English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / About money

About money translate Turkish

7,498 parallel translation
A ruthless business woman that's only crazy about money? Is that it?
Gözünü para bürümüş bir yönetici olduğunu mu söylüyorsun?
My mother is a ruthless business woman... that's only crazy about money.
Annem parayla kafayı bozmuş merhametsiz bir iş kadını.
- Stop worrying about money.
- Parayı kafana takmayı bırak.
Oh, "stop worrying about money".
"Parayı kafana takmayı bırak" mış.
Maybe he doesn't care about money.
Belki de paraya önem vermiyordur.
Hey, hey, hey. Is this really all about money or is about...
Bütün bunlar parayla mı ilgili yoksa- -
From a ki to a G it's all about money
Bir kilo veya bir gram Esas mesele para
- No. No, I was talking about money, dummy.
- Hayýr, ben para, kukla bahsediyordu.
We've got to talk about money.
Para konusunu konuşmamız gerekecek.
So this is not about money? It's about spiritual enlightenment?
Yani konu parayla ilgili değil de ruhani aydınlanmayla mı ilgili?
- This isn't about money.
- Bunun parayla alakası yok.
Did I say anything about money?
- Sana para durumunu sordum mu?
- Oh, please. There's nothing sketchy about getting rich off helping career criminals with money from a man you're not allowed to meet.
Suçlulara yardım etmen için seni zengin yapıp ve görüşmenin yasak olduğu biri hiç kabataslak anlatılmış biri değil
Ooh, so it's about making lots of money this time.
Vay, demek bu sefer bu lçşeyi dönmekle ilgili
It's not even about the money.
Parayla ilgisi yok.
Beckett, he was lying about the money, about the meeting, about everything.
Beckett, para hakkında... -... görüşme hakkında, her şey hakkında yalan söylüyor.
No, how about some money for a snack?
Atıştırmalıklar için biraz para olur mu?
I don't care if you want double, or triple, don't worry about the money and transform her from head to toe.
İkiymiş üçmüş dert değil, parayı takmayın siz de baştan aşağı değiştirin onu.
Lori is gonna find out about you if she doesn't know already and she's gonna offer you a lot of money, my money.
Lori seni bulacaktır Zaten senin hakkında bir şey bilmiyor and Sana para teklif edecek, benim paramı.
While Topher was trying to figure out if the earth's magnetic poles had shifted, I was cruising back to the home country, already dreaming about how I was going to spend my money.
Topher, dünyanın manyetik kutuplarının değişip değişmediğini çözmeye çalışırken,... ben memleketime doğru yola koyulmuştum,... paramı nasıl harcayacağımı düşünüyordum.
Talking about crimping you and running with your money or whatever ghetto shit he's talking about.
Seni yaralamaktan paranı alıp kaçmaktan ya da ne boktan bahsediyorsa işte.
I thought I would miss the cars, the houses, the girls, but I realized it was never really about the money.
Arabaları, evler, kızları özeleyeceğimi düşündüm,... ama konusun hiçbir zaman para olmadığını anladım.
In politics, money does talk, and it's about to do a lot more talking.
Politikada para konuşur ve sesini iyice yükseltmek üzere.
I was just thinking about it. If he really wanted to make some money quick... a poltergeist abduction isn't a bad idea.
Düşünüyordum da... baban çok hızlı bir şekilde para kazanmak istese... kötü bir ruhun çocuk kaçırması hiç fena fikir değil.
Take the money, keep your fucking mouth shut about what you just heard.
Çantayı al ve az önce duyduklarınla ilgili çeneni kapalı tut.
Whatchu think about dumping some money into this music shit?
Müzik işine biraz para yatırmaya ne dersin?
It ain't about the money, Jerry!
Mesele para değil Jerry!
I don't care about no money.
Para umrumda değil.
And you should fucking care about the money.
Umrunda olmak zorunda.
And you even think about touching my money...
Parama dokunmayı aklına bile getirme.
It's about time you find out just how dumb that money really is.
O paranın ne kadar aptal olduğunu öğrenmenizin vakti geldi.
Clients want to talk to you about pulling their money.
Müşteriler, paralarını çekme konusunda seninle konuşmak istiyor.
I'm worried about telling Ari that we need more money to finish the movie.
Ari'ye filmi bitirmek için daha fazla paraya ihtiyacımız olduğunu söylemekten korkuyorum.
I told him about the money.
Ona para meselesini söyledim.
Why? 'Cause I'm coming with your money, and there ain't nothing we can do about it.
Paranı aldım geliyorum ve elimiz kolumuz bağlı.
What's it about, you-you taking my money? What?
- Ne diyorsun, paramı mı alıyorsun sen?
- And what about my money?
- Peki param ne olacak?
Sorry about the money.
Para için kusuruma bakma.
He is an opportunist who only cares about capturing ghost on tape, so that he can make as much money out of it as he can.
Bryan bir fırsatçı, umursadığı tek şey de hayaletleri filme çekmek böylece bu işten kırabileceği kadar para kıracak.
It's not about the money I lost tonight.
Bu gece kaybettiğim sadece para değildi.
Tell our beloved governor about the money savings!
Sevgili valimize para tasarrufundan bahset.
We're talking about a lot of money.
Burada çok fazla paranın bahsi geçiyor.
I wanna know, when you say you're gonna put money in my account, how much we're talking about.
Bana hesabıma para yatıracağını söylerken, ne kadardan bahsediyorduk..... bilmek istiyorum.
Were you about to say, "How I spend my money is none of your business"?
Az önce "Paranı nasıl harcadığım seni ilgilendirmez." mi diyecektin?
- Think about what you can do with that money!
- Bunca parayla ne yapacağını düşünsene!
What about work and money?
Ne iş ve para hakkında?
I don't care about that money, you can keep it.
Para umurumda değil. Payımı siz alabilirsiniz.
I also made a few stupid decisions about what we spent our money on.
Ben yine paramı harcama konusunda aptalca birkaç hata yaptım.
I don't care about the money.
Para umrumda değil.
It's not about the money.
- Konu para değil.
It isn't about the money Gerry.
- Konu para değil Gerry.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]