And one translate Turkish
143,067 parallel translation
And one of'em has chest implants.
Bir tanesinin göğsü silikonlu.
- one above and one below.
- Biri üstte, bizi altta.
So they were being wooed by one company and chose to do business with another.
Demek peşlerinde bir şirket varken başkasını seçmişler.
Fixed the Americans up with one of my competitors, stole my finder's fee and percentage of future earnings.
Amerikalılara rakiplerimden birini ayarladı, komisyonumu ve kazançtan alacağım payı da elimden aldı.
I-I bought a ticket to the circus one day, and there in the middle of all the action, in an impeccably pressed tuxedo, was Ringmaster Keifth.
Bir gün sirke bilet aldım ve tüm o hengâmenin ortasında karşıma, mükemmel ütülü smokiniyle Sirk Müdürü Keifth çıktı.
Funny thing is, we went to an amusement park earlier today and she was too scared to get on this one ride.
İşin tuhafı, bu sabah bir lunaparka gittik ama bir alete binmeye korktu.
And we're still waiting for one capital contribution.
Hala beklenmekte olan bir ortak katkı payı daha var.
Wow, we have 80 lawyers and 50 staff and not a single one voted for Trump?
80 avukat ve 50 personelimiz var. Hiçbiri Trump'a oy vermemiş mi?
Well, no one's gonna know but Adrian and myself.
Bunu ben ve Adrian'dan başka hiç kimse bilmeyecek.
And can one of you point me in the direction of a Ms. Lucca Quinn?
- Kresteva.
- Dad, I came over here one night and Jax was here.
Baba, geçen gece buraya geldiğimde Jax de buradaydı.
When you were little, someone rejected you or made fun of you, and now you get to be one of the mean guys, making fun of others.
Küçükken birileri sizi dışlamış sizinle dalga geçmiş siz de şimdi kötü adam olup başkalarıyla dalga geçmek istiyorsunuz.
And no one's jumping ship?
- Başka şirkete geçmediklerinden?
I had read that malaria kills one million kids a year and that it could be prevented with mosquito netting.
Sıtmanın her yıl bir milyon çocuk öldürdüğünü ve cibinlik kumaşı ile önlenebileceğini okudum.
You spend your whole life a thieving pirate, and the one time I need you to be that guy, you get cold feet.
Tüm hayatını hırsızlık yapan bir korsan olarak geçirmişsin... ve senden bir kez o adam olmanı istediğimde... bundan çekiniyorsun.
I love him, but he forgot the life jackets, and you're the one always going on about boat safety.
Onu seviyorum ama can yeleklerini unutmuş ve... sürekli bot güvenliğinden söz eden sensin.
And maybe one of your own, too?
Belki seninki de, değil mi?
There's one way for you not to lose your family... and that's to let it grow.
Aileni kaybetmenin tek yolu... büyümesine izin vermektir.
There's only one reason they're saying that to me, and it's'cause I'm engaged to an incarcerated man who is also a minority...
Bunu söylemelerinin tek sebebi tutuklu ve azınlık bir adamla nişanlı olmam.
If we only see each other one hour a week, he'll never realize what a useless piece of crap I am, and he'll love me forever.
Haftada sadece bir saat görüşürsek, ne kadar lüzumsuz bir çöp yığını olduğumu göremeyecek ve beni hep sevecek.
You get his money, the Snyders get you, and no one has to go to a bachelor party at an arboretum.
Sen parasını al, Snyderlar seni alsın. Bekârlığa veda partisinden de yırtarız.
But there's times I hate being right, and I hope this isn't one of'em.
Fakat haklı olmaktan nefret ettiğim zamanlar vardır ve umarım bu onlardan biri değildir.
One thing led to another, and...
Olaylar ardı ardına gelişti.
And I'm the one that broke him.
Ve onu kıran benim.
One morning at Starford, and she's been opening up like I haven't been able to get her to do for months.
Starford'da bir sabah gecirdi, ve onu aylardır acamadıgım kadar acılmaya basladı.
Look, every mom at Starford knows that the movement and wellness program is one of the best benefits of the school.
Bakın, Starford'daki her anne bilir ki, hareket ve saglık dersi, okulun en büyük fırsatlarından biridir.
Uh, I am the one and only Lucifer Morningstar.
Uh, ben O'yum Lucifer Morningstar'ım.
So Bianca's own son robbed and killed one of her most loyal soldiers?
Yani Bianca'nın kendi oğlu... onun en sadık askerlerinden birini öldürüp soydu mu?
And, Charlotte, thank you so much for your help. But now that one of your clients is our main suspect, it's best you go.
