Çok oldu Çeviri Portekizce
11,072 parallel translation
Görüşmeyeli çok oldu.
Já faz um tempo.
Noel yemeğini bilerek 18'ine ayarladım ancak çok geç oldu.
Gravei o meu jantar especial de Natal no dia 18, depois, seria tarde demais.
Elisabeth ile çok iyi bir hayatımız oldu.
A Elisabeth e eu, tivemos uma boa vida juntos.
Ne oldu, çok mu erken?
O quê, muito cedo?
Tahmin et ne oldu, artık çok geç.
Sabes que mais? Já é tarde.
Evlenecek miyiz? Mike, bu çok ani oldu.
Isto é tão repentino.
Destek olmak istiyorum. Düşünecek çok zamanım oldu ve kızımı seviyorum.
Tive muito tempo para pensar e eu amo-a.
Ama çok şey oldu. Biliyorum.
Mas há tanta coisa a acontecer.
Hem bu akşam onurunuza düzenlediğimiz baloya hazırlanmak için çok vaktimiz oldu.
E como bónus, deu-nos tempo mais que suficiente para preparar um baile em vossa honra, esta noite.
Benim de haberim olmazdı ama sesten şikayet eden çok kişi oldu.
Não sabia disto, mas houve tantas queixas de barulho.
Kavga edebiliriz ama bu bizi birbirimize daha çok bağlar demiştim, öyle de oldu.
Eu disse-te que podíamos discutir, mas isso ia unir-nos mais. E uniu.
Vay canına, sana için bile çok hızlı oldu bu.
Bolas, foi rápido, até para ti.
Ama her şey çok çabuk oldu, hemen uçağa binip geldim.
Aconteceu tão rápido, acabei de sair do avião.
Bizim için çok güzel bir sezon oldu.
Tem sido uma óptima temporada para nós. Onde é que encontraram tudo isso?
Yıllardır burada tek başıma yaşıyorum ve çok az düşmanım oldu.
Mandem-nos uma Carta se precisarem de nós.
Eğer ejderhalar gemilere saldırırsa endişelenirim. Bak Hiccup, son birkaç yılda bir çok şey oldu.
É o único motivo para recusar as nossas frases.
Şimdi çok iyi oldu!
� timo.
Dagur benim değerli gemimi ele geçirdiğinde çok önemli bir haritayı da ele geçirmiş oldu onu sis yığınının içinde bulunan gemi mezarına götürecek haritaya.
Quando Dagur levou o meu precioso navio, chegou às mãos dele um mapa muito importante, que leva a um cemitério de navios escondido no meio da neblina.
Beden eğitimi öğretmeni vampir olduğu için okul kurulu çok mahcup oldu ve bunu herkesten saklayacağız ama öğrencilerin öğretmenleri öldürmesine izin veremeyiz.
O professor de Educação Física era um vampiro e a escola tem vergonha de o admitir, mas não podemos ter alunos a matar professores.
- Çok kolay oldu.
- Foi fácil demais.
Ne oldu ki? Şu anda bunlar olduğu için çok özür dilerim.
Desculpa por isto estar a acontecer agora.
- Çok rahat oldu.
Foi fácil.
Jamestown'da onlardan çok fazla kişiyle muhatap oldu. Kesin zırvalamayı.
Ele teve muito contacto com eles em Jamestown.
Gördüğün çok savaşçı oldu mu?
Viste muitos guerreiros?
Birkaç haftadır birlikte takılmak çok güzel oldu.
Tem sido muito bom estar contigo nas últimas semanas.
Evet, son zamanlarda çok tuhaf şeyler oldu.
Ultimamente isto tem sido de doidos.
Çok uzun zaman oldu biliyorum ama Dean ve ben çok şey yaşadık.
Sei que já passou muito tempo, mas... Eu e o Dean, nós temos passado por muita coisa má.
Düşünmek için çok zamanım oldu.
Tive muito tempo para pensar sobre isto.
Vikram'ın bilgisayarını göremememiz çok kötü oldu.
É uma pena não conseguirmos ver o que estava no computador do Vikram.
Biliyor musunuz, başladığım ilk bir kaç gün, kafamı evrak işlerinden kaldıramayacağımı düşünüyordum, ama çok daha fazlası oldu.
Sabem, pensei que os meus primeiros dias seriam a tratar de... papelada, aconteceu tudo menos isso.
Oluşması için çok şey oldu.
Demasiado para que isso aconteça.
Çok geç kaldık! - Bu tuhaf oldu çünkü... Bakın bakalım, ben de nereye gidiyormuşum?
Bem, isto tem piada porque... adivinhem onde eu vou.
- Bu çok kötü oldu. Asla "Joe-Quagmire" öğle yemeğini yapamayacağız.
Nunca pudemos fazer aquele almoço "Joe-Quagmire".
Çetenin yeniden bir araya gelmesi çok iyi oldu be.
Caramba, é bom ter o grupo todo reunido novamente.
Sağlığın da dahil olmak üzere yaptıkları tüm faaliyetler çok etkili oldu.
De todos os ataques que eles usaram, incluindo a tua saúde, o que se revelou mais eficaz foi a indecência. E logo para ti.
Çok geç oldu.
É tarde demais.
Cidden çok iyi olur. Rick'e ne oldu?
Meu, isso... soa-me muito bem.
Buradaki okuluna döndüğünde seni en çok rahatlatan ne oldu? Çoktan seçmeli sınav olmaması.
Não haver mais exames de escolha múltipla.
- Ve kesinlikle inanıyorum ki bunun kadınlarımız ve ülkemiz kültürü açısından çok olumlu etkileri oldu.
- E teve definitivamente um efeito muito positivo nas nossas mulheres e na nossa cultura.
Açık konuşmak gerekirse, gerçek mermilerle ateş etmeye başladıklarında çok korkutucu oldu.
Para ser sincero, foi assustador quando começaram a disparar com balas verdadeiras.
Ama şimdi, o kadar çok kişi hayatını feda etti ki, bu gerçek oldu.
Mas, agora, tanta gente sacrificou a vida que se tornou real.
Onur konuğumuz geldi. Çok iyi oldu.
O convidado de honra está aqui e isto é bom.
Onu kaybedeli çok uzun zaman oldu.
Levou-nos muito tempo para superar a sua perda.
Çok kolay oldu.
Isto foi muito fácil.
Ne olduysa oldu ama seni çok özlediğini söyleyebilirim.
O que quer que tenha acontecido, asseguro-te que ela sente muito a tua falta.
Sayende hikaye çok gerçekçi oldu.
Tornaste a história tão real.
- Vay, çok çabuk oldu!
- Foi rápido!
- Çok güzel oldu. - Hepimiz kurtulduk.
Fantástico.
Doğrusu, Dr. Brennan gittikten sonra daha çok çözülmemiş vaka oldu.
Na verdade, há mais casos não resolvidos desde que a Dra. Brennan saiu.
- Çok kolay oldu gibi geldi. Happy...
- Isto parece-me fácil demais.
Söylemekten nefret ediyorum ama bu sefer çok kolay oldu.
Odeio dizer isto, mas esta foi fácil.
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25