English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tamam mısın

Tamam mısın Çeviri Fransızca

3,909 parallel translation
Tamam mısın?
Prête?
Pekala, tamam mısın?
C'est bon?
Tamam, o hâlde Sara'nın uyurken duş aldığını ve bunu hatırlamadığını mı söylüyorsunuz?
Ok, tu suggère que Sara dormait quand elle s'est douchée et qu'elle ne s'en rappelle pas?
Teleseks çalışanlarıyla tanışılmayacağını biliyorum, tamam mı?
Je sais qu'il ne faut jamais rencontrer ces filles.
- Tamam. - Organlarının bağış için uygun koşulda kalmasını sağladıktan sonra organ alımı ameliyatına girebilirsin.
Assure-toi que ses organes sont en condition optimale pour un don, et après tu t'occuperas du prélèvement.
Tamam, kapanış konuşmasını yapabilir mi biri? En son prova yaptığımızda berbattım.
Quelqu'un d'autre peut conclure?
Tamam hadi aptal mısın, çıkıp gitsene oradan?
Maintenant, salope, voudrais-tu sortir ton cul de là?
- Evet, çünkü bu yanlış yeri yanlış kararlar yüzünden seçtin ve ayrıldın tamam mı? - Eğer konuşmama izin verirsen.
Non, parce que tu as déjà fini par choisir le mauvais endroit pour toutes les mauvaises raisons, tu te souviens?
Bir liste yapmalısın, tamam mı?
Tu dois faire une liste, OK?
Bakın, yanlış bir şey yapmadım, tamam mı?
J'ai rien fait de mal, hein?
Tamam. Hazır mısın?
Tu es prête?
- Tamam. Şuna bakar mısın?
Ok
"Bırakın o yapsın işte!" Tamam tatlım.
En gros "laisse-la s'occuper des bouts restant"
Tamam, eğer sınırdışı edildiyse, neden beni ilgilendirsin ki?
S'il est reparti, pourquoi ça m'intéresserait?
Kimsenin dinine saygısızlık etmeye çalışmıyorum, tamam mı?
Je n'essaie pas de manquer de respect à quelque religion que ce soit.
Kalıba sıkışıp kalmışsın, tamam mı?
Ecoute, tu es dans un cercle vicieux.
Tamam, tarayıcıyı sıfırlayacağım ki takip sinyali karavana gitmesin.
d'accord. J'ai re-réglé le scanner. pour que le signal n'atteingne pas le van.
Pekâlâ anladım, tamam. Doktor hanımısın.
D'accord, j'ai compris, j'ai compris Tu es femme de médecin
Bizim hafta da üç sınıfımız olur, tamam mı?
On donne 3 cours par semaine.
Castle lütfen, bunu görmene gerek yok, tamam mı?
Castle, s'il-te-plait, tu n'as pas besoin de voir ça, ok?
Çok kendini beğenmiştir, köşeye sıkışacak olursan sorularının çok iyi olduğunu söyleyip övgüler yağdır, tamam mı?
Un conseil : il est vaniteux. S'il tente de te coincer, félicite-le de ses questions.
Evet, kelimemiz cırcırböceği yanlışlıkla bu kelimeyi söyleyip hata yapmamalısın, tamam mı?
Oui, on utilise le mot cricket donc tu ne peux pas te tromper et faire une erreur, ok?
Tamam o halde kurbanımızın ikisi de aynı vakitte o handa kalmış.
Ok, donc nos deux victimes ont dormi dans cet hôtel en même temps.
Uzatmayacağım, tamam mı? Ama görünüşünü fazla ön plana çıkardığının farkında mısın?
Entre nous, vous... vous jouez sur votre physique, non?
Tamam, yeter. Şunu aşağıya tutar mısın?
OK c'est bon, peux tu baisser le ton?
Tamam, sen de ayakkabıları çalmamış mıydın?
De quoi, et tu n'avais pas volé de baskets?
