English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sakini

Sakini Çeviri Fransızca

235 parallel translation
"Hickoryville'in önde gelen sakini... yakında kendini darağacında bulabilir"
Les habitants de Hickotyville pourront bientôt le trouver au bout d'une corde.
Bir Strand sakini. "
Signé : "Un citoyen de Strand."
Bir bölge sakini görüyorum.
Je vois un indigène.
Ama ne mutlu ki, lverstown'un en sevilen sakini... zarif Bayan O'Neil, eşinin yerine konuşmak üzere şu anda stüdyoda.
Mais nous avons la chance d ´ avoir la citoyenne préférée d ´ lverstown, la charmante Mme O ´ Neil, venue le remplacer dans nos studios,
Eski ev sakini kadın taşındığımızda bize satmak istedi onu.
L'ancienne locataire voulait nous le vendre.
Adanın her sakini Bir hiçmiş anlaşılan.
Marmots et grandes personnes ne servent à rien...
Yöre sakini, beni çağırmadan ve sizin gibi bir beyefendiyi rahatsız etmeden önce gerçeklerden emin olmak istedi.
Notre officier de police voulait être sûr des faits... avant de me demander de m'en occuper. Et avant de déranger un homme comme vous.
Bir ada sakini tarafından... kayıp bir çocuk hakkında şikayette bulunuldu.
Une personne a porté plainte au sujet d'une enfant disparue.
Kiza adami hatta mumkun oldugunca fazla tutmasini soyle, unutma sakini...
Dis bien à ces filles de garder le type en ligne le plus longtemps possible.
Buranın sakini değilsiniz.
Vous n'habitez pas ici.
- 1000 kadar sakini var.
- Deux mille locataires.
Sadece bir ulusun sakini anlamnda değil ama Kozmos'un sakini anlamında...
Il ne désigne pas les citoyens d'un seul pays... mais du cosmos tout entier.
Bunlar, Kozmos'un sakini olabilmek için modern dünyamızın tohumlarıydı
Nous sommes des citoyens du cosmos. C'est ici que se trouvent les germes du monde moderne.
- Evet, buradan daha sakini yoktur.
- Il y avait moins de problèmes.
William Blackstone, sınır sakini!
William Blackstone, homme de la frontière.
Pendersleigh Park sakini olan Durhamlara.
Aux Durham de Pendersleigh Park.
Bu gezegenin kalıcı sakini olmak istemezdim.
Je n'aimerais pas devenir un résident permanent de cette planète.
Jacques gibi bir apartman sakini neden 190 litre ısıtma yağı alsın ki?
Jacques loue un appartement. Pourquoi acheter 200 litres de fuel? Oui, c'est bon.
Hunter's Point yarış pistinde, polis memurunun, şüpheli - - San Francisco'sakini, Arthur Brock'u vurmasıyla ilgili davada, denetleme kurulu, tanıkları dikkatle sorgulayıp, delilleri incelemiş ve dedektif Jack Cates'in, kasıtlı olduğu iddiasını yeterli bulmamıştır.
Dans l'affaire de la fusillade du circuit de motos, qui a coûté la vie du suspect Arthur Brock, de San Francisco, la Commission Disciplinaire, a examiné les preuves et entendu les témoins, et en a conclu que l'insp.
Teşekkür ederim, market sakini.
Merci, habitant du supermarché.
Sadece 2 yıl önce Makao sakini oldu.
Il ne vit ici que depuis 2 ans.
Gün ilerledikçe, daha çok South Park sakini kendilerini'Toon Central'binasına sapanla atmaya devam ediyor.
On y va. Adieu papy, je t'aimais bien. Coupe cette putain de corde.
En yaşlı bölge sakini konuşur
Les vieux villageois s'écrient
Görünüşe göre gittikçe artan sayıda South Park sakini, yıldız evinin gizemini ve zevkini keşfediyor.
De plus en plus d'habitants de South Park découvrent les joies du planétarium.
- Jaycee, Kelly, bu Jack McPhee. Artık Capeside'in en göze bakan sakini.
Tracy, Kelly, voici Jack McPhee... l'habitant de Capeside qui n'a plus rien d'ambivalent.
Posta numarası 14 - Ben Kent Brockman, Barney'nin Bowlarama'sında yani yöre sakini beyinsiz Homer Simpson'ın "Tam Skor'un" eşiğinde olduğu yerdeyiz!
Ici Kent Brockman, en direct du Bowlorama, où un crétin local, Homer Simpson, est à deux doigts du score parfait.