Ve, Charlotte, yardımın için çok teşekkürler ama şimdi müvekkillerinden biri ana şüphelimiz olduğuna göre gitmen senin için en iyisi.
Weird one, too, and not just'cause of the obvious buck naked, deep-fried head thing.
Tuhaf olan da, sadece bariz olanın değil Kunduz çıplak, kızarmış kafalı şey.
I mean, she's already killed one person, and now the detective is on a... the detective is on her case.
Demek istediğim, o zaten bir kişiyi öldürdü, Ve şimdi dedektif a... Dedektif davasında.
One spill of a red varietal and this heavenly sanctuary would look like a crime scene.
Eğer kırmızı şarap bir dökülürse, bu cennet köşesi bir suç mahali gibi görünür.
Farnsworth's company made a fortune after each and every one of the people aram mentioned were murdered.
Aram'ın bahsettiği insanların her birinin öldürülmesinden sonra, Farnsworth bir servet kazanmış.
Because a bullet brings unwanted attention, ends up with fincen looking through each and every one of beckner's transactions, which could point to us.
Niye sadece kafasına bir kurşun sıkmıyoruz? Çünkü kurşun istemediğimiz dikkatleri çeker. Beckner'ın her işleminin finansal suçlar birimi tarafından incelenmesi bizi işaret edebilir.
I found a special surgery that I was excited about, that I knew I could excel at, and I wasn't worried for one second about whether I'd be able to perfect it... not for one second until you guys got here,
Beni heyecanlandıran özel bir ameliyat buldum. Başaracağımı biliyordum. Harika bir iş çıkaracağımdan bir an bile kuşku duymuyordum.
I have people to take care of, and you are not one of them.
İlgilenmem gereken insanlar var ve sen onlardan biri değilsin.
One I'm willing to admit this over dinner tonight while we iron out all of our differences and move past this.
Yanıldığımı kabul edeceğim ama akşam yemeğinde. Farklılıklarımız için orta yolu bulacağız..... ve geçmişi arkamızda bırakacağız.
One minute, some guy with a beard's sitting there, and next thing I know, there you are.
Az önce sakallı biri oturuyordu. Birden bire sen çıktın.
I'm just saying, sometimes the universe gives you signs, and this could be one of those signs.
Bazen evren bize işaretler gönderir. Bu da o işaretlerden biri olabilir.
We hit one bad air pocket or cloud or whatever, and we're all just one big plane crash waiting to happen.
Hava boşluğuna düştük ya da buluta falan çarptık. Neredeyse büyük bir uçak kazası geçirecektik.
And endanger the lives of 257 people so you can save one? Absolutely not.
Siz birinin hayatını kurtarın diye 257 kişiyi tehlikeye mi atayım?
I've still got one, and so do you.
Hala bir hayatım var. Senin de var.
And there's one in the suction canister, too.
Vakum kutusunda da var.
You know there's only six doctors in the world that can do this surgery, and I am one of them? Look, we have a shot... no.
Dünyada bu ameliyatı yapabilecek sadece altı doktor var ve ben onlardan biriyim.
One second, I'm gonna count to three and you're gonna blow it out.
Üçe kadar sayacağım. Sen de çekeceksin.
One, two, and three.
Bir, iki ve üç.
Now, go in there and get one of those blue things.
Şimdi içeri gidip mavi şeylerden birini getir.
And... And, no, no one has seen Edwards.
Kimse Edwards'ı görmemiş.
One of'em jumped me, and pushed this goddamn thing into my stomach right before I crawled in.
Biri üzerime atladı ve bu lanet şeyi ben kapanmadan karnıma soktu.
And if I hadn't, I'd still be partying, going from guy to guy, certainly wouldn't have been a teacher,'cause no one... no one thought I had anything to offer... but you.
Eğer tanışmasaydık, ben hala parti yapıyor olurdum,... bir adamdan başka bir adama giderek asla öğretmen olamazdım. Çünkü kimse bana bunu teklif etmemişti sen hariç.
Hospitals just creep me out, and this one calls me hon, which...
Hastaneler beni hep korkutuyor,... ve bu kadın bana tatlım diye sesleniyor.
and one night 37
and one more thing 220
and one time 28
and one last thing 30
and one more 22
and one for me 24
and one by one 23
and one for you 40
and one other thing 34
and one of them 22
and one more thing 220
and one time 28
and one last thing 30
and one more 22
and one for me 24
and one by one 23
and one for you 40
and one other thing 34
and one of them 22
and one thing led to another 22
and one day 275
and one of you will be out 19
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
and one day 275
and one of you will be out 19
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142