English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir daha olmasın

Bir daha olmasın Çeviri Portekizce

868 parallel translation
Bir daha olmasın.
E que isto não se repita.
Bir daha olmasın.
Que não aconteça outra vez.
Şu temizleyici ne kullanıyor bilmiyorum, ama söyle bir daha olmasın.
Não sei o que fazem na lavanderia, mas diz-lhe que parem com isto.
- Bir daha olmasın!
Não o repitas.
Elindekilerle yetin, ve bunlar bir daha olmasın yoksa ömrünün kalanını parmaklıkların arkasında geçirirsin.
Você use o que tem, e cuide para que isso não se repita... ou cuidarei para que passe o resto de sua vida atrás das grades.
Bir daha olmasın yeter.
Que não aconteça novamente.
Daha sonra tüm orduda... ve bir gün tüm İtalya'da. - Tüm dünyada neden olmasın? - Neden olmasın?
Extraí o coração... e o tive na mão latindo, assim.
Bunun sebebi, şirketimizin bir politikasının olması beceri ve özveriyi, kıdemden daha fazla ödüllendiriyoruz.
Isso é porque a nossa firma tem uma política de recompensa pela dedicação, mais que pela antiguidade.
Ona bir şey olmasına izin verirsen, bir daha kuyruğunu sallayamazsın.
Se deixares que lhe suceda algo, não abanarás mais a cauda.
Bir daha asla kıskanma. Seni dünyadaki her şeyden, kendimden bile daha çok sevdiğimden kuşkun olmasın.
Nunca duvide de que o amo mais do que tudo, mais do que a mim mesma.
10 sene önce, Harry daha bir çocukken... kadehimi onun şerefine kaldırıp... "Favershamların en cesuru olması dileğiyle." demiştim.
Há dez anos atrás, quando o Harry era um rapaz, fiz um brinde em sua homenagem, desejando que se mostrasse o mais corajoso dos Favershams, de todos os Faversham ".
Eğer daha çabuk bir yolu varsa, neden olmasın?
Se der para ir mais depressa, por que não?
Bir erkek karısından, bir eşten daha fazlasını olmasını ister, Kathy.
O homem quer que a sua mulher seja mais que companheira.
Bir dahaki sefere biraz daha geç bir saatte olmasına çalışın.
Na próxima vez, tente vir mais tarde.
Ve bir şey daha... Lawrence kasabasının daha güvende olması için... Albay'a, takviye kuvvetlerini daha çabuk göndermesini söyle...
Diga ao coronel que envie rápidamente reforços... à cidade de Lawrence.
Ancak sizi temin ederim ki, hoş ve zeki olmasının haricinde ona aşık olmamın daha bir sürü nedeni var.
Mas garanto-Ihe que, além da simpatia e da inteligência, amo-o por muitas outras razões.
Yani bu kadar çok zehri oluşturabilecek bir tarantulanın normalden 100 kat daha büyük olması gerektiğini mi söylüyorsunuz?
Quer dizer que uma tarântula que pudesse segregar tanto veneno, deverá... ser 100 vezes maior do que o normal?
Paraların için kasiyerin burnundan daha iyi bir saklama yerinin olması lazım herhalde.
Certamente há um melhor esconderijo para os seus fundos do que o nariz do caixa.
Üstelik dedikoduların nedeni, Irma'nın onlardan daha güzel olması ama güzel kadın olmak başka bir şey, kötü kadın olmak daha başka.
As mexeriqueiras bem dizem que a Irma é mais bonita que as outras. Mas ser bonita é uma coisa, ser desavergonhada é outra.
Bir kız olmasına rağmen daha ağladığını da görmüş değilim.
Mesmo sendo uma menina, nunca me mostrou uma lágrima.
Daha bu sabah, personel toplantısında Jim bir konuya değindi. The Chronicle'ın canlı, heyecan verici ve ticari olmasını sağlamakla birlikte... haberlere belki biraz daha yorum getirmemiz, okurları... düşünmeye sevk etmemiz gerektiğine değindi.
Esta manhã mesmo, na reunião, o Jim salientou que, embora se tenha de manter o Chronicle vigoroso, entusiasmante e comercial, talvez devêssemos fazer mais interpretação das notícias, dar aos leitores um pouco mais para reflectir.
Bu doğru olabilir, ama daha sağlam ve daha fazla kanıtımızın olması gerekiyor ki, hukuksal açıdan bir şeyler yapabilelim.
Isso pode ser verdade, mas precisamos de mais provas ou dados adicionais, antes de avançar legalmente.
Bunların yanısıra bugünün,... İsrail'le Sabâ arasında daha yakın bir dostluğun ilk günü olmasını... içtenlikle diliyor ve istiyorum
Junto com tudo isso ofereço a minha mão, na esperança que este dia marque o começo, de uma amizade mais forte entre Israel e Sabá.
Aramızda daha yakın bir ilişki olmasını her zaman istemişimdir.
Sempre quis que a nossa relação fosse mais íntima.
Daha önce olmamış bir şeyin olacağını, olması gerektiğini biliyordum.
Senti que algo de novo ia acontecer.
Neden olmasın? Daha demin bana zengin bir kız kardeşi olduğunu söyledin.
- Claro, disse que a irmã é rica.
Gece gündüz onun gibi bir kocam olmasın diye dua ediyorum. Daha mı?
Rezo a Deus de manhã à noite para não ter um marido assim.
Sonra öldüğünde mirasından faydalanmak için ona şevkatli davranırken her gün biraz daha hasta olmasını sağladığım zengin bir moruk bulurdum.
