Şaka mı Çeviri Fransızca
9,147 parallel translation
Şaka mı bu?
Vraiment?
Şaka mı lan bu?
Putain, ils se foutent de moi là...
- Şaka mı yapıyorsunuz?
Vous voulez rire?
Şaka mı yapıyorsun bilmiyorum ama ben yapmıyorum Teğmen Powers.
J'ignore si vous plaisantez, lieutenant Powers. Moi, non.
Şaka mı yapıyorsun?
Tu rigoles?
- Şaka mı yapıyordu?
Elle plaisantait?
Şaka mı yapıyorsun?
Tu te fous de moi?
Ah, şaka mı yapıyorsun?
Tu plaisantes?
Yarın, "Şaka mı, Şeker mi" oynamaya gitmeden önce yaparız o zaman.
Nous le ferons demain, juste avant d'aller trick ou traiter, d'accord?
- Şaka mısın ya? - Sakin ol.
Tu rigoles?
Şeker mi şaka mı!
Farce ou friandise!
Şaka mı yapıyorsun?
Tu te moques de moi?
- Sen şaka mı yapıyorsun?
- Tu veux rire?
- Şaka mısın sen ya?
- Sérieux?
Şaka mı yapıyorsunuz ya?
Vous êtes sérieux?
Şaka mı yapıyorsun?
C'est une blague? Il l'a étranglée sur le toit de sa résidence et cachée dans la citerne. Non.
Şaka mı yapıyorsun?
Tu déconnes?
- Şaka mı yapayım?
- Toc, toc.
Şaka mı yapıyorsun?
C'est une blague?
Şaka mı yapıyorsun, Marn?
Tu rigoles, Marn?
- Şaka mı?
- Tu rigoles?
Şaka mı yapıyorsun?
C'est pas vrai. Tu plaisantes?
Birisi şaka mı yapıyor yoksa bana mı gülüyor hep anlayamıyorum.
Je ne sais jamais si on plaisante ou si on se moque de moi.
Şaka mı yapıyorsunuz, kardeşim?
Ne plaisantez pas, monsieur.
Şaka mı bu lan?
Tu te fous de ma gueule?
- Şaka mı yapıyorsun?
- tu te moques de moi?
Şaka mı lan bu?
C'est quoi ce bordel?
- Ne? Şaka mı...
On n'a qu'un camion, pas prêt.
Şaka mı yapıyorsun?
Tu plaisantes?
- Bu şaka mı?
- C'est une blague?
Şaka gibi amına koyayım.
Putain de connerie.
- Şaka yapıyorsun sandım.
Je croyais que tu plaisantais.
Bebeğim neden sürekli harcamalarım hakkında şaka yapmak zorundasın?
Bébé, pourquoi est-ce que tu fais toujours des blagues à mes dépends?
- Şaka yaptım. Başkan Yardımcılığı Ofisi'nden Teddy Sykes'ı tanıyor musun?
Tu connais Teddy Sykes, du cabinet du VP?
Yani Dinesh geri zekâlı Frankenstein yahut bayan AIDS deyince ya da Gilfoyle bana kadınsı uzun pisi deyince arkadaşlar arasındaki bir şaka olduğunu biliyorum.
Donc, quand Dinesh m'appelle le Frankenstein attardé ou dit de moi que je suis Madame SIDA, quand Gilfoyle me traite de K.D. Lang efféminée, je sais que c'est une blague entre amis.
- Şaka yaptım kanka.
Non, je déconne, mec.
- Şaka yapıyorsun.
- J'y crois pas. - M'en parle pas.
Bu komik değil tamam mı? Bu bir şaka değil.
Ce n'est pas drôle, d'accord?
Şaka yaptığımı mı sanıyorsun?
Tu crois que je blague?
Azman gibi atın yanına yaklaşıyorum. Adı da Şeytan bu arada, şaka değil bak.
Je m'avance vers ce si grand cheval, qui s'appelle, je ne plaisante pas, Diablo.
- Sanırım şaka yapmışlar.
C'était une blague, je pense.
Neler yaptığımın farkındayım. Ama Bex'e bir şaka yaptım diye özür dilemeyeceğim.
Je sais ce que j'ai fait, mais je ne m'excuserais pas d'avoir essayé de tirer une fois de plus sur ton Bex.
Şaka yollu takılmıştım.
Je le disais facétieusement.
Şaka yapıyorum canım.
Je plaisante.
- Şaka mı bu?
C'est pas vrai?
Dalga mı geçiyorsun? Sence bu konuda şaka yapar mıyım, Michaela?
- Tu crois que je suis d'humeur?
Şaka mı bu?
- Vous plaisantez?
Bu bir şaka mı?
Ce n'est pas drôle.
Ve şaka yapmadığımı biliyorsun.
Et tu sais que je ne plaisante pas, là.
- Biliyordum! Şaka yaptım.
- Du calme, je plaisante.
Şaka yapıyorum, tatlım.
Je plaisante, Banana.
şaka mı bu 171
şaka mı yapıyorsun 499
şaka mı yapıyorsunuz 60
şaka mı ediyorsun 86
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
şaka mı yapıyorsun 499
şaka mı yapıyorsunuz 60
şaka mı ediyorsun 86
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41