Kan bandajların dışına çıkıyor. Ross, tampon getir. Tamam.
Uh... on dirait que c'est une branche de la A.C.M.
Wade, lütfen, artık yapamıyorum, tamam mı?
Wade, s'il te plaît, je n'en peux plus.
O eski hâline geri döner, sen de Florence Nightingale neşeni alırsın, tamam mı?
Il s'est racheté, t'as pris ton pied Joli rossignol de Florence, ok?
Lütfen onu gözetim altında tutun, ama ona yaklaşmayın, tamam mı?
Continuez de la surveiller, s'il vous plaît, mais n'entrez pas en contact avec elle, ok?
Tamam, lütfen Bay Green'e kızının yolda olduğunu söyleyin.
Ok, s'il vous plaît, dites à M. Green que sa fille est en route.
Tamam ama bu akşamdan sonra bu dağınıklığa bir el atmamız lazım.
Très bien. Mais, après ce soir, il faudra s'en occuper.
Tamam. Sana bir tavsiye vereyim. Bir kız seni benim boşalttığım gibi boşaltıyorsa onu gördüğünde her zaman heyecanlanmalısın.
D'accord, voilà un conseil, quand une fille te fait jouir, comme je le fais, tu devrais toujours faire au moins semblant d'être ravie de la voir.
Tamam, üzgünüm, siz tamamen yabancı mısınız?
Vous vous connaissez vraiment?
Bu, asi uyanışımın kostümü tamam mı?
Ceci est le costume du réveil de ma rébellion, d'accord?
Ağırdan alırız ve olayların akışına göre hareket ederiz, tamam mı?
On fera ça en douceur et on improvisera.
Kardeşimin seni böyle hatırlamasını istemezsin, tamam mı?
Vous ne voulez pas que ma sœur se rappelle de vous comme ça?
Yarınki uçuş sınavında helikopterle çakılmazsan alırsın. - Tamam mı?
Oui, ça veut dire ne pas crasher l'hélicoptère pendant l'examen de vol demain.
Pekala, bana neyleri söyleyip söyleyemeyeceğin ile ilgili bazı sınırlar belirleyelim, tamam mı?
On va fixer des limites à nos conversations.
Çaldın.Tamam.Pekala, harika. Hazır mısın? İşte başlıyoruz.
C'est là que... que tu réalise que... tu n'es pas passé à autre chose.
Tamam, peki. Haklısın, tamam mı?
Très bien, d'accord, tu as raison, ok?
15 dakikaya kadar ışıklar kapansın, tamam mı?
15 minutes avant que j'éteigne les lumière, d'accord?
Tamam, bakın kızım Alethea, hayvanlarla arası çok iyidir. Ve kocası da hayvanları çok sever.
Ok, voilà, ma fille, Alethea- - les animaux lui sont proches et chers, et elle s'est mariée à un homme qui ressent la même chose.
Ben gidip senin tanığını doğrulamaya çalışırken bana yardım etmek isteyip istemediğine karar ver, tamam mı?
Tu peux décider si ou ou non tu veux m'aider pendant que je vérifie ton alibi, ok?
JT, şu anda birilerini suçlamanın sırası değil, tamam mı?
JT, ce n'est pas le moment de s'accuser, okay?
Dünyada sürekli akış hâlindeler. Ay'ın evrelerinden bile etkilenebiliyorlar, tamam mı?
Ils peuvent même être affectés par les phases lunaires, d'accord?
Tamam, Yukarı çıkacağım. Hazır mısın?
Okay, je vais monter.
Tamam, hazır mısın?
Okay, prêt?
Ama yeni kankamın uyarısı sayesinde, Artık mecbur değilim, tamam mı?
Mais grâce à ma meilleure pote, je le ferai plus.
Sadece tek bir şeye odaklanmalısın, tamam mı? Odaklandım.
Tu dois te concentrer sur une chose.
Sadece herkes uzaklaşsın, tamam mı?
Juste... tout le monde s'éloigne juste de moi, ok?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]