English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yarın sabah 10

Yarın sabah 10 Çeviri Fransızca

186 parallel translation
Gidin ve rahatlayın. Yarın sabah 10'a kadar gösteriyi unutun.
Sortez, reposez-vous... et oubliez tout jusqu'à demain.
Elbette, ben de.Fisher'e yarın sabah 10 : 00'da buluşabileceğimize dair telgraf çektim.
- Moi aussi. - J'ai donné rendez-vous à Fisher.
Yarın sabah 10 : 00'da mı gideceksin?
Savez-vous à ce que vous allez faire demain matin à 10h00?
- Yarın sabah 10'da, amirin ofisinde.
- À demain, à 10 heures.
Orada olacağım. Yarın sabah 10 : 30... sonra da kurul toplantısına devam edeceğiz. Peki.
Très bien. 10 h 30 demain matin, Puis nous irons à la réunion du conseil.
Evet, yarın sabah 10 : 30'a kadar ara veriyoruz.
Fort bien, nous reprendrons demain à 10h30.
İşte adres, yarın sabah 10.00'da mahkemede görüşürüz.
Tenez, l'adresse. À demain au tribunal, à 10 heures.
Bu gece olmaz. Yarın sabah 10'da mahkeme sorgusu var.
Il passera devant le juge demain matin à 10 heures.
Yarın sabah 10'da burada olacağını garanti ediyorum.
Ne t'inquiète pas, elle sera là demain à 10h.
Yarın sabah 10.00'da evime gelin.
10h demain matin, chez moi.
Albay Drummond, yarın sabah 10 : 00'da mahkemeye saygısızlıktan neden suçlanmamanız gerektiğini açıklamanızı emrediyorum.
Je vous ordonne de me donner des raisons demain matin à 10 heures de ne pas vous accuser d'outrage à la Cour.
Mahkeme yarın sabah 10 : 00'a ertelenmiştir.
La séance est suspendue jusqu'à demain matin 10 heures.
Yarın sabah 10'a kadar oturuma ara verilmiştir.
La séance est suspendue jusqu'à demain matin 10 heures.
Unutmayın Bay Armstrong, yarın sabah 10 : 00'da.
N'oubliez pas : demain à 10 h.
Yarın sabah 10'da avukatın yazıhanesinde.
- Oui. Demain, à 1 0 heures.
Size yarın sabah 10 : 00'da 1 saatimi ayıracağım.
Je vous accorde une heure, demain, à 10 h.
Yarın sabah 10'da uyanırsın.
Vous vous réveillerez demain à 10 heures.
Yarın sabah 10.00 uygun mu?
Disons dix heures demain?
Yarın sabah 10 gibi onu serbest bırakacaklar... tabi itirafta bulunmazsa.
Ils doivent le relâcher demain à 10 h, s'il n'avoue pas.
Duruşma yarın sabah 10 : 00'da devam edecektir.
La séance est suspendue jusqu'à 10h00 demain matin.
Yarın sabah 10'da telefonu ve elektriği kesecekler.
Le téléphone et l'électricité seront coupés à 10h demain matin.
Yarın sabah 10'da istifanı vermeni bekliyorum ve herkesi memnun edecek bir basın açıklaması yapmak istiyorum.
J'attends ta lettre de démission pour demain, 1 0 h, on coordonnera nos déclarations pour qu'elles soient le moins préjudiciables.
Bay Beale'i yarın sabah 10'da ofisinde görmek istiyor.
Il veut voir Howard Beale à 1 0 h demain matin dans son bureau.
Yarın sabah 10 gibi buluşabilir miyiz?
Disons, demain à 10 heures.
Tamam yatma zamanı geldi, yarın sabah 10'da alırım seni.
Maintenant, au lit. A demain, dix heures.
Yarın sabah onda büroma gelin.
Pouvez-vous venir à mon bureau demain à 10 h?