Depois procuraria um velho que precisasse de cuidados, para deixar que ficasse cada dia mais doente, mas sendo muito simpático com ele, para ficar com o dinheiro dele quando morresse.
Bu sabah uyandığımızda bir kadın daha dul kaldı. Kasabımızda olması gerekenden çok daha fazla dul kadın var. Ve sonuncusu bir asi tarafından, Matt Weaver tarafından dul bırakıldı.
Esta manhã, descobrimos que tínhamos mais uma viúva numa cidade, que já tem a sua quota parte delas, e foi feita viúva por um rebelde, Matt Weaver.
Başka bir kadın olmasından daha iyi değil mi?
É melhor do que ter uma amante, não é?
Bir daha olmasın.
Não o faça outra vez.
Bugün sona ermekte olan eski yaşamımdan, hem kendim... hem de başkaları için... daha anlamlı olmasını ümit ettiğim - hangimiz etmiyoruz ki? - yeni bir yaşamın eşiğinde bulunmaktayım.
E quando olho à frente, para o começo de uma nova vida, a qual espero, como acontece a todos, que seja mais significativa para mim e para os outros do que a anterior, que está próxima de acabar.
Mudd'a sadıklar. Daha fazla endişe yaratan şeyse, bu insansıların bir insanın istediği her şeyi sınırsız miktarlarda sunabilecek olması.
O mais preocupante é o facto destes andróides poderem oferecer tudo o que um humano pode desejar, ilimitadamente.
Yanlışlık burada. İki bekarın yaşadığı büyük bir evin annemin evinden daha temiz olması gerektiğine inanmıyorum.
Dois solteiros num apartamento grande, não deveriam ter uma casa mais limpa que a da minha mãe!
Seçimler yaklaştı Frederick. Bir daha seçim olmasın istiyorsak, ne pahasına olursa olsun kazanmalıyız.
Estamos perto das eleições... e temos de ganhá-las a todo o custo, se quisermos que sejam as últimas.
Ama bu doğru olsun olmasın, bir daha başka birşey görememiş... çünkü Apaçiler gözlerini dağlamış.
Mas tendo visto ou não, nunca mais viu nada... porque os Apaches queimaram-lhe os olhos.
Kimseyi gücendirmek istemem ama herkesin burada yapacak bir işimiz olduğunun farkında olmasını isterim ve daha fazla bahane istemiyorum.
Não quero infernizar a vida de ninguém. Só quero que compreendam que, para constatar o potencial... temos um trabalho a fazer.
Bir daha sizinle işim olmasın.
Nunca mais quero ver as vossas caras.
Bir şeyler olmasını bekliyordum. Bir şey hissetmiyordum. Bir yarım daha istedim.
Esperei e não senti nada... e pedi outra metade.
Tabii bu çok kötü bir durumdu. Bana göre bunun temel sebebi Britanya'nın bizden çok daha uzunca bir süredir savaşta olması ve daha çok zayiat vermesiydi. Amerikalılar tazeydi.
Acho que talvez a razão principal era que a Inglaterra estava na guerra há mais tempo que nós e tinham tido muitas baixas e os americanos estavam frescos e comparando, não tinham quase baixas.
Eee, sen tabii ki. O zaman anlaşmanın adil olması için benim için bir şeyler daha yapman lazım.
Bem, então nesse caso, terá de fazer mais coisas, para que o acordo seja mais justo.
Ne kadar modern olduğunuzu test etmek için kız arkadaşınızın karınız olmasından daha büyük bir fırsat yoktur.
Só se vê se somos uns gajos fixes quando a namorada se torna nossa mulher.
Tekrar gururlanmak için bir şansımız daha olmasını çok istiyoruz.
Todos ansiamos pela oportunidade de voltarmos a sentir orgulho.
Bir ayağım çukurda olduğuna göre, evde herkesin mutlu olması... karımın bana çok düşkün olması... öyle ki daha şimdiden yerime birini bulmuş olması benim için hoş şeyler değil mi?
Não é uma alegria, já tão próximo do fim... dispor de tão acolhedor lar? A minha mulher quer-me tanto que já pensa num sucessor!
Size bir minnet borcu daha olmasını umut ediyorum.
Se Ele lhe deve algum favor, esta é a altura de você cobrar.
Ferrara'dan bir arkadaşımın ısrarı üzerine, Daha kokuşmuş ve leziz olmasından ötürü... ona yaşlı bir dilenci kadının bokunu verdim.
Um amigo meu de Ferrare exigia que os excrementos que eu lhe servisse viessem de uma velha pedinte a fim de que fossem mais pútridos e deliciosos.
Ünlü bir ressam, güzel bir kıçı olan bir Venüs tablosu yapmakla görevliymiş. İtalya'nın tüm kadınlarına baktıktan sonra bir eşini daha bulamadığı için, kendisinden model olmasını istemiş.
Um pintor célebre, encarregado de fazer uma Vénus com belas nádegas, pediu-lhe que posasse como modelo, depois de ter consultado todas as "madames" de Itália sem encontrar um que o igualasse.
# İhtiyar bir adamın aşık olmasından daha büyük bir aptallık var mıdır?
Há alguma coisa tão absurda como um velho apaixonado?
Bir şey yok. Daha farklı olmasını beklerdim. Farklı mı?
- Pensava que seria diferente.
"Gün bir daha asla eskisi gibi olmasın" Bu şarkı Gandalf hakkında değil mi?
É uma vanção sobre Gandalf, não é?
- Bir içki daha? - Bunların olması mümkün değil, baylar.
Temo que nada disso seja possível, cavalheiros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]