Bir daha asla olmayacak Çeviri Portekizce
280 parallel translation
Bunlar yaşandı, ama bir daha asla olmayacak.
Isto aconteceu. Mas nunca voltará a acontecer.
- Bir daha asla olmayacak.
- Não voltará a acontecer.
Bir daha asla olmayacak.
Não se repetirá.
Bu bir daha asla olmayacak.
Não vai acontecer mais.
Oh, sevgilim. Bunların hepsi bir yanlış anlamaydı. Bir daha asla olmayacak.
Querido, foi tudo um grande mal entendido... e não vai acontecer de novo.
Bir daha asla olmayacak.
Nunca voltará a acontecer.
Söz veriyorum, bir daha asla olmayacak.
Posso prometer que não voltará a acontecer.
Bu tarz bir şey, bir daha asla olmayacak. Çünkü korkak ruhumuzun derinliklerinde demokrasinin günden güne ölmekte olan, hasta, cansız her geçen gün azalan ve acı sonuna yaklaşan bir kavram olduğunu biliyoruz.
Esse tipo de coisa não deve acontecer novamente, porque no fundo das nossas almas amedrontadas, sabemos que a democracia é um gigante moribundo, um conceito político doente, em decadência, contorcendo-se no seu estertor final.
Bu, bir daha asla olmayacak.
Nunca mais.
Bir daha asla olmayacak.
Não ocorrerá mais.
Bir daha asla olmayacak.
Não volta a acontecer.
Bir daha asla olmayacak, Efendim. İnanabilirsiniz.
Nà £ o acontecerá ¡ outra vez, Capità £ o. Pode contar comigo.
Söz veriyorum bir daha asla olmayacak.
Eu compreendo isso, Mrs. Bird. Não voltará a acontecer.
Derhal eve gidiyoruz ve bu bir daha asla olmayacak.
Vamos directo para casa, e isto nunca mais vai acontecer.
Bir daha asla olmayacak.
Não voltará a acontecer.
Bir daha asla olmayacak.
Isto não volta a acontecer.
Bir daha asla olmayacak.
Nunca mais vai acontecer.
Bir daha asla olmayacak, amca.
Não voltará a acontecer, tio.
Şimdi unut, çünkü bir daha asla olmayacak.
Esquece, porque isso não vai voltar a acontecer.
Bir daha asla olmayacak.
Não voltará a resultar outra vez.
- Bir daha asla olmayacak.
- Nunca mais acontecerá.
- Sadece bir daha asla olmayacak.
- E que não voltará a acontecer...
- bu bir daha asla olmayacak.
- Não voltará a acontecer.
Sana olan bir daha asla olmayacak.
O que aconteceu com você não acontecerá novamente.
Oh, inan bana, bu şey bir daha asla olmayacak.
Acredite-me. isso não vai acontecer novamente.
İyi, çünkü bir daha asla olmayacak.
Ainda bem, porque não vai acontecer outra vez.
Geçen sefer değişmeme sebep olan şey bir daha asla olmayacak.
O que aconteceu antes, quando eu mudei, não volta a acontecer.
Bir daha asla olmayacak.
Não vai voltar a acontecer.
Bu bir daha asla olmayacak.
Isso nunca vai acontecer de novo.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak, asla.
"Nunca mais serei a mesma, nunca."
Size söz veriyorum, bir daha böyle bir şey asla olmayacak.
Prometo que este tipo de coisas não acontecerá outra vez.
İnsanlık bir daha asla muhtaç veya korku dolu olmayacak.
A humanidade não terá de voltar a preocupar-se.
Neyse ki, gerçek olanı bir daha asla var olmayacak.
De qualquer maneira, o verdadeiro já não existe.
Dünya bir daha asla öyle olmayacak.
Esse mundo não irá voltar.
Ve Rab bunu gördü... bir daha paraya ihtiyacımız olmayacak. Asla.
E o Senhor vai vê-lo, e já não precisa dinheiro.
Öyleyse bir daha asla eskisi gibi olmayacak.
Entäo, nunca mais será a mesma. Nunca.
Eğer şimdi yapmazsan bir daha asla böyle bir şansın olmayacak
Se não lidares com isto agora, jamais conseguirás!
Park Avenue ve Wall Street'in Sherman McCoy'u bir daha asla Sherman McCoy olmayacak!
O Sherman McCoy de Park Avenue e da Wall Street nunca mais será o mesmo Sherman McCoy!
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Uma coisa destas nunca mais pode tornar a acontecer.
Bir daha onunla asla bir ilişkim olmayacak.
Eu nunca mais terei nada com ela.
Bu şirkette artık çalışmadığım için bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Jamais voltará a acontecer, Já que não trabalho mais no banco.
Yeniden yapılandırılsa bile yüz bir daha asla aynı olmayacak.
Mesmo com uma reconstrucção, a sua cara jamais será a mesma.
Yaşamları bir daha asla aynı olmayacak.
As suas vidas näo voltaräo a ser as mesmas.
- O tehlikede değil. Ancak bir daha asla çocuğu olmayacak.
Está fora de perigo, mas jamais poderá ter outra criança.
Bir daha asla... olmayacak.
Isso nunca mais... vai acontecer de novo.
Bunu bir daha yapmak için, asla şansım olmayacak.
Nunca terei a chance de fazer isto novamente.
Dünya bir daha asla aynı olmayacak.
O mundo não voltará a ser o mesmo.
Kafanda canlandırdığın, eskisi gibi olduğunu sandığın şu resim bir daha asla öyle olmayacak.
A imagem que tem na cabeça, de como as coisas eram... Nunca voltarão a ser assim.
Onların göçüp gitmesiyle, hayat bir daha asla bu kadar'iri'olmayacak.
Após a sua passagem, a vida nunca terá este tamanho.
Bir daha asla senin gibi bir dostum olmayacak.
Nunca mais terei outro amigo como tu.
Ama o gidince bir daha asla gün ışığı olmayacak. "
" But ain't no sunshine when she's gone ( mas não há luz do sol quando ela vai ).
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir daha 442
bir daha bak 16
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir daha 442
bir daha bak 16
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yap 42
bir daha söyle 118
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha dene 80
bir daha yapmayacağım 40
bir daha düşün 29
bir daha yapmam 21
bir daha ki sefere 39
bir daha yapalım 21
bir daha söyle 118
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha dene 80
bir daha yapmayacağım 40
bir daha düşün 29
bir daha yapmam 21
bir daha ki sefere 39
bir daha yapalım 21
bir daha düşündüm de 20
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dilek tut 57
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dilek tut 57
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248