
- Oublie-la, tu m'entends?
Hey Quarrel, eğer ejderha görürsen onu yakala ve yüzüne üfle, duydun mu?
Quarrel, si vous voyez un dragon, foncez dessus et soufflez-lui en pleine gueule.
Onu hiç duydun mu?
De nom en tout cas?
Defet onu! Duydun mu?
Débarrasse-t'en.
Kızı geri getir. Duydun mu, onu geri getir!
Ramenez cette fille, vous entendez!
Bu kılıç yıllardır kayıptı. nasıl elde ettin onu? Yeşim köşkü duydun mu?
C'est là que le chevalier Li Guan-yu collectionne les épées les plus rares.
- Onu öldürme, duydun mu, evlat?
- Faut quand même pas le tuer, fiston.
Onu canlı istiyorum Galt. Beni duydun mu?
Je le veux vivant, t'entends?
Sen duydun mu onu?
Tu le connais?
- Onu duydun mu?
- Vous le connaissez?
Duydun mu onu? Yaşlı bir adam bir delikanlının yolundan yürüyemez.
Quand on est vieux, on n'a plus qu'à se suicider!
Onu yakala, duydun mu beni?
Attrape-le, tu m'entends?
Onu incitmeden, ondan uzaklaştır. Duydun mu beni?
Emmène-la avant qu'il ne la blesse.
Bar kavgasında sırasında onu ben öldürdüm. Duydun mu beni?
Je l'ai tué dans une rixe.
Sanırım onu buldum. Duydun mu?
Je crois que je l'ai trouvé!
Allcom Doktor Allcom onu hiç duydun mu?
Tu as déjà entendu parler d'un certain Dr.
Arturro Marquez. Onu hiç duydun mu? Ne?
- Tu as entendu parler d'Arturro Marquez?
Onu birazdan alacaklar. Duydun mu?
- Elles l'emmèneront sous peu.
- Onu duydun mu?
- T'as entendu?
- Onun hakkında birşey duydun mu yada onu gördün mü?
- Vous avez de ses nouvelles?
Onu hiç duydun mu?
Avez-vous entendu parler d'elle?
- Onu duydun mu?
Tu connais?
Sesi çok güzeldi. Şarkı söylerken duydun mu onu?
Il a une voix superbe.
Duydun mu neler diyor? Onu neden aramadığı anladın mı şimdi?
Tu comprends pourquoi je n'appelle pas?
- Onu hiç duydun mu?
- Tu l'as déjà écoutée?
Geçen gece onu beslerken duymuştum. Duydun mu?
Il le fait en mangeant.
Gidip onu çıkaracağım. Bunu duydun mu?
Je vais le chercher.
onu duydun 126
onu duydunuz 54
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydun mu beni 209
müller 27
muller 25
music 250
munch 42
musa 161
onu duydunuz 54
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydun mu beni 209
müller 27
muller 25
music 250
munch 42
musa 161
mustang 26
mustafa 42
mulder 1250
murphy 190
munson 22
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mustafa 42
mulder 1250
murphy 190
munson 22
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31