Yarın sabah, saat 10 : 00.
Demain matin, 10 h.
Evet, ve yarın sabah saat tam 10 : 15'te bir randevum var. Evet.
Oui, et j'ai un rendez-vous demain à 10 h 15 précises.
Pekala, yarın sabah onda şarkılarla başlıyoruz.
À demain, 10 h. On débutera par le lyrique.
Bu gece konuşmazsak, yarın sabah saat 10'da Gestapo merkezinde. Tamamdır.
10 h demain à la Gestapo, si vous n'appelez pas ce soir.
Evet, yarın sabah saat 10'da onunla görüşeceğim.
Oui. Je le vois demain à 10 h précises.
Beyler, eğer yarın sabah saat 10 : 30'da...
Venez donc à Sainte Dominique...
- Yarın sabah her zamanki saatte görüşelim mi? - Tabii Dr. Kik. 10 : 30.
Oui, à 10h30.
Yarın sabah uğrayıp saat 10 gibi seni uyandırırım.
Je passerai te réveiller demain, vers 10 h.
Doktor Voudel, yarın sabah saat 10'da hazır olun.
Retrouvez-moi demain matin à 10 h.
Yarın sabah onda. Aynı uçaktayız.
Demain à 10 h, par le même vol que moi.
Yarın sabah otelde 10 : 00 diyelim mi?
Disons 10 h demain matin, à l'hôtel?
Aşırı sıcaklar nedeniyle duruşma yarın sabah ona ertelenmiştir.
En raison de la chaleur, la séance est suspendue jusqu'à demain matin 10 heures.
Mahkeme yarın sabah saat 10.30'a kadar ara veriyor.
La séance est levée jusqu'à demain matin, 10 h 30.
İngiliz uçakları yarın sabah saat 10'da Vaires'yi vuracaklar.
Des avions britanniques bombarderont le triage de Vaires demain à 10 h.
Beş odanız olduğu için yarın sabah evinize... tahliye edilen 10 kişi kabul etmeye hazırlıklı olun.
Demain, on vous envoie 10 évacués de la région de Londres.
Yarın sabah saat 10'da gelip bütün partiyi alacağım.
Demain à 10 heures je vous achète tout... tout!
Yarın sabah saat tam 10 : 00'da yanınıza hiç eşya almadan kliniğe gelin.
Soyez tous deux à l'infirmerie, à 10 h. Sans bagages.
Yarın sabah buraya 10 fıçı koyucam, bir fıçıya 55 dolar ödeyeceksin.
Je te livre demain 10 barils à 55 dollars pièce.
Durum şu ki neden yarın sabah beraber kahve içmiyoruz?
En fait, si vous veniez prendre le café avec moi demain matin? Disons à 10 h? On sera là.
Gece yarısına kadar evlerin üstünden kalkan uçaklarımızı durdurmazsak sabah ilk iş 10 milyon dolarlık dava açacaklarmış.
Si on n'arrête pas les décollages au-dessus des maisons d'ici minuit, il nous fait un procès pour 10 millions de dollars.
Yarın sabah saat 10'da ofisime ya sözlerinde herhangi bir mistik ima olduğunu kesin bir biçimde inkar eden bir mektup ya da istifa mektubunu getir.
Demain matin à 10 h, vous allez m'apporter soit une lettre qui nie totalement que vos conclusions étaient mystiques, soit une lettre de démission.
Tamam. O zaman... yarın sabah saat 10'da görüşürüz.
D'accord, on se voit demain à 10 h.
Yarın sabah onda burada buluşalım.
Rendez-vous ici demain, 10 heures.
Yarın sabah 08 : 10 itibariyle bileceğim.
On le saura demain à 8 h 10.
Yarın sabah saat 10 : 00'da, Kralımız Ahmed Kemal başkentimize doğru yola çıkıyor.
À 10h, demain matin, notre roi retourne dans la capitale du Suari.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]