English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ç ] / Çok kötü

Çok kötü Çeviri Portekizce

20,057 parallel translation
- Duyduğuma göre çok kötü biriymiş.
Ouvi dizer que ela é uma verdadeira "peça".
Çok kötü, biliyorum. Geleceğini beklemiyordum ama.
Sei que isto é muito mau, mas, nunca pensei que ele, apenas, aparecesse.
Bu çok kötü bir tiyatro oyununu izlemek gibiydi.
Parece que acabei de assistir a uma peça muito má.
- Bu çok kötü adamım.
- Isto é má ideia.
Çok kötü bu lan.
Isso é de doidos.
Ama başkalarına çok kötü şeyler yaptı ve size de yapacak.
Mas... Ele fez coisas terríveis a pessoas e vai fazê-las a vocês.
Anne, benim için çok kötü olabilir.
Mãe, isto pode ser muito mau para mim!
Sana çok kötü davranılıyor.
Você está muito mal-tratado.
Bak, kadın. Bugün olaylar çok kötü gitti.
Olha, mulher, as coisas correram muito mal hoje.
Eski kız arkadaşın şu Savcı'ya bunu soramaman çok kötü çünkü onun nerede olduğunu o bilirdi.
É uma pena não poder pedir à sua ex-namorada, a procuradora, porque ela saberia onde encontrá-lo.
Etrafımızdakilere ihanet etmekle kalmayıp çok kötü bir şekilde kendimize de ihanet ettiğimiz anlar.
Momentos únicos em que não só traímos toda a gente ao nosso redor, como também nos traímos da forma mais terrível.
Bütün bu olanlardan dolayı çok kötü bir zamanlamaymış gibi geliyor.
Parece uma má altura, com tudo o que tem acontecido.
Bu odadaki herkes istediğiniz reformlarda sizinle aynı fikirde ama hepimiz genel seçimleri düşünüyoruz ve NRA karşımıza almak için çok kötü bir düşman.
Todos concordam com as tuas reformas, mas estamos a pensar na eleição geral. E a NRA é uma inimiga terrível para nós fazermos.
Ancak ben o çocuğun benim gibi yaşlı birini çok ama çok kötü bir yerden kurtardığına şahit oldum.
Mas, do meu ponto de vista, aquele rapaz salvou um velhote como eu num sítio muito, muito difícil.
Çok kötü bir adamdın.
Tens sido um homem muito mau.
Çok kötü adamlarla birlikte, Çok pis işlere bulaştım.
Eu meti-me numa puta de uma encrenca, com alguns tipos muito maus.
Kaybetmek çok kötü, ama herkes kazandı.
Pena que só tu sairias a perder.
Çok kötü bir erkek.
Um gajo muito mau.
Bu çok kötü bir fikir.
Isso é uma má ideia.
- Hayır! Durum çok kötü Jake.
Isto é péssimo, Jake.
Olamaz, aklımdan çok kötü bir düşünce geçiyor.
Estou a ter um mau pressentimento.
Yani aranızın "bugün" düzelmemesi çok kötü.
Quero dizer, é uma pena que não se tenha resolvido mesmo hoje.
Neyse ya boşver. Çok kötü bir fikirdi.
- Esquece, foi uma ideia horrível.
15 YIL ÖNCE Çocukken başımıza çok kötü şeyler gelebilir.
Às vezes, acontecem-nos coisas más quando somos crianças.
Bunu bulduğumuz yerde çok kötü şeyler yaşanmış.
Aconteceram coisas macabras no local onde a encontrámos.
Sesin çok kötü geliyor.
Estás com péssima voz.
- Çok kötü durmuyorsun.
- Lista de espera.
Dükkan için çok kötü hissediyor.
Ela sente-se mal pela loja.
Tanrım, bu çok kötü... bence.
Meu Deus, isso é terrível. Eu acho.
Durum çok kötü.
Ele está meio confuso.
Bu çok kötü.
Bem, cheira-me a esturro.
Çok kötü bir adam.
Um homem muito mau.
Kapıyı açtı, yani çok kötü görünüyordu ama o yaşıyordu.
E abriu a porta. Está com mau aspeto, mas está vivo.
- Çok kötü bir adamdın Prens Carlos.
- Portastes-vos muito mal, Príncipe, Carlos.
Çok kötü şeyler olmuş.
Deve ter sido horrível.
İzledikçe bütün kötü şeylerin sen çalışırken olduğunu daha da çok düşünmeye başladım.
E quanto mais via... mais pensava nas coisas horríveis que acontecem enquanto estás no trabalho.
Çok da kötü değilmiş.
Bem, na verdade, não é assim tão horrível.
Varlığının doğasını tam olarak bilmiyoruz. Sadece çok güçlü olduğunu ve niyetinin kötü olduğunu biliyoruz.
Desconhecemos a natureza exacta da entidade, mas sabemos que era poderosa e malévola.
Darren için çok mu kötü?
Muito mau para o Darren?
Çok daha kötü.
É muito pior.
Çok daha kötü!
É bem pior!
Senden çok daha kötü durumda olan pek çok adam gördüm!
!
Hayır. İlk aşkıma yazıldığımda sonu çok daha kötü olmuştu.
Quando tentei algo com o meu primeiro amor foi muito pior.
Tamam, Joe, bak, çok üzgünüm ama şu an biraz kötü bir zaman.
Desculpa, Joe, mas não é uma boa altura.
Ne oldu, çok mu kötü?
O quê, não é bom?
St Pierre'e doğruyu söyleseydin çok mu kötü olurdu?
seria assim tão mau se dissesses ao St Pierre a verdade?
Hayır, o çok daha kötü olur.
Não, isso seria bem pior.
Başına kötü bir iş gelirse çok yazık olur.
Seria uma pena se algo de mal te acontecesse.
Herhalde annemin kötü karar verme yeteneğini almış olmalıyım çünkü beni yapan canavar hakkında daha çok şey öğrenirsem kim olduğumu anlayabilirim diye düşündüm.
E devo ter herdado o terrível sentido de julgamento da minha mãe porque pensei que ao descobrir mais sobre o monstro que me concebeu, eu seria capaz de fazer mais sentido a mim mesma.
Bazı kötü mahluklar çok uzun süre yaşar.
Coisas muito más vivem durante muito tempo.
Seni çağırmak çok kötü bir fikirdi.
Foi uma péssima ideia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]