"Dizi karakteri, Springfield sakini Homer Simpson... "... ile aynı isimleri paylaşıyor. "
Un personnage de télé a le même nom que Homer Simpson, de Springfield. "
Simdi ben de bu kasabanın değerli bir sakini olduğuma göre ben de gidebilmeliyim.
Et puisque je suis désormais un villageois éminent... je devrais y aller.
Bir köpeği daha öldürmeden önce bir site sakini tarafından yakalandı. Site sakini, olaya tam zamanında müdahale etti.
En voulant de nouveau en tuer un pour le manger, il a été surpris par une habitante.
Kim olacak? Bahse varım, Glory'dir. Kasabamızın iblis çağırıcı sakini.
Je mets ma main au feu que c'est Glory, elle aime les grosses bébêtes.
Kasabamızın en tanınmış sakini, Kaptan Jack.
C'est notre habitant le plus célèbre, Captain Jack.
Springfield'ın en yaşlı sakini öldü.
Le plus vieil habitant de Springfield est mort.
Son dakika haberi, iki mahalle sakini 20 dakikadan beri kayıp.
Sur une note sérieuse, deux résidents ont disparu depuis 20 minutes
Sanırım yarının manşeti şu olacak : "Kasaba sakini yalancı çıktı."
À la une demain, vous lirez : "Un citadin est un menteur."
Selam. " Ben, Nathaniel Samuel Fisher, Los Angeles, California'nın bir sakini bunun son vasiyetim ve öncekilerin geçersiz olduğunu ilan ederim.
" Je, soussigné Nathaniel S. Fisher, résidant à Los Angeles... déclare ceci comme étant mon dernier testament valable.
Bu mahkeme emri ile Morlaw sakini olmayan herkese karşı... Morlaw mahkemelerinde süren bütün davaları düşürüyor... ve koşulsuz genel af ilan ediyorum.
Par la présente, je déclare toute procédure, charges et amendes, à l'encontre de toute personne étrangère à Morlaw, pour quelque raison que ce soit, actuellement en cours au tribunal, supprimées, et j'annonce une amnistie inconditionnelle.
Gerçek şu ki, bir ada sakini olarak zaman zaman anakarayı ziyaret ederim.
Le plus triste, c'est que, comme tout insulaire... j'étais contraint, de temps à autre, de visiter le continent.
- Buranın sakini misin?
- Vous êtes interne?
Ortalama gelirli bir Briar Bay sakini olmak için mi?
Un match de foot le vendredi soir? Une petite vie de banlieue?
Mahalle sakini, maymunu dize getirdi.
" Un de nos voisins neutralise un singe
Bak ne diyeceğim. Emekliler Cemiyetinin bir sakini olduğunda gelmek zorunda kalmayacaksın.
Quand tu feras partie des retraités du Desert Inn, tu n'auras plus besoin de venir.
Von Braun, Sessizlik Denizi Şehri'ne çarparsa 120.000 sakini, bir an içinde yok olacaktır.
Si le Von Braun s'écrase, il tuera les 120 000 habitants de la Mer de la Tranquillité.
Kaç tane Ay sakini ve Technora çalışanı öldürüldü acaba?
Combien y a-t-il eu de morts? La Lune...
İyi. Dünya sakini olarak hayatın başladı.
Bien... c'est ta vie de terrienne qui commence.
Çoğu mahalle sakini hayduttu. Hatta hayduttan bile öteydi.
La plupart des habitants sont des yakuza, ou des yankees.
"Bu görüş, birçok yöre sakini tarafından paylaşılmakta."
" Un sentiment partagé par beaucoup de résidents.
Michael Johnson buranın sakini değil.
Michael Johnson n'est pas un résident.
Bilinen son sakini Daniella imiş, soyadı bilinmiyor.
Le dernier locataire de cette cave était une certaine Daniella, pas de nom de famille.
Gördükleriniz arasında en sakini olduğunu düşünüyorum.
Avec le plus grand calme, sans doute.
Sözde düşmanlar, ya da düşman dedikleri şey her neyse. = MARCEL FAUST = 1930'ların Viyana Sakini
Le système de démocratie par la consommation qu'ils ont choisi les a piégés dans une série de lois à court terme et contradictoires.
{ \ pos ( 200,30 ) } ~ GELECEK BÖLÜM ~ { \ pos ( 200,250 ) } Von Braun, Sakinlik Şehri Denizi'ne çarparsa... { \ pos ( 200,250 ) }... 120.000 sakini, bir an içinde yok olacaktır.
{ \ pos ( 192,235 } PROCHAIN ÉPISODE